Dava, velayetin kaldırılması istemine ilişkindir. Dava, babaanne tarafından açılan torunları Burak can, Yiğit Eren, Kumsal Eylül'ün babalarının vefatı üzerine sadece annede bulunan velayetin kaldırılarak kendiisinin vasi olarak atanmaları için ihbarda bulunulması, talebini içeren davadır. Anne ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m.348). Velayetin kaldırılması kararı ana veya baba için ağır sonuçlar doğuran bir karardır. Asıl olan ana/babası sağ olan velayete tabi çocuğun, velayet altında bırakılmasıdır....
Asıl ve birleşen davalı vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin velayet konusunda ortak çocukların tercihlerine saygı duyacağını, istenilen nafakaların fahiş olduğunu, müvekkilinin memur olup 1.000 TL'ye kirada oturduğunu, 534 TL kredi ödemesi olduğunu, davacının nafakanın kesinleşmesinden itibaren 2017 yılı mayıs ayına kadar herhangi bir ödeme yapmadığını belirterek velayet konusunda çocukların dinlenilmesini, davacının diğer taleplerinin reddini istemiştir....
Açılan dava hukuki nitelendirme yapılarak velayetin kaldırılması davası olarak kabul edilse dahi davada vasi tayini talep edildiğinden mahkemelerinin görevi kapsamıyla talep hakkında karar kurulamayacağı, vasi atanması talebine yönelik davanın sulh hukuk mahkemesinin görevine girmesi gerekçeleri ile mahkemelerinin görevsizliğine dair karar vererek her iki mahkeme arasında oluşan görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın merci tayini ile dairemize gönderildiği anlaşılmıştır. Dava küçük Muhtar Akyel'in resmi dairelerdeki işlemleri yerine getirmek için davacının vasi olarak atanması talebine ilişkindir. Bu durumda Sulh hukuk mahkemesinin, Türk Medeni Kanunu'nun 404. maddesine göre velayet altında bulunan küçüklere vasi atanması istendiğinden, mahkemece davacı vasi adayına velayet hakkının kaldırılması için dava açmak üzere yetki ve süre verilerek bu davanın sonucunu bekletici mesele yaparak vasi atanması gerekip gerekmeyeceği hususunda karar vermesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, velayetin kaldırılması isteğine ilişkindir. Davaya konu çocuk... 05.04.2008 doğumludur. Çocuğun velayeti, babasının 09.08.2012 tarihinde ölümü ile tek başına davalı anneye kalmış, velayetin kaldırılmasına yönelik eldeki dava, ölen babanın annesi tarafından açılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, velayetin kaldırılması isteğine ilişkindir. Davaya konu çocuklardan... 20.09.2006,.... ise 09.03.2010 doğumludur. Çocukların velayeti, babalarının 01.08.2015 tarihinde ölümü ile tek başına davalı anneye kalmış, velayetin kaldırılmasına yönelik eldeki dava, ölen babanın annesi tarafından açılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, velayetin kaldırılması isteğine ilişkindir. Davaya konu çocuklar... 27.10.1999, .... ise 05.04.2002 doğumludur. Çocukların velayeti, babalarının 31.01.2002 tarihinde ölümü ile tek başına davalı annelerine kalmış, velayetin kaldırılmasına yönelik elde ki dava, ölen babanın kız kardeşi tarafından açılmıştır. "Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesine" göre, çocukları ilgilendiren davalarda, iç hukuk gereğince, çocuklarla velayet sorumluluğuna sahip kişiler arasında çıkar çatışmasının söz konusu olması halinde çocukların, adli... önündeki kendisini ilgilendiren davalarda bir temsilci atanmasını ön sorun görmektedir....
Sulh Hukuk Mahkemesi, "Küçüklerin babalarının velayeti altında olduklarını, davacının vasi olarak atanabilmesi için öncelikle velayetin kaldırılması gerektiğini, bunun da aile mahkemesinin görevinde olduğunu" bildirerek görevsizlik kararı vermiştir. Aile Mahkemesi ise, velayetin kaldırılması talebi bulunmadığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi, ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir. (TMK. m. 348) Velayet altında bulunmayan her küçük, vesayet altına alınır (TMK. m. 404). Dosya kapsamından, küçüklerin babası A.. H..'...
in 12.08.2008 tarihinde kesinleşen ilamla Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşandıkları, velayetin davalı babaya verildiği, dede ... tarafından açılan velayetin değiştirilmesi davasında yapılan yargılama sonucunda ... 3. Aile Mahkemesinin 2013/244 esas, 2013/849 karar sayılı ilamı ile babanın velayet hakkının kaldırılmasına karar verildiği, yapılan ihbar üzerine ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin kararı ile de dedenin küçüğe kayyım olarak atandığı anlaşılmaktadır. Davacı anne velayet hakkının babadan kaldırılması üzerine çocuğun velayetinin kendisine verilmesi talep ve dava etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı anne tarafından temyiz edilmiştir. Velayete ilişkin uyuşmazlıklar kamu düzeniyle ilgilidir. Her yönün hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Velayet hakkı babadan kaldırıldığına göre küçüğün velayetinin askıda kaldığı anlaşılmaktadır. Davacı anne küçüğün velayetinin kendisine verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayet-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm velayetin değiştirilmesi ve nafakanın indirilmesi yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.07.06.2010(Pzt)...
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Anne ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle görevini gereği gibi yerine getirilmemesi; ana ve babanın çocuklara yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir.(TMK. md.348) Dosya kapsamından; anne Hatice Gülderen'in, davalı ile evliyken 11.08.2007 tarihinde öldüğü, ölümle velayet görevinin davalı babaya geçtiği, davacı teyzenin 13.04.2009 tarihinde velayetin kaldırılması davası açtığı anlaşılmıştır. Toplanan delillerden, davalı babanın velayet görevini gereği gibi yerine getirmediği, çocuğa yeterli ilgiyi göstermediği, küçüğe davacı teyze tarafından bakıldığı, küçüğün yıllardır davalı teyze ile yaşadığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 348. madde şartları oluşmuştur. Mahkemece davacının davasının kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....