Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesine ihbarda bulunulmasına, davacı dede ile müşterek çocuk arasında kurulan kişisel ilişki dede ile torun arasındaki sevginin ve iletişimin kurulması için yeterli olmadığından davacı dede ile torun arasında Sir raporu da dikkat alınarak yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir....

, velayet hakkının açıkça anne tarafından kötüye kullanıldığını, çocukla müvekkili arasındaki kişisel ilişkinin kısıtlandığını, müvekkilinin, anne tarafından çocuğa kötü gösterilmeye çalışıldığını, kin ve nefret duygularının oluşmasının sağlandığını, çocuğa annenin değil anneannenin baktığını, anneannenin de sağlık sorunlarının bulunduğunu, davalı annenin düzensiz bir hayat ve birliktelik yaşadığını, çocuğun iyi bakılmadığı için iki ayda bir hastalandığını, davalının yeni eşinin çocuğa yönelik psikolojik şiddet uyguladığını ileri sürerek velayetin değiştirilmesine ve çocuk lehine hükmolunan 500 TL iştirak nafakasının kaldırılmasına, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde çocukla müvekkili arasındaki şahsi ilişki günlerinin yeniden düzenlenmesi (artırılması) talep etmiştir....

    Temyize konu dava da ise müşterek çocuklardan Taha Aslan'ın velayeti babaya verilerek, küçük ile annesi arasında her ayın birinci ve üçüncü haftalarında cumartesi 10.00 pazar 17.00 arasında,dini bayramların 2. günleri, 15 Temmuz 30 Temmuz tarihleri arasında ve sömestr tatillerinin 1. haftasında kişisel ilişki kurulmuştur. Çocukların velayetinin ebeveynler arasında paylaştırılması halinde, kişisel ilişkinin kardeşlerin birbirlerini görmelerine imkan verecek tarzda düzenlenmesi, onların menfaati gereğidir. Bu husus nazara alınmadan velayeti babaya verilen çocuk ile velayeti annede kalan çocuğun birbirlerini göremeyeceği şekilde kişisel ilişki tesisi doğru olmadığı gibi, infazı mümkün olmayacak şekilde dini bayramların 2. günleri, Temmuz ayının 15 ile 30. günlerinde kurulan kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş saatleri ile sömestr tatilinde kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş gün ve saatlerinin gösterilmemesi doğru görülmemiştir....

      Dosya kapsamından çocukların velayetlerinin anneye verilmesi ve baba ile kişisel ilişki kurulması ve bu kişisel ilişkinin süresinin de uygun olduğu, bu yönden incelenen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Ancak Mahkeme kararında " müşterek çocuk ARDA EMİL SEVİM'in babasına verilen velayetinin KALDIRILARAK mahkememizce yapılan değerlendirme üzerine müşterek çocuğun velayetinin davacı karşı davalı anne T1'ya VERİLMESİNE," karar verilmiş olup, Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir. (TMK m. 348) Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile çocuklar Rabia ve Mustafa'nın velayletlerinin anneden alınarak babaya verilmesine, anne ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine yer olmadığına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kişisel ilişki verilmemesini istinaf etmiştir....

      Bu bakımdan, aynı şehir-ayrı şehir ayırımına gidilmeksizin analık duygularını tatmine elverişli, çocukların da anne sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli kişisel ilişki tesisi gereklidir. Çocuklar için haftalık kişisel ilişki kurulması çocukların üstün yararına aykırılık teşkil edecektir. Ayrıca anne ve çocuklar arasında haftalık bir şahsi ilişki kurulmasına karar verilmiş ise de hangi hafta olduğu belirtilmeyerek infazda tereddüt yaratılmıştır. Bu nedenle davacının kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine yönelik talebinin kabulüne dair gerekçe ile; 1- Davacının velayet değişikliği ve iştirak nafakası taleplerinin reddine, 2- Davacının kişisel ilişki tesisine dair talebinin kabulü ile, Tarafların müşterek çocukları T.C....

      ilgi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biri ile velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi velayetin değiştirilmesi nedenleridir....

      Dava, velayetin kaldırılması kararından sonra küçüğe atanan vasiye karşı TMK'nın 351/2.madde kapsamında açılan velayetin geri verilmesi davasıdır. TMK'nın 351/2.madde kapsamında '' velayetin kaldırılmasını gerektiren sebep ortadan kalmış ise hakim re'sen ya da ana veya babanın istemi üzerine velayeti geri verir. '' Velayet düzenlemesi kamu düzeni ile ilgili olup velayet düzenlenirken analık, babalık duygularından önce çocuğun geleceği, ihtiyaçları, bedeni ve fikri gelişimi öncelikle dikkate alınmalıdır. Kısacası velayetin düzenlenmesinde asıl olan çocuğun üstün yararıdır. Velayet düzenlemesinde asıl olan çocukların yararıdır ve bu düzenlemede ana ve babanın yararı ile çocuğun yararı çatıştığı takdirde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gerekir. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. ve Çocuk Haklarının Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6....

      arasında kişisel ilişki düzenlemiştir. Türk Medeni Kanununun 323. madde "Ana ve babadan her biri velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir" düzenlemesini içermektedir. Oysa, dosyamızda taraflar arasındaki evlilik sürdüğü gibi, müşterek çocuğun velayeti geçici olarak ebeveynlerden birine de verilmiş de değildir. Ebeveynlerden her ikisinin de çocuk üzerindeki velayet hakkı sürmektedir. Her iki ebeveynin de çocukla kişisel ilişki kurma hakkı eşit derecede mevcuttur. Evlilik dışı çocuk doğuran annenin, çocuğun velayetinin kendisine verilmesi davasında olduğu gibi, bu davada da davacı babanın velayet hakkı kapsamında kişisel ilişki kurma hakkı bulunduğundan, kişisel ilişki kurulması davası hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, yerel mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşündeyim....

        Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile annesi arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı taktirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır. Çocukla anne arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, annelik duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da anne ... ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir. Bu sebeple çocuk ile anne arasında iki haftada bir yatılı olacak şekilde yeniden kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2)....

          UYAP Entegrasyonu