Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tarafların 2012 tarihinde boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verildiği, en son çocuğa lehine verilen nafakanın İzmir 10. Aile Mahkemesi'nin 2020/191Esas, 2021/175 sayılı kararı ile 500,00 TL nafakanın 350,00 TL arttırılarak 850,00 TL'ye çıkarıldığı, ancak çocuğun fiilen baba yanında olduğundan dolayı velayetin değiştirilmesi davası açıldığı ancak bu dava dikkate alınmadan nafakanın artırıldığı, velayet annede bulunmasa bile fiilen çocuğun bakımı baba tarafından yapıldığından dava tarihi olarak 08/03/2021 tarihinden itibaren nafakanın kaldırılmasını istemiştir. İlk derece mahkemesince, boşanma davası sırasındaki ekonomik durum ile dava açıldıktan sonraki ekonomik durum arasında farklılık bulunmadığı halen nafaka ödeyecek güçte olduğu, nafakanın artırılması yada indirilmesini gerektiren bir durum bulunmadığndan davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

Tarafların 2012 tarihinde boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verildiği, en son çocuğa lehine verilen nafakanın İzmir 10. Aile Mahkemesi'nin 2020/191Esas, 2021/175 sayılı kararı ile 500,00 TL nafakanın 350,00 TL arttırılarak 850,00 TL'ye çıkarıldığı, ancak çocuğun fiilen baba yanında olduğundan dolayı velayetin değiştirilmesi davası açıldığı ancak bu dava dikkate alınmadan nafakanın artırıldığı, velayet annede bulunmasa bile fiilen çocuğun bakımı baba tarafından yapıldığından dava tarihi olarak 08/03/2021 tarihinden itibaren nafakanın kaldırılmasını istemiştir. İlk derece mahkemesince, boşanma davası sırasındaki ekonomik durum ile dava açıldıktan sonraki ekonomik durum arasında farklılık bulunmadığı halen nafaka ödeyecek güçte olduğu, nafakanın artırılması yada indirilmesini gerektiren bir durum bulunmadığndan davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı kadın tarafından velayetin kaldırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, davalının çocuklarının davalının evi terk ettiği iki yıldan beri babaanne ve dede yanında kaldığı, davalının çocuklarıyla ilgilenmediği aramadığı sormadığından bahisle velayetin anneden kaldırılmasına, vasi atanmak üzere durumun vesayet makamına ihbarına karar verilmiştir. Velayetin kaldırılması kararı ana ve/veya baba için ağır sonuçlar doğuran bir karardır. Bu nedenle, velayetin kaldırılması kararı verilmeden önce velayetin değiştirilip, diğer tarafa verilmesiyle yetinilip yetinilemeyeceği konusunda gerekli tüm araştırmaların yapılması; başka çözüm kalmadığı takdirde velayetin kaldırılması gerekir....

    Kaldı ki verilen tedbir kararı velayetin kaldırılması ile ilgili olmayıp çocukla annenin şahsi ilişkisinin engellenmesine yöneliktir. Elde velayetin kaldırılması için ne usulüne uygun açılmış bir dava ne de kamu tarafından yapılan bir talep vardır. Velayetin kaldırılması, çocukla şahsi ilişkinin engellenmesinden daha ağır ve ileriye yönelik sonuçları olan, yasada özel koşullara bağlanmış bir dava türüdür. Dava açılmaksızın, tedbir cümlesinden olmak üzere karara bağlanması olanaklı değildir. Velayet konusunun kamu düzenine ilişkin olduğu hususunda bir kuşku bulunmamaktadır. Ne var ki bu durum hakimin olaya resen el koyabileceği anlamında değil usulüne uygun olarak açılmış davalardaki usuli işlemlerin yapılması anlamında kabul edilmelidir. O halde, ortada usulüne uygun olarak açılmış velayetin kaldırılması davası bulunmadığından, annenin velayet hakkının tamamen ortadan kaldırılması sonucunu doğuracak şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki velayetin kaldırılması ve vasi atanması istemine ilişkin davada ... 1. Aile Mahkemesi ve ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R – Dava, velayetin kaldırılması ve vasi tayini istemine ilişkindir. Aile Mahkemesi'nce, davanın velayetin düzenlenmesi istemine ilişkin olduğu, ancak velayet hakkının yasal olarak anne ve babaya hasredilmiş olup davalı anneannenin velayet hakkını kullanma hakkına sahip olmadığı, anneannenin çocuklara ancak vasi olarak atanabileceği, vesayet davalarında ise Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

        Velayetin değiştirilmesinde velayet yine ana veya babadan birinde kalırken, kaldırılmasında çocuk velayete tabi olmaktan çıkarılarak kendisine vasi de atanabilir (TMK.md.337/2). Çocuk menfaatinin korunması bakımından alınabilecek en ağır en son tedbir, velayetin kaldırılmasıdır. Velayetin kaldırılması tedbir ve kararının açıklanan ağır sonuç doğurucu özelliği göz önüne alındığında, çocuk için ortaya çıkmış bir tehlike söz konusu olmadıkça; velayetin değiştirilerek; daha önce kendisine velayet bırakılmayan eşe velayetin verilmesi tedbirinin uygulanması gerekir. Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde velayetin kaldırılmasını gerektiren bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesini gerektirir niteliktedir (TMK.md.183,349,351/1). Bir kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir.Ancak bu tip bir yanlışlığın giderilmesi yeniden duruşma yapılmasını gerektirmez....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Artırılması-Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Nafakanın Kaldırılması Olmadığı Takdirde Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından velayetin değiştirilmesi, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi, iştirak nafakasının kaldırılması, talebin kabul edilmemesi halinde ise nafakanın azaltılması, yoksulluk nafakasının kaldırılması taleplerinin reddi ile iştirak nafakasının artırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece hükmolunan iştirak nafakasının yıllık miktarı 3.600 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 3.920 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....

            in velayetinin annesine bırakıldığını, kararın 27.11.2012 tarihinde kesinleştiğini, velayet kendisine bırakılmış olan annesinin 18.04.2015 tarihinde öldüğünü ileri sürmüştür. Ana ve baba, boşandığına ve boşanma kararıyla velayet kendisine verilen anne daha sonra öldüğüne göre, bu halde velayet kendiliğinden babaya geçmez. Dolayısıyla, velayet davalıda değildir. Olmayan bir velayetin doğal olarak kaldırılması da istenemez. Ne var ki, velayet kamu düzenindendir. Dava dilekçesindeki açıklamalara ve yukarıda açıklanan hukuki duruma göre, dava, velayetin kaldırılması niteliğinde değil, çocuk üzerinde velayet hakkına tek başına sahip olan ebeveynin ölümü sebebiyle, çocuğun boşlukta kalan velayetinin yeniden düzenlenmesine ilişkindir. Davada kaldırma talep edilmiş olması, tespit edilen bu hukuki durum karşısında önemli olmayıp, dava, ortaya çıkan bu durumu hakime ihbar niteliğindedir. Bu durumda, ihbar edenin hukuki yararı olup olmadığına bakılmaz....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Toplanan delillerden, müşterek çocuklardan 2003 doğumlu ....'ın, 09.06.2014 tarihinden itibaren davacı babanın yanında kaldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle iken bu çocuk yönünden iştirak nafakasının kararın kesinleşmesi tarihi itibariyle kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı-davalı erkeğin istinaf talebinin nafakanın artış oranı yönünden KABULÜ İLE ilk derece mahkemesi hükmünün 3 nolu bendindeki "hükmedilen nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına" kısmının KALDIRILMASINA yerine "hükmedilen nafakanın her yıl TEFE-TÜFE ortalaması oranında ARTIRILMASINA" -Davacı-davalı erkeğin diğer istinaf taleplerinin REDDİNE, 2- Velayetin değiştirilmesi davasında alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın erkekten alınarak Hazineye gelir KAYDINA, -İştirak nafakasının artırımı davasında istinaf peşin harcının talep halinde erkeğe İADESİNE, 3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda tarafların yokluklarında oy birliği ile kesin olarak karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu