Müşterek çocuk Çiğdem'in iştirak nafakasının artırılmasına yönelik olarak; babanın çocuğuna bakma mükellefiyeti onun reşit olmasıyla sona erer (TMK 328/1 md.).Çiğdem 11.06.1996 doğumlu olup, yargılama sırasında reşit olduğu anlaşılmasına göre, çocuğun rüşte erdiği güne kadar iştirak nafakasının artırılması gerektiğinin gözönüne alınmaması doğru değildir. Ayrıca TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....
Mahkemece;davanın kısmen kabulü ile,tarafların müşterek çocukları Ayşe ve Mehmet lehine aylık 50'şer TL'den toplam 100 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının değerlendirilmesi sonucunda; Dava iştirak nafakası talebine ilişkindir. TMK 'nın 182/2 maddesinde;velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin,çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf,ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür.Diğer taraftan,iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2021 NUMARASI : 2020/1175 ESAS, 2021/1811 KARAR DAVA KONUSU : İŞTİRAK NAFAKASI- VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı-davalı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı ile yaklaşık 3 ay kadar önce anlaşmalı olarak resmen boşandıklarını, müşterek çocuklar Azra Elif, Yağmur, Servet Hasan'ın velayetinin tarafına verildiğini, çocukların masraflarını karşılamakta zorlandığını belirterek, dava tarihinden itibaren müşterek çocuklar için aylık 1.500,00'er TL olmak üzere toplamda 4.500,00 TL nafakanın dava başlangıcında tedbir, dava bittikten sonra da iştirak nafakası olarak devamına karar verilmesini...
Mahkemece; "davalı babanın çalışmadığı, herhangi bir geliri ve mal varlığının bulunmadığı, velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılma yükümlülüğü mutlak olmayıp, mali gücü oranında sözkonusu olduğu. kendisi yoksul olan davalı babanın, iştirak nafakasından sorumlu tutulmasının hakkaniyet ilkelerine aykırılık teşkil edeceğinden" davanın reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakası istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir....
mahkemesince yerine getirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, iştirak nafakası yönünden 6100 sayılı HMK'nun 362/1- a maddesi gereğince, velayet yönünden HMK'nun 362/1- ç maddesi gereğince KESİN olmak üzere OY BİRLİĞİ ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayet-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı kocanın tüm, davalı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayetin değiştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesi tarihi itibariyle iştirak nafakası yükümlülüğü sona erer. Bu yön gözetilmeden iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmesi doğru değilse de bu yön yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümnün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerden tarafların 2009 yılında boşandığı, boşanma kararı ile birlikte müşterek çocukların velayetinin davacı anneye verildiği,Egemen'in ilkokul 3.sınıf öğrencisi olduğu ayrıca etüt merkezine gittiği,Emirhan'ın ise ortaokul 7.sınıf öğrencisi olduğu ve dershaneye gittiği,davacının memur olduğu,2.000 TL gelirinin olduğu,davalının nafaka borcunu çeşitli şirket hesaplarından gönderdiği anlaşılmaktadır....
Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi gerekir. Somut olayda, tarafların Ankara 2.Aile Mahkemesi'nin 15.02.2007 tarih, 2006/..... E.- 2007/... K. Sayılı ilamı ile anlaşmalı şekilde boşandıkları, müşterek çocuk Oğulcan' ın velayetinin davacı babaya bırakıldığı, kararın 05.04.2007 tarihinde kesinleştiği, davalı anne tarafından Ankara 4. Aile Mahkemesi 2010/... E. Sayılı velayetin değiştirilmesi davası açıldığı, 26.09.2011 tarih, 2011/... K....
Aile Mahkemesince takdir edilen 250'şer TL iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere 250'şer TL artırılarak, her bir çocuk için aylık 500'er TL iştirak nafakasının davalıdan tahsili cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK.'nın 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....
Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, müşterek çocuğun artan ihtiyaçları ve ülke ekonomisindeki gelişmeler dikkate alınarak iştirak nafakasının aylık 350 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK.nun 182.maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. TMK.nun 330.maddesinde ise, nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirleneceği düzenlenmiştir. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....