WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Polat için 100 YTL iştirak nafakası istediği, yerel mahkeme tarafından küçük Emir Mehmet Polat’ın ergin olması sebebiyle velayetin kaldırılması davasının reddine karar verilmesine rağmen dava tarihinden küçük Emir Mehmet Polat’ın ergin olduğu tarihe kadar aylık 100 YTL iştirak nafakasının velayet kendisinde bulunan davalıdan alınarak velayet kendisine verilmeyen davacı anneye verilmesine karar verilmiş olup velayet kendisinde bulunan davalı tarafından küçük Emir Mehmet Polat için iştirak nafakası verilemeyeceğine yönelik olarak hükmün temyiz edildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davalı babanın velayet hakkını kötüye kullandığının veya velayetin değiştirilmesini gerektiren ihmal ve istismarının varlığı hususunun da davacı tarafça kanıtlanamadığı, velayetin değiştirilmesi koşullarının oluşmadığı, anne ve babanın çocukların bakımına ve geçimine birlikte katkı sağlama yükümlülüklerinin olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk Melis Nisa Doli lehine kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 400 TL iştirak nafakasının davacı T1 alınarak davalı/k.davacıya verilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı vekili istinaf dilekçesi ile; asıl davanın kabulünü, karşı davanın reddini isteyerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı-davacı vekili istinaf dilekçesi ile; iştirak nafakası miktarı ve iştirak nafakası başlangıç tarihi bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

    Sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, bu kararın 06.04.2019 tarihinde kesinleştiği, ortak çocuk Miran Asaf'ın boşanma kararının kesinleşmesinden sonra 16.05.2019 tarihinde doğduğu, velayetin askıda olduğu, mahkemece çocuğun yaşı ve babanın velayet talebinin olmaması dikkate alınarak velayet hakkının davacı anneye verildiği, anlaşmalı boşanma davasında tarafların karşılıklı olarak tedbir ve yoksulluk nafakası talebi olmadığını bildirdiklerinden kadının yoksulluk nafakası talebinin reddedildiği, ancak anlaşmalı boşanma kararının kesinleşmesinden sonra açılan ve feri nitelikte bulunmayan yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesine rağmen davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davalı erkeğin vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin yerinde olduğu, Ortak çocuğun yaşı, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m.4) dikkate alındığında hükmedilen 500,00 TL iştirak nafakası miktarının fazla olduğu...

    Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Somut olayda; dosyadaki bilgi ve belgelerden tarafların 2005 yılında boşandıkları, boşanma neticesinde müşterek çocuk 2003 doğumlu Hüseyin'in velayetinin davacı anneye verildiği ve lehine aylık 100 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, 2006 yılında açılan nafaka artırım davası neticesinde ise, aylık 100 TL'lik iştirak nafakasının aylık 200 TL'ye yükseltildiği anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Düzenlenmesi ve Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından velayet ve iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....

        -TL tedbir nafakası, karar kesinleştikten sonra ise aynı miktar üzerinden iştirak nafakasına karar verildiği'' gerekçesi ile ''Davanın kabulüne'' karar verilmiştir....

        Mahkemece Dairemiz bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda kesinleşen konularda karar verilmesine yer olmadığına, velayetin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 1000 TL iştirak nafakasına karar verilmiş, hüküm davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece 09.02.2016 tarihli hükümle ortak çocuk lehine verilen aylık 600 TL iştirak nafakası davalı-davacı kadın tarafından temyiz edilmemiş, bu hükümdeki miktar yönünden davacı-davalı erkek yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu sebeple bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davacı-davalı erkek yararına oluşmuş bulunan usuli kazanılmış hak gözetilmeksizin iştirak nafakasının arttırılarak hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 3-Mahkemece iştirak nafakasına ilişkin hükümde, iştirak nafakasının başlangıç tarihinin gösterilmemesi doğru olmamıştır....

          Diğer taraftan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların.........

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki velayetin değiştirilmesi, nafaka, kişisel ilişkinin değiştirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verildiğini, çocuk lehine aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, hali hazırda boşanma davası sırasındaki koşulların değiştiğini belirterek; çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesini, bu talep kabul edilmezse boşanma ilamı ile hükmedilen 2.000,00 TL iştirak nafakasının kaldırılmasını veya 1.657,38 TL'ye indirilmesini, velayetin değiştirilmesi halinde ise çocuk için aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini,...

              TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. TMK'nın 331 maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler....

              UYAP Entegrasyonu