Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı- davacı annenin davası velayetin değiştirilmesine ilişkin olup çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 362/2-b-13). Bölge Adliye Mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz (HMK m.362/l-ç). Bu sebeple davacı-davalının velayetin değiştirilmesi davasına yönelik temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Velayetin değiştirilmesine dair ilk derece mahkemesi kararı yukarıda açıklanan sebeple kesinleştiğinden, davacı-davalı babanın velayet hakkı kendisinde iken istediği kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının konusu kalmadığından bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

    velayet görevini yerine getirmediği gibi çocuğunda baba ile yaşamayı istediğini,velayetin babaya verilmesine,iştirak nafakasının kaldırılmasına,müvekkiline verilmek üzere davalı aleyhine uygun iştirak nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini"talep ve dava etmiştir....

    Bu durumda eşit kusurlu eş, yoksulluk nafakası talep edebileceğinden kusur durumu gerekçe gösterilerek yoksulluk nafakasının reddi doğru olmamıştır. (TMK m. 175) O halde, mahkemece toplanılan delillerle, davacı kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmeyeceği değerlendirilerek; sonucu uyarınca yoksulluk nafakası istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, kusur durumu gerekçe gösterilerek isteğin reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 3-Velayet kamu düzenine ilişkin olup resen araştırma ilkesi geçerlidir. Velayetin düzenlenmesinde aslolan çocuğun üstün yararıdır. Mahkemece velayet düzenlemesi yapılırken uzman görüşüne başvurulmamıştır....

      Her ne kadar dava dilekçesinde davacı yanın nafaka talebi bulunmamakta ise de çocuk için nafaka fiili bakım karşılığı belirlenen miktardır ve velayetin düzenlenmesine yönelik davalarda bu davaların ferîsi niteliğindedir. Bilindiği üzere ferî talepler asıl talebin sonucuna bağlıdır. Diğer bir ifade ile iştirak nafakası eğer bir boşanma davasında velayete tabi çocuklar var ise, boşanma kararının varlığına, boşanma davasının kesinleşmesinden sonra açılan velayetin düzenlenmesine yönelik davalarda ise velayet talebinin kabulüne bağlıdır.Dolayısıyla velayet ve iştirak nafakası talebi arasında bir öncelik ya da sonralık ilişkisi bulunmayıp aslilik ve ferîlik ilişkisi söz konusudur(HGK.2017/2- 2444 E,2019/51 K.sayılı 31.01.2019 tarihli kararı).Bu niteliği itibarı ile dava dilekçesinde istenmesi şart olmadığı gibi müstakil harç yatırılması da gerekmez....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, velayet, tazminatlar, iştirak nafakası miktarı, yoksulluk nafakası ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Taraflarca karşılıklı açılan boşanma, davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece her iki davanın da kabulü ile tarafların TMK 166/1 gereğince boşanmalarına, velayetin anneye bırakılmasına, baba ve çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar lehine tedbir ve iştirak nafakası ödenmesine, davalı kadın lehine tedbir nafakasına hükmetmiştir....

        nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir....

        DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekilinin müşterek çocukların annesi T3 ile Çarşamba 3....

        DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekilinin müşterek çocukların annesi T3 ile Çarşamba 3....

        Halihazırda baba yanında bulunan küçük ... için davacı babanın velayetin değiştirilmesi davasının kesinleşmesine kadar iştirak nafakası ödemekle yükümlü tutulması usul ve yasaya aykırıdır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK m. 438/7). SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3. paragrafının hükümden çıkartılmasına, yerine “......

          İnceleme tarihi itibariyle çocuk reşit olduğundan velayet ve iştirak nafakası talebi konusuz kalmıştır. Bu nedenle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının dava açmakta haklı olduğu, davalı babanın eylemli olarak velayet hak ve görevini anne ve babasına bıraktığı, bu durumun velayet değişikliğini gerektiren bir durum olduğu, dolayısıyla davacının dava tarihi itibariyle dava açmakta haklı olduğu sabit olmakla yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu