Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Baba, velayetin değiştirilmesine ve iştirak nafakasının kaldırılmasını talep etmiş olup, velayet değişikliğinde velayetin fer'isi olan iştirak nafakasının kendilinden kalkacağı, bu nedenle velayet davasından bağımsız bir talep ve dava olmadığı bu halde mahkemece iştirak nafakası yönünden kabul ve ret göz önüne alınarak taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu değerlendirilmekle, iştirak nafakası yönünden erkeğin vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin kabulü gerekmiştir. Sonuç olarak davacı erkeğin velayet degişikliğine yönelik istinaf talebinin esastan reddine şahsi ilişki ve vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği kanati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde velayetini istediği müşterek çocuk için iştirak nafakası isteğinde de bulunmuştur. Mahkemece, davacının velayet talebi, haklı görülerek kabul edildiğine göre, iştirak nafakasıyla ilgili istek hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu hususun gözetilmemesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 11.06.2015 (Perş.)...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi - İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından iştirak nafakalarının miktarı yönünden; davalı (koca) tarafından ise kadın yararına hükmedilen iştirak nafakaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle velayet davasına konu edilen ortak çocuklardan 23.12.1994 doğumlu ...'...

      Velayetin değiştirilmesi davası, velayet kendisinde bulunan veya velayet kendisine verilen verilen tarafın durumunun değişmesi ve sonradan ortaya çıkan çeşitli nedenlerden ötürü velayet sahibi anne ya da babanın velayet hakkını gereği gibi kullanamaması ile çocuğun menfaatinin gerektirdiği durumlarda açılan bir davadır. Velayetin değiştirilmesi için bir olayın olması ve bu durumun velayet görevini aksatmış olması gerekir. Bu durum velayetin değiştirilmesini velayetin kaldırılmasından ayırır. Çünkü velayetin kaldırılmasında velayet görevinin ağır bir şekilde kötüye kullanılması veya aşırı bir şekilde ihmal edilmiş olması aranır. Velayetin değiştirilmesine ilişkin şartlar TMK’da açıkça düzenlenmiştir. TMK’nın “Durumun Değişmesi” başlıklı 183. Maddesinde;“ Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması hâlinde hâkim, re'sen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır” hükmüne yer verilmiştir....

      DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakası Artırımı-Velayetin Düzenlenmesi-Kişisel İlişkinin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından, iştirak nafakası miktarı, kişisel ilişki, vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden; davalı-karşı davacı tarafından ise, katılma yoluyla iştirak nafakası miktarı ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların kişisel ilişkiye yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince; Davacı-karşı davalı, iştirak nafakasının artırılması ile birlikte kişisel ilişkinin azaltılmasını, davalı-karşı davacı ise velayetin değiştirilmesi, aksi halde kişisel ilişkinin artırılmasını...

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/07/2021 NUMARASI : 2021/175 ESAS 2021/274 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi)|Nafaka (Nafakanın Kaldırılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

        Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu kısmının düzeltilmesi gerekmiştir (HUMK.m.438/7) 3-Velayeti kendisine bırakılmadığı halde, çocuklarına eylemli olarak bakan annenin yaptığı bakım giderleri ahlaki bir görevin yerine getirilmesi niteliğinde olduğundan velayet kendine bırakılan babadan istenmez. Velayetin değiştirilmesi davası açan annenin, davanın devamı süresince çocuğa eylemli olarak bakmış olması da bu kapsamdadır. Bunun sonucu olarak, annenin açtığı dava sonucu velayetin değiştirilmesi kararıyla birlikte hükmedilen iştirak nafakasının başlangıcının da, velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşmesi tarihi olarak kabul edilmesi gerekir....

          Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kanun gereği velayet annede olduğundan davacının velayetin değiştirilmesi yönündeki talebinde hukuki yarar bulunmadığını, annenin velayet görevini gereği gibi yerine getiremediğini, çocuğa babayı kötülediğini, maddi karşılık karşısında baba ile çocuğu görüştürdüğünü, velayet görevini kötüye kullandığını, küçücük çocuğu sigara almaya gönderdiğini, ortak velayet düzenlenmesi gerektiğini, davacının amacının maddi menfaat elde etmek olduğunu belirterek davacının velayete ilişkin talebinin hukuki yarar yokluğundan reddine aksi kanaatte ortak velayet düzenlenmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, yaşı itibariyle verile nafaka yeterli olduğundan iştirak nafakasının artırılması talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          Bu yön gözetilmeden yoksulluk nafakası hakkında yeniden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Mahkemece bozmaya uyulduğu halde, velayete ilişkin bozma gereği yerine getirilmemiştir.Bozmaya uyulmuş olması, mahkemenin bozma gereğince işlem yapmasını zorunlu kılar.Davacı-karşı davalının velayetin değiştirilmesi talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir.Bozma kararında; davalı-karşı davacı kadının Fatsa İcra Müdürlüğüne verdiği 02.10.2012 tarihli beyanı ile davacı-karşı davalı ile haricen anlaştıklarını, müşterek çocuğu babasına verdiğini, müşterek çocuğun bundan sonra baba yanında kalacağını, müşterek çocuk için ödenen nafakanın kaldırılmasını talep ettiği, davalı-karşı davacının icra müdürlüğündeki bu beyanı nazara alınarak velayet hakkı kendisinde bulunan annenin fiilen velayet görevini yerini getirip getirmediği araştırılıp sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulduğuna göre bu yönde işlem yapılması zorunludur....

            Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, velayet, çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakası ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek vasisi tarafından açılan boşanma davasında, davacı erkeğin akıl hastalığı nedeniyle kısıtlı olduğu, davacı erkeğin ve ortak çocuğun sürekli kendilerinin yanında bulunduğu, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, tarafların ortak çocuğu .... velayetinin anneden kaldırılarak çocuğa vasi atanmasına karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece tarafların boşanmalarına ve ortak çocuğun velayetinin ise anneye verilmesine karar verilmiştir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir....

              UYAP Entegrasyonu