, çocuğun kararsız ve çelişkili tutumlarının nedeninin ebeveyn ayrılığını kabullenememe ve aynı evde yaşama beklentisi olduğunun düşünüldüğünü ifade ettiği, müşterek çocuğun anne yanında kalmasının bedeni, fikri ve ahlaki gelişimine engel olacağı yönünde dosyada ciddi ve inandırıcı delillerin bulunmadığı, tarafların boşanmalarına ve velayetin davalı anneye bırakılmasına ilişkin kararının kesinleştiği tarih ile velayetin değiştirilmesi davasının açıldığı tarih arasında geçen yaklaşık 2 buçuk aylık süre içerisinde gerçekleşen velayetin değiştirilmesini gerektirecek bir durumun varlığı ve annenin velayet görevini kötüye kullandığı veya savsakladığının kanıtlanamadığı, velayete ilişkin kararların maddi anlamda kesin hüküm oluşturmayıp koşulların değişmesi halinde her zaman dava konusu edilebileceği anlaşılmakla, mahkemece velayetin değiştirilmesi talebinin reddine yönelik verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön görülmediğinden davacının yerinde görülmeyen istinaf talebinin esastan reddine...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının velayet değişikliğine ilişkin talebinin reddine, davacının çocuk ile şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin kabulüne, müşterek çocuk ile baba arasındaki şahsi ilişkinin düzenlenmesine, müşterek çocuk lehine danışmanlık tedbiri uygulanmasına karar verilmiştir....
in velayetinin annesine bırakıldığını, kararın 27.11.2012 tarihinde kesinleştiğini, velayet kendisine bırakılmış olan annesinin 18.04.2015 tarihinde öldüğünü ileri sürmüştür. Ana ve baba, boşandığına ve boşanma kararıyla velayet kendisine verilen anne daha sonra öldüğüne göre, bu halde velayet kendiliğinden babaya geçmez. Dolayısıyla, velayet davalıda değildir. Olmayan bir velayetin doğal olarak kaldırılması da istenemez. Ne var ki, velayet kamu düzenindendir. Dava dilekçesindeki açıklamalara ve yukarıda açıklanan hukuki duruma göre, dava, velayetin kaldırılması niteliğinde değil, çocuk üzerinde velayet hakkına tek başına sahip olan ebeveynin ölümü sebebiyle, çocuğun boşlukta kalan velayetinin yeniden düzenlenmesine ilişkindir. Davada kaldırma talep edilmiş olması, tespit edilen bu hukuki durum karşısında önemli olmayıp, dava, ortaya çıkan bu durumu hakime ihbar niteliğindedir. Bu durumda, ihbar edenin hukuki yararı olup olmadığına bakılmaz....
Vesayet hakkındaki hükümler kamu düzenine ilişkin olup, aslolan ergin olmayan çocukların velayet altında bulunmasıdır. Velayet altında bulunmayan çocuk vesayet altına alınır ise de aslolan velayet olup velayetin kendisine verilmesini isteyen babaya velayet davası açma imkanı verilip bu davanın sonucuna göre karar verilmelidir. ... Aile Mahkemesi'nin 2015-381 Esas sayılı dava dosyası ile küçüğün babası tarafından açılan velayet davasının bulunduğu anlaşıldığına göre, velayetin babaya verilip verilmeyeceği beklenerek velayetin babaya verilmesi halinde vasi tayini talebinin reddine, velayetin babaya verilmemesi halinde ise şimdiki gibi vasi tayinine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....
(TMK md.348) Velayete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velayetin kaldırılmasını gerektirmez. Ancak, çocuğun menfaati gerektirdiğinde velayet sahibi değiştirilebileceği gibi, durum ve koşullara göre velayet kaldırılarak çocuğa vasi de atanabilir....
K. m. 6 /2a-b) Bu bakımdan, hakimin, velayet hakkına sahip olan ebeveynin, bu görev ve sorumluluğunu yerine getirip getirmediğini re'sen araştırması esası itibariyle doğrudur. Dosya kapsamına göre tarafların 24.03.2014 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıkları ve velayetin babaya bırakıldığı annenin 300 TL iştirak nafakası ödemesine karar verildiği eldeki davanın ise 28.03.2014 tarihinde boşanma kararından 4 gün sonra açıldığı anlaşılmaktadır. Toplanan deliller, babanın velayet görevini gereği gibi yerine getirmediğini, çocuğa karşı yükümlülüklerini savsakladığını kabule yeterli değildir. Diğer bir ifade ile, Türk Medeni Kanununun 348'nci maddesindeki velayetin kaldırılmasını gerektiren ve Türk Medeni Kanununun 183,349,351/1. maddeleri gereğince velayet sahibinin değiştirilmesini gerektirecek sebepler olayda gerçekleşmemiştir. Bu bakımdan velayet hakkının babadan kaldırılmasına karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; velayet taleplerinin yeterli gerekçeyle reddedilmediğini, Mahkemece terditli şekilde açtıkları kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi taleplerinin haksız yere red edildiğini, mahkemece yeterli inceleme yapılmadan tüm deliller değerlendirilmeden davanın reddine karar verilmesinin yanlış olduğu gerekçeleri ile velayetin değiştirilmesi olmadığı takdirde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi yönlerden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi ve Kişisel İlişki Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba tarafından reddedilen velâyetin değiştirilmesi olmadığı takdirde ise kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı babanın reddedilen velayetin değiştirilmesi davası yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; Velayetin düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 382/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 23.02.2016 günü temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf davacı... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayetin düzenlenmesi ve değiştirilmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re'sen (kendiliğinden) araştırma ilkesi geçerlidir (HMK m.385/2)....
Mahkemece; asıl davada velayet ve iştirak nafakasının kaldırılması-azaltılması taleplerinin reddine, karşı davada iştirak nafakasının artırılması talebinin reddine, asıl ve karşı davadaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davacı (karşı davalı) vekili tarafından temyiz edilmiş, davacı (karşı davalı) vekili 21.07.2015 tarihli dilekçe ile temyiz taleplerinden vazgeçtiklerini bildirmiştir. Bu nedenle davacı(karşı davalı) vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....