"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi - Kişisel İlişki Taraflar arasındaki "velayetin değiştirilmesi" ve "kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine" ilişkin davaların yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, velayet davası yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 13.04.2012 günü temyiz eden davacı-davalı ... ile vekili Av. ... ve karşı taraf davalı-davacı ... ile vekili Av ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava Velayetin Değiştirilmesi ve Çocukla Kişisel İlişki Kurulması İlişki Kurulmasına ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı taraf, kişisel ilişki süresi ve reddedilen kısım yönünden vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünde süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını, amacına ve yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK. md. 324/2). Kişisel ilişki kurma hakkı, anne/baba ile çocuğa belirli gün ya da saatlerde görüşme, birbirlerinden haberdar olma, birbirlerinin yaşamında olma, karşılıklı etkilenme yetkisi veren bir haktır. Bu hak, anne/baba için olduğu kadar çocuk için de bir haktır (2003 tarihli Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4/1)....
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, öncelikle TMK'nın 348. maddesi kapsamında velayetin kaldırılması, terditli olarak da torun ile babaanne arasında kişisel ilişki düzenlenmesi davasıdır. Davada velayetin babaanneye verilmesinin talep edilmiş olması, dava dilekçesinde yapılan açıklamalar karşısında önemli olmayıp, dava, çocuğun üstün yararına aykırı olduğu öğrenilen durumu hakime ihbar niteliğindedir. Bu durumda, ihbar edenin taraf sıfatına sahip olup olmadığına bakılmaz. Velayet kamu düzenine ilişkin olup, resen araştırma ilkesi geçerlidir. Böyle bir durumda, aile hakiminin velayetin kaldırılması koşullarının bulunup bulunmadığını araştırması zorunludur. 2- Öte yandan, boşanma davasının henüz kesinleşmemiş olması sebebiyle resmi olarak annenin velayet hakkının bulunmadığı yönündeki değerlendirmede de isabet yoktur. Ana ve baba evli ise, evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velâyeti birlikte kullanırlar (TMK m.336/1)....
GEREKÇE : Davanın konusu, velayetin değiştirilmesi,aksi takdirde kişisel ilişkinin düzenlenmesine talebine ilişkindir. Mahkemece, velayet değişikliği talebinin reddine, kişisel ilişkinin genişletilmesi talebinin kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından velayet değişikliği talebinin reddi kararı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırı gördüğü takdirde bunu re'sen gözetir. TMK' nun 183. ve 349'ncu maddelerinde yer alan hükümlere göre, yeni olguların zorunlu kılması ve küçüğün menfaatinin gerektirmesi halinde velayet sahibi değiştirilebilir....
Buna göre; çocukla kişisel ilişki kurulmasının engellenmesi, çocuğun fiilen velayet hakkı olmayan annede ya da babada bırakılması veyahut çocuğun üçüncü kişinin yanında bırakılması, çocuğun menfaatinin gerektirdiği nedenler (örneğin sağlık, eğitim, ahlâk, güvenlik gibi...), velayeti kendisinde bulunan annenin ya da babanın yeniden evlenmesi, velayet hakkı kendisine verilen tarafın bir başka yere gitmesi, ölüm veya velayet görevinin kullanılmasının engellenmesi velayetin değiştirilmesi sebepleri olarak sayılabilir. Velayetinin değiştirilmesi istenilen müşterek çocuk Duru 23/10/2013 doğumlu olup dava tarihinde idrak çağındadır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesi, iç hukuk tarafından yeterli idrake sahip olduğu kabul edilen çocuklara, kendilerini ilgilendiren davalarda görüşlerini ifade etmeye olanak tanınmasını ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Olmadığı Takdirde Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından; kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba ortak çocuklar.... ve...’in velayetlerinin tarafına verilmesini, bu talebinin kabul edilmemesi halinde ortak çocuklarla kendisi arasında kişisel ilişkinin kurulmasını talep etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının velayete ilişkin talebinin reddine, baba ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Hüküm davalı anne tarafından kurulan kişisel ilişki yönünden temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ÇOCUKLA KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASI -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, Aile Mahkemesince karara bağlanan ve çocuk ile kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 2.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 2.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,26.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve özellikle sosyal inceleme raporlarındaki tespitler ve tüm dosya kapsamı itibari ile; babanın velayetten kaynaklanan görevlerini ihmal ettiğinin ve velayetin değiştirilmesi koşullarının oluştuğunun ispatlanamadığı özellikle 23.02.2021 tarihli sosyal inceleme raporu içeriğindeki annenin velayet konusundaki görüşleri ve mevcut düzeni ile ilgili bilgiler kapsamında, velayetin değiştirilmesi davasının reddine karar verilmesinde, Çocukla, velayet kendisine bırakılmayan ebeveyn arasında düzenli kişisel ilişki kurma ve bu ilişkiyi sürdürmenin çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişkiyi elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir hak olduğu, bu hakkın sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği taktirde, kısıtlanabile ceği veya engel olunabileceği (Çocuklarla Kişisel İlişki Tesisine Dair Avrupa Sözleşmesi m. 4), dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre; anne ile çocuk arasında kişisel ilişkininin kaldırılması veya değiştirilmesini gerektirir...
(TMK m.324) Ana ve babaları ayrılan çocukların, ana ve babalarıyla düzenli şekilde ve gözetim olmaksızın kişisel ilişki kurma ve sürdürme hakları mevcuttur. Asıl olan çocuklarla ebeveynleri arasında 3.kişilerin gözetimi olmaksızın ve mekan sınırlaması bulunmaksızın doğrudan kişisel ilişki tesisidir. Ancak çocuğun gözetim olmaksızın ana ve babasından birisiyle kişisel ilişki kurması ve sürdürmesi onun yüksek yararına değil ise, ana veya babasıyla gözetim altında kişisel ilişki kurma imkanı ön görülebilir. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Kişisel ilişki hakkı, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir....
Sulh Mahkemesi Velayet ve vesayet hukukuna ilişkin olarak açılan davada Zonguldak 1.Aile ve 1.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, evlat edinilen küçüğün velayetinin evlat edinen davalıdan kaldırılarak, öz anne ve babası olan davacılara verilmesi istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince, evlatlık ilişkisinin kaldırılması davası hak düşürücü süreden red edilerek, velayetin kaldırılarak davacıların vasi olmasına hakkındaki dava tefrik edilerek, Sulh Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın evlatlık ilişkisinin kaldırılması ve kişisel ilişki kurulması davası olduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir. Velayet altında bulunmayan her çocuk vesayet altına alınır.(TMK 409. m.)...