Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kısa karar ile gerekçeli kararın birbirine uygun düzenlenmesi gerekir. Mahkeme tarafından tefhim edilen kısa karar ile ''davacı erkeğin davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velayetin anneye bırakılmasına, babayla kişisel ilişki kurulmasına, kadın için 200 tedbir-yoksulluk müşterek çocuk için 150 TL tedbir-iştirak nafakası verilmesine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve kadının tazminat taleplerinin reddine karar verildiği halde gerekçeli kararın hüküm kısmında ''asıl davanın kabulüne ve tarafların boşanmasına, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmasına, velayetin anneye bırakılmasına ve babayla kişisel ilişki kurulmasına” karar verilmiştir....

    Velayetin değiştirilmesi davası, velayet hakkının anne veya babaya verilmesinden sonra velayet kendisine verilen tarafın durumunun değişmesi ve sonradan ortaya çıkan çeşitli nedenlerden ötürü velayeti alan anne ya da babanın velayet hakkını gereği gibi kullanamaması ile çocuğun menfaatinin gerektirdiği durumlarda açılan bir davadır. Velayetin değiştirilmesi için bir olayın olması ve bu durumun velayet görevini aksatmış olması gerekir. Bu durum velayetin değiştirilmesini velayetin kaldırılmasından ayırır. Çünkü velayetin kaldırılmasında velayet görevinin ağır bir şekilde kötüye kullanılması veya aşırı bir şekilde ihmal edilmiş olması aranır. Velayetin değiştirilmesine ilişkin şartlar TMK’da açıkça düzenlenmiştir. TMK’nın “Durumun Değişmesi” başlıklı 183....

    Dosya kapsamından annenin velayet hakkını kötüye kullandığına dair herhangi bir delile rastlanmamıştır. Velayet hakkının kötüye kullanıldığının her zaman davaya konu edilebileceği gözetildiğinde mevcut delil durumuna göre mahkemenin kararı usul ve yasaya uygundur. Bu nedenle davacının istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Dosya kapsamında alınan PDR raporu, çocuğun yaşı, anne bakım ve sevgisine olan ihtiyacı, boşanma tarihinden itibaren geçen süre, annenin velayet görevini istismarı, ihmali olmadığı, velayet görevini yerine getirdiği, TMK'nın 183, 349 ve 351/1. maddelerinde düzenlenen velayetin değiştirilmesini gerektirir yasal şartların bulunmadığı sonucuna varıldığından, ilk derece mahkemesince asıl davada velayet değiştirme talebinin reddine ilişkin karar usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur. Davacı-davalı erkeğin asıl davada velayetin değiştirilmesi talebinin reddine yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Kişisel ilişkin düzenlenirken çocuğun yaşı, velayet verilmeyen ebeveynin ana ve babalık duygusunun tatmini, çocukların yüksek yararı birlikte değerlendirilerek; çocukların kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/06/2021 NUMARASI : 2021/397 2021/407 DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Düzenlenmesi) KARAR : Mersin 2. Sulh Hukuk Mahkemesi ile Mersin 2. Aile Mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığının merci tayini yoluyla giderilmesi Mersin 2. Aile Mahkemesi tarafından talep edilmekle dosya kapsamı incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Talep, küçüğe veli veya vasi atanması istemine ilişkindir. Davacı T1 vekili dava dilekçesinde özetle; Vasi atanması istenilen T3 18 yaşından küçük olduğu, annesi T5 vefat ettiğini, bu nedenle Medineye vasi olarak müvekkilinin atanmasını talep ve dava etmiştir. Mersin 2. Sulh Hukuk Mahkemesi vermiş olduğu kararında; Küçük çocuklara veli atanmasına ilişkin düzenlemenin TMK 337/2 maddesi uyarınca Aile Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden görevsizlik kararı verildiği görülmüştür. Mersin 2....

    (HMK.m.l) Velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri, ana ve babasının; ana ve babanın ortak yerleşim yeri yoksa, çocuğun kendisine bırakıldığı ana veya babanın yerleşim yeridir. Diğer hallerde çocuğun oturma yeri, onun yerleşim yeri sayılır. (TMK.m.21) Dava, velayet altında bulunan küçüğün velayetinin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Velayet altına alınması dava edilen küçük halen velayet altındadır. Dolayısı ile küçüğün velayetinin değiştirilmesi için Aile Mahkemesi'nce öncelikle velayetin kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir; ki, küçüğe veni velayet veya vasi tayin edilmesinin gerekip gerekmediği velayetin kaldırılması davasının sonucuna bağlıdır. Velayete ilişkin davalar basit yargılama usulüne tabidir. Yetki meselesi kamu düzenine ilişkin değildir. Dolayısı ile ... 3.Aile Mahkemesi'nce yapılmış bir yetki itirazı olmadığı halde yetkisizlik karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu durumda uyuşmazlığın, ... 3.Aile Mahkemesinde görülüp çözümlenmesi gerekir....

      anneden uzaklaşmasına neden olacak hareket ve söylemlerde bulunması ve ailesinin bu tür söylemlerine de sessiz kalması nedenleriyle, velayetin değiştirilmesi talebi ile dava açmıştır....

      Mahkemece, davacı baba tarafından açılan velayetin değiştirilmesi davasının reddine karar verilmiş, bu karara karşı tarafların temyizi üzerine Dairemizin 02/02/2016 gün ve 2015/26314 e, 2016/1499 k, sayılı ilamıyla, velayetin değiştirilmesi davasının reddine yönelik kararın onanmasına, davalı anne lehine vekalet ücretine hükmedilmesi yönünden ise hükmün bozulmasına karar verilmiş, davacı tarafından süresi içerisinde karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Velayet düzenlenmesi yapılırken; gözönünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m.1; TMK m.339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m.4/b) dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir....

        Öte yandan, anne ve babanın deneyimsizliği , hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir. (TMK m. 348) Somut dosyada, tarafların boşanmaları sonucunda müşterek çocuk 2011 doğumlu Sümeyye'nin velayetinin babasına verildiği, bu kararın 10/09/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Davacı anne tarafından açılan eldeki velayet değişikliği davasında, baba yanında yaşayan müşterek çocuğa kuzeni olan amcasının oğlu Ahmet Demir tarafından cinsel istismarda bulunulduğu, babanın çocuğa karşı velayet görevini gerektiği gibi yerine getiremediğini gerekçesi ile davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....

        Velayetin değiştirilmesi davası, velayet hakkının anne veya babaya verilmesinden sonra velayet kendisine verilen tarafın durumunun değişmesi ve sonradan ortaya çıkan çeşitli nedenlerden ötürü velayeti alan anne ya da babanın velayet hakkını gereği gibi kullanamaması ile çocuğun menfaatinin gerektirdiği durumlarda açılan bir davadır. Velayetin değiştirilmesi için bir olayın olması ve bu durumun velayet görevini aksatmış olması gerekir. Bu durum velayetin değiştirilmesini velayetin kaldırılmasından ayırır. Çünkü velayetin kaldırılmasında velayet görevinin ağır bir şekilde kötüye kullanılması veya aşırı bir şekilde ihmal edilmiş olması aranır. Velayetin değiştirilmesine ilişkin şartlar TMK’da açıkça düzenlenmiştir. TMK’nın “Durumun Değişmesi” başlıklı 183....

        UYAP Entegrasyonu