Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Tedbiren Düzenlenmesi - Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tarafların halen evliliklerinin devam etmesine, mahkemece tedbiren velayetin anneye verilip baba ile kişisel ilişki düzenlendiğinin anlaşılmış bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.05.09.2012 (Çar.)...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, velayetin kaldırılması isteğine ilişkindir. Müşterek çocuk Deniz 24.02.2009 doğumludur. Boşanma kararı ile velayet anneye verilmiş, anne 28.11.2013 tarihinde ölmüş,mahkeme kararı ile velayet görevi babaya verilmiştir. Dava, ölen annenin kız kardeşi tarafından açılmıştır. "Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesine" göre, çocukları ilgilendiren davalarda, iç hukuk gereğince, çocuklarla velayet sorumluluğuna sahip kişiler arasında çıkar çatışmasının söz konusu olması halinde çocukların, adli merci önündeki kendisini ilgilendiren davalarda bir temsilci atanmasını ön sorun görmektedir....

      Mahkemece davalı annenin velayet kendisinde bulunmasına rağmen çocukları davacı dedeye bıraktığı ve ilgilenmediği gerekçesiyle annede olan velayetlerin kaldırılmasına karar verilmiş ise de, toplanan delillerden ve özellikle tanık beyanlarına göre davalı annenin aileler arasında meydana gelen büyük bir kavga sonrasında velayete konu çocukları babalarına teslim etmek zorunda kaldığı ve sonrasında alamadığı görülmüş olup, yine toplanan delillerden davalı annenin velayet görevini ifadan aciz olduğunu gösterir bir delil bulunmadığı anlaşılmaktadır. Velayetin kaldırılması kararı ana veya baba için ağır sonuçlar doğuran bir karardır. Asıl olan ana/babası sağ olan velayete tabi çocuğun, velayet altında bırakılmasıdır. Bu nedenle velayetin kaldırılması şartları oluşmadığı halde davanın reddi yerine yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

        Aile Mahkemesinin 2019/276 Esas 2020/597 Karar sayılı dosyası ile sonlandığını, davacının gerek fiziksel, gerek psikolojik olarak müvekkil ve müşterek çocuklar üzerinde baskı kurduğunu, boşanma davasındaki beyanları ile sabit olduğu üzere davacının çocuklarla ilgilenmeyeceğini ve görüşmek istemeyeceğinin anlaşıldığını, davacının müşterek çocukları ve müvekkili yıllardır aramadığını, görüşmediklerini, davacının tek amacının maaşından kesilen nafakanın kaldırılması olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının gayri ahlaki yaşam sürdüğünü bu nedenle velayetin tarafına verilmesini, ödemiş olduğu nafakaların kaldırılması için yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Tedbiren velayet talebinin reddi kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava velayetin değiştirilmesi, iştirak ve yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince 08.12.2020 tarihli ara karar ile davacının tedbiren velayet talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Velayetin kaldırılması veya değiştirilmesine ilişkin davaların devamı sırasında verilen geçici tedbirlerin alınmasına veya tedbir isteklerinin reddine dair kararlar, aile hukukuna özgü önlemlerden olup; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 389. maddesi kapsamındaki bir tedbir niteliğinde olmadığından mahkemece verilen bu ara karara karşı ancak esas hükümle birlikte istinaf yoluna başvurulabileceğinin anlaşılmasına göre , davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirlmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya içerisinde; birleşen ... Aile Mahkemesinin 2005/714 esas sayılı nafakanın kaldırılması dosyası bulunmamaktadır... Aile Mahkemesinin 2005/714 esas sayılı dosyasının eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİÇEVRİLMESİNE oybirliğiyle karar verildi. 19.10.2006...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi, Nafakanın Kaldırılması yada Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, tümü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesi gerekli görülen....ayılı dava dosyasının dosya içine alınarak birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi.20.02.2013 (Çrş.) .......

            İştirak nafakası (TMK. md. 182) velayet hakkının kullanılması kendisine verilen eş tarafından istenebileceğine göre; nafakanın başlangıç tarihinin de velayetin kesinleşme tarihi olması gerekir. Velayet kendisine bırakılmış olan eşin fiilen çocuğuna bakması ahlaki bir görevin ifası olup, velayet hakkını kullanandan istenemez. Ancak fiilen bakan eş, aynı zamanda iştirak nafakası ile yükümlü ise, bunu ödemekten kaçınabilir. Velayet ve mali sonuçları boşanma ile ayrıca düzenlenmiş olduğundan; burada Türk Medeni Kanununun 329/1. maddesinin uygulanması söz konusu değildir. Bu bakımdan mahkeme hükmünü düzeltmeye ihtiyaç yoktur. Hükmün düzeltilmeden onanması gerektiği düşüncesiyle, değerli çoğunluğun düzeltili onama kararına katılamıyorum....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından; nafakanın başlangıç tarihi ve miktarı yönünden, davalı tarafından ise; tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava konusu çocuk yararına verilen nafakanın dava tarihinden hükmün kesinleşmesi tarihine kadar tedbir nafakası niteliğinde bulunduğunun anlaşılmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir....

                  UYAP Entegrasyonu