(Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Nez'i Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. * Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir. (TMK.md.348) Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar. (TMK.md.183,349) Öyle ise kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir.Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden duruşma yapılmasını gerektirmez. O halde kararın düzeltilerek onanması Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesine uygun düşer....
Öte yandan, anne ve babanın deneyimsizliği , hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir. (TMK m. 348) Somut dosyada, tarafların boşanmaları sonucunda müşterek çocuk 2011 doğumlu Sümeyye'nin velayetinin babasına verildiği, bu kararın 10/09/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Davacı anne tarafından açılan eldeki velayet değişikliği davasında, baba yanında yaşayan müşterek çocuğa kuzeni olan amcasının oğlu Ahmet Demir tarafından cinsel istismarda bulunulduğu, babanın çocuğa karşı velayet görevini gerektiği gibi yerine getiremediğini gerekçesi ile davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: 26/11/2020 tarihli sosyal inceleme raporunda annenin velayet sorumluluğunu üstlenmeye engel bir durumunun görülmediği, velayetinin değiştirilmesini gerektirir bir durum bulunmadığının bildirildiği gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi talebinin reddine, her ne kadar açıkça kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talep edilmemiş ise de çoğun içinde azı da vardır kuralı ve velayetin kamu düzenini ilgilendirmesi ve daha önce boşanma davası sırasında kurulan kişisel ilişki süresinin Yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygun olmadığı belirtilerek 2018/599 Esas 2018/574 Karar sayılı 24/10/2018 tarihli ilamında kurulan kişisel ilişkinin yeniden genişletilerek düzenlenmesine karar vermek gerekmiştir....
(HMK.m.l) Velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri, ana ve babasının; ana ve babanın ortak yerleşim yeri yoksa, çocuğun kendisine bırakıldığı ana veya babanın yerleşim yeridir. Diğer hallerde çocuğun oturma yeri, onun yerleşim yeri sayılır. (TMK.m.21) Dava, velayet altında bulunan küçüğün velayetinin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Velayet altına alınması dava edilen küçük halen velayet altındadır. Dolayısı ile küçüğün velayetinin değiştirilmesi için Aile Mahkemesi'nce öncelikle velayetin kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir; ki, küçüğe veni velayet veya vasi tayin edilmesinin gerekip gerekmediği velayetin kaldırılması davasının sonucuna bağlıdır. Velayete ilişkin davalar basit yargılama usulüne tabidir. Yetki meselesi kamu düzenine ilişkin değildir. Dolayısı ile ... 3.Aile Mahkemesi'nce yapılmış bir yetki itirazı olmadığı halde yetkisizlik karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu durumda uyuşmazlığın, ... 3.Aile Mahkemesinde görülüp çözümlenmesi gerekir....
Velayetin değiştirilmesi davası, velayet hakkının anne veya babaya verilmesinden sonra velayet kendisine verilen tarafın durumunun değişmesi ve sonradan ortaya çıkan çeşitli nedenlerden ötürü velayeti alan anne ya da babanın velayet hakkını gereği gibi kullanamaması ile çocuğun menfaatinin gerektirdiği durumlarda açılan bir davadır. Velayetin değiştirilmesi için bir olayın olması ve bu durumun velayet görevini aksatmış olması gerekir. Bu durum velayetin değiştirilmesini velayetin kaldırılmasından ayırır. Çünkü velayetin kaldırılmasında velayet görevinin ağır bir şekilde kötüye kullanılması veya aşırı bir şekilde ihmal edilmiş olması aranır. Velayetin değiştirilmesine ilişkin şartlar TMK’da açıkça düzenlenmiştir. TMK’nın “Durumun Değişmesi” başlıklı 183....
Velayetin anne ve babaya birlikte verilmesi Türk hukuk uygulamasına uygun olmadığından çocukların velayet hakkının boş bırakıldığı dolayısıyla yabancı mahkeme kararının velayete ilişkin hükmünün tenfiz edilmediği anlaşılmıştır. Tarafların evliliğinin boşanma ile sona erdiği dikkate alındığında çocukların velayetleriyle ilgili düzenleme yapılması gerekir. Velayet, kamu düzenine ilişkin olup bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunlu olup, yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. Buna göre velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğuracağı onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır....
Sulh Hukuk Mahkemesince, küçüklerin annelerinin sağ olduğu ve velayet düzenlenebilecekken vasi atanmasına yer olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ...3. Aile Mahkemesi ise, velayetin kaldırılmasına yönelik bir davanın ve daha önce bu yönde verilmiş bir kararın bulunmadığı anlaşıldığından, davanın vasi atanmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Dosya kapsamından, küçüklerin evlilik birliği içinde doğduğu, ancak anne ve babalarının boşandığı, velayet verilen babanın öldüğü ve annenin hayatta olduğu anlaşılmaktadır. Anne veya babanın hayatta olması halinde aslolan ergin olmayan çocukların velayet altında bulunmaları olduğundan boşanma ile velayeti verilen babanın ölümü üzerine öncelikle anneye velayetin tevdi edilip edilmeyeceğinin tartışılması gerekir. Velayetin tevdii konusunda görevli mahkeme aile mahkemesidir. Aile mahkemesinin anneye velayetin tevdiini uygun görmemesi halinde, çocuklara vasi tayini için vesayet makamına ihbar gerekecektir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden, tarafların evlilik dışı birliklerinden müşterek çocuk Emira'nın 2014 yılında Dünya'ya geldiği, TMK 337 maddesi gereği velayetin annede olduğu, ancak sosyal inceleme raporuna ve idrak çağındaki çocuğun beyanına göre, 2016 yılından beri fiilen baba yanında yaşayan çocuğun velayetinin babaya verilmesinin üstün yararına olacağının anlaşıldığı, annenin fiilen velayet görevini yerine getirmediği, dava dilekçesinin usulüne göre davalıya tebliğ edildiği ve delillerini bildirmediği görülerek açılan davanın kabulü isabetli görülmüş, davalının davanın kabulüne ve delillerinin toplanmamasına ilişkin istinafının reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı kadın tarafından velayetin kaldırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, davalının çocuklarının davalının evi terk ettiği iki yıldan beri babaanne ve dede yanında kaldığı, davalının çocuklarıyla ilgilenmediği aramadığı sormadığından bahisle velayetin anneden kaldırılmasına, vasi atanmak üzere durumun vesayet makamına ihbarına karar verilmiştir. Velayetin kaldırılması kararı ana ve/veya baba için ağır sonuçlar doğuran bir karardır. Bu nedenle, velayetin kaldırılması kararı verilmeden önce velayetin değiştirilip, diğer tarafa verilmesiyle yetinilip yetinilemeyeceği konusunda gerekli tüm araştırmaların yapılması; başka çözüm kalmadığı takdirde velayetin kaldırılması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dosya kapsamından tarafların 04.09.2007 doğumlu Kader isimli müşterek çocuklarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Velayet kamu düzenine ilişkindir. Velayeti düzenlenmeyen ortak çocuk Kader'in velayetinin düzenlenmesi için hükmün bozulması gerekmiştir....