Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının ve davalının sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. Davacı tarafın, yoksulluk nafakasının kaldırılması yönündeki temyiz itirazları yönünden; 28.11.1958 tarih ve 15/15 sayılı İBK.'na göre nafakanın bağlanmasında olduğu gibi kaldırılmasına dair taleplerin kabulünde de, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kaldırılmasına veya indirilmesine karar verilmesi gerekirken, kararda nafakanın indirilme tarihinin gösterilmemesi usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır....

    Aile Mahkemesi'nin 08/07/2014 tarihinde kesinleşen 2013/692 esas 2014/304 karar sayılı ilamı ile boşandıkları, ortak çocuğun velayetinin babaya verildiği, davacı anne tarafından velayetin değiştirilmesi istemiyle açılan Ankara Batı 3. Aile Mahkemesi'nin 2017/105 esas sırasında görülen ve 24/09/2020 tarihinde kesinleşen 28/12/2018 tarih ve 2018/1036 karar sayılı ilamı ile de ortak çocuğun babada olan velayet hakkının babadan alınarak anneye verilmesine karar verildiği ve ortak çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedildiği anlaşılmaktadır. Eldeki bu davada velayet kendisinde bulunan anne tarafından açılan müşterek çocuk için istenilen iştirak nafakasına ilişkindir. TMK'nın 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2022 NUMARASI : 2021/145 2022/581 DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Kaldırılması),Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nın 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 28/11/2014 tarihinde Aksaray 1....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Velayetin düzenlenmesine ilişkin olarak açılan davada ...2. Sulh Hukuk ve ...3. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, velayetin kaldırılması ve vasi atanması istemine ilişkindir. ...2. Sulh Hukuk Mahkemesince, küçüğün annesinin sağ olduğu ve velayet hakkının düzenlenmesi gerektiği velayet hakkının düzenlenmesi davasına bakma görevinin de aile mahkemesinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ...3. Aile Mahkemesi ise velayetin kaldırılmasına yönelik bir davanın ve daha önce bu yönde verilmiş bir kararın bulunmadığı anlaşıldığından, davanın vasi atanmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....

      "Davacı erkek dava dilekçesinde velayetin değiştirilmesinin yanı sıra iştirak ve yoksulluk nafakalarının da kaldırılması talebinde bulunmuştur. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Davacı erkeğin kadın lehine verilen yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi velayetin değiştirilmesi talebinin eki niteliğinde olmayıp nispi harca tabidir. Bu talep nedeniyle davanın açılması esnasında nispi harç alınmadığı gibi bu eksiklik yargılama sırasında da giderilmemiştir. Nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz....

      Tarafların delillerinin bu çerçevede değerlendirilip sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece davanın hukuki vasıflandırılmasında yanılgıya düşerek Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde düzenlenmiş olan evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 2-Davalı-karşı davacı kadının nafakanın kaldırılması davasına yönelik temyizinin incelenmesine gelince; a-Ortak çocuk Yusuf'un dava öncesinde annesiyle yaşadığı, dava esnasında da annesinde yaşamakta iken davacı-karşı davalı baba tarafından geçici velayet davası açılması üzerine, Nizip Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesinin 2008/664 esas, 2010/236 karar sayılı ilamı ile geçici velayetin babaya verildiği ve temyiz edilmeyerek kesinleştiği, bu karar üzerine ortak çocuk Yusuf'un 2010 yılı Ağustos ayında babaya teslim edildiği anlaşılmaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması-Vasi Tayini İçin İhbar Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Küçüğün babası davalı ile evliyken 18.02.2010 tarihinde ölmüş, velayet davalıya kalmıştır (TMK.m.336/3). Dava, velayetin kaldırılması isteğine ilişkin olup, 13.11.2013 tarihinde açılmıştır. Velayetin kaldırılması için, bu hakka sahip olanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velayet görevini gereği gibi yerine getirmediğinin gerçekleşmesi yada çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması gerekir (TMK.m.348)....

          Sulh Mahkemesi Velayet ve vesayet hukukuna ilişkin olarak açılan davada Zonguldak 1.Aile ve 1.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, evlat edinilen küçüğün velayetinin evlat edinen davalıdan kaldırılarak, öz anne ve babası olan davacılara verilmesi istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince, evlatlık ilişkisinin kaldırılması davası hak düşürücü süreden red edilerek, velayetin kaldırılarak davacıların vasi olmasına hakkındaki dava tefrik edilerek, Sulh Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın evlatlık ilişkisinin kaldırılması ve kişisel ilişki kurulması davası olduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir. Velayet altında bulunmayan her çocuk vesayet altına alınır.(TMK 409. m.)...

            Gökçeada Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın velayetin kaldırılması davası olduğu,Nüfus Kanununun 4.maddesi gereğince nüfus kayıtlarının yerleşim yerine karine olduğu, velayeti babaya bırakılan küçüklerin ikametgahlarının Ezine olduğu velayetin nezi davasınında küçüklerin yerleşim yeri olan Ezine mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden mahkemenin yetkisizliğine, ayrıca Ezine Sulh Sulh Hukuk Mahkemesince davacı ...'...

              Davacı tarafın katılma yoluyla nafakanın başlangıç tarihine yönelik istinaf talebi hakkında; Davacı dava dilekçesinde geçici velayetin kendisine verilmesi halinde bu tarihten itibaren aylık 500,00 TL tedbir, velayetin değiştirilmesinden sonra ise aynı miktarda iştirak nafakası talebinde bulunmuştur. Mahkemece iştirak nafakasına hükmedilmiş ise de 22/12/2020 tarihli ara kararı ile çocuğun geçici velayeti anneye verilmesine rağmen tedbir nafakası talebi hakkında bir karar verilmemiştir. Tedbiren velayet düzenlemesi yapılması ve talep edilmesi halinde geçici velayetin verildiği tarihten itibaren tedbir nafakasına da hükmedilmesi gerekir. ( Yargıtay 2....

              UYAP Entegrasyonu