Davacının, müşterek çocuk için takdir edilen iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazı yönünden; TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; Gebze 5.Aile Mahkemesi'nin 2019/455 esas sayılı dosyasında davacı T3 tarafından davalı eş T1 aleyhine boşanma davası açıldığı, mahkemenin 29/04/2021 tarihli ve 2021/273 karar sayılı ilamı ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Eray'ın velayetinin davacı anneye verilmesine, müşterek çocuk yararına 750 TL iştirak nafakasına, davacı kadın lehine 1.500 TL yoksulluk nafakası ile 50.000 TL maddi ve 30.000 TL manevi tazminata hükmedildiği, karara karşı davacı kadın tarafından yoksulluk ve iştirak nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarlarının yetersiz olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunulduğu, diğer yönlerden taraflarca bir istinaf başvurusu bulunmadığı tespit edilerek Dairemizin 2021/1120 esas, 2021/967 karar sayılı ilamı ile nafaka ve tazminat miktarları yeterli olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun reddine karar verildiği, Dairemiz kararına karşı davacı kadın tarafından temyiz başvurusunda...
Velayet anneye verilmiş olmakla velayet verilmeyen ebeveynin müşterek küçük çocukların maddi ihtiyaçlarına destek olma yükümlülüğü dikkate alındığında küçüklere harcanmak üzere iştirak nafakasına hükmedilmesi uygun olduğu gibi çocukların yaşı, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında ilk derece mahkemesince verilen nafaka miktarları da hakkaniyete uygun olmakla davalının iştirak nafakası verilmesi ve miktarlarına yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalının istinaf talebinin REDDİNE, 2- Alınması gereken 81,93 TL harçtan peşin alınan 87,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 5,77 TL harcın istinaf talebinde bulunan tarafa İADESİNE, 3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda tarafların yokluklarında oy birliği ile kesin olarak karar verildi....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 140,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....
Velayet hakkı kendisine verilen eşin, boşanma davası sırasında iştirak nafakası talep etmemesi sonradan nafaka talep etmesine engel olmadığı gibi, dosyada mevcut ... 3.Aile Mahkemesinin 2010/1210 E-2011/42 K. sayılı boşanmaya ilişkin dava dosyası içeriğinden davacının iştirak nafakasına ilişkin talep hakkını saklı tuttuğu anlaşılmaktadır.O halde, mahkemece taraf delilleri toplanılıp, TMK 182.maddesi uyarınca uygun bir miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
İştirak nafakası, velayet hakkı kendisine bırakılamayan eşin, velayet hakkı verilen eşe çocuğun bakım ve eğitim giderleri karşılığı gücü oranında yapacağı katkıdır. Dayanağını TMK' nun 182/2.maddesi oluşturur. Boşanma kararının kesinleşmesi ile hüküm ve sonuçlarını doğurur. TMK' nun 182/2.maddesine göre; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Aynı Kanununun 331.maddesine göre ise; durumun değişmesi halinde, hakim istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır. İştirak nafakası davalarında davacı, küçüğe fiilen bakan anne veya baba, çocuğun velayet hakkı kendisine verilen anne veya baba, velayet haklarının anne ve babadan alınması halinde küçüğe atanan vasi veya kayyımdır....
Velayetin değiştirilmesi ve "tedbir nafakası" verilmesi doğru ise de; mahkemece geçici velayetin davacı babaya verildiği tarih esas alınarak "tedbir nafakasına" hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren hükmedilmesi isabetsiz görüldüğü gibi, takdir edilen nafaka miktarı da, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, güncel ekonomik koşullara ve TMK'nun 4. maddesinde açıklanan hakkaniyet ilkesine göre fazla bulunmuş, davalının, kararı kabul etmelerinin mümkün olmadığını bildirdiği anlaşılmakla bu hususa da itiraz ettiği düşünülerek, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konu hakkında dairemizce karar verilmesi gerekmiştir. İştirak nafakasının kaldırılması, velayetin değiştirilmesinin kesinleşmesi ile birlikte onun bir sonucu olarak kendiliğinden kalkar. Bu durumda, davacının velayetin değiştirilmesi ile birlikte iştirak nafakasının da kaldırılmasını istemesinde hukuki yararı bulunmamaktadır....
Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken;çocuğun yaşı,eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında,ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Çorlu 1....
GEREKÇE : Davanın konusu velayetin düzenlenmesi ve nafaka davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....