Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava velayetin değiştirilmesi ve katılım nafakasının kaldırılması karşı dava katılım nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. Davalı-karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla inceleme, HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, dava dilekçesi ile; ortak çocuk için boşanma davası sırasında iştirak nafakası talep edilmediğini, davalı babanın çocuğun giderlerine katılması gerektiğini ileri sürerek; çocuk için aylık 500.00 TL iştirak nafakası ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir . Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, çocuk için aylık 400.00 TL iştirak nafakası ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir . Dava, iştirak nafakası talebine ilişkindir....

    Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK.md.348). Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK.md. 183, 349, 351/1). Öyle ise kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir. Ne var ki bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçmış olmakla davalı babanın bu yöne ilişkin karar düzeltme talebinin kabulüne, onama kararının bu yöne ilişkin kısmının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden duruşma yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesine uygun düşer....

      Buna göre, velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır. Öte yandan, TMK'nın 335 ila 351. maddeleri arasında düzenlenen “velayet”e ilişkin hükümler kural olarak, kamu düzenine ilişkindir ve velayete ilişkin davalarda resen (kendiliğinden) araştırma ilkesi uygulandığından hâkim, tarafların isteği ile bağlı değildir. Velayetin değiştirilmesine yönelik istem incelenirken ebeveynlerin istek ve tercihlerinden ziyade çocuğun üstün yararı göz önünde tutulur. Hukuk Genel Kurulunun 14.06.2017 gün ve 2017/2- 1887 E., 2017/1196 K. sayılı kararında da velayet düzenlenmesinin kamu düzenine ilişkin olduğu, usuli kazanılmış hak ilkesinin istisnasını oluşturduğu benimsenerek aynı ilkeye vurgu yapılmıştır....

      Davalı kadının düzenli gelir getiren bir işinin bulunup bulunmadığı hususu araştırılarak kadının boşanma nedeniyle yoksulluğa düşüp düşmeyeceği belirlendikten sonra yoksulluk nafakası hakkında hüküm kurulması gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, yukarıda 2 ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle velayet ve yoksulluk nafakası yönlerinden BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....

        Velayetin değiştirilmesine ilişkin bir dava da söz konusu değildir. Ayrıca velayetin babada olmasının çocuklar ... ve ... yönünden olumsuzluk içeren bir durum yaratacağı iddiası da bulunmamaktadır. Mahkemece boşanmaya karar verilmesi halinde ortak çocukların velayeti konusunda karar verebilir (TMK m.336). Asıl dava konusuz kaldığına göre mahkemece velayetin düzenlenmemesinde bir isabetsizlik yoktur. Sayın çoğunluğun velayet konusunda eksik inceleme ile hüküm kurulmasının doğru olmadığına yönelik bozma sebebine katılmıyor, bozma ilamında belirtilen araştırmanın ancak velayetin değiştirilmesi davasında değerlendirilebileceğinden hükmün velayet yönünden onanması gerektiği görüşündeyiz....

          nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir....

            nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. TMK'nun 331. maddesinde ise; “durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” şeklinde düzenleme vardır, Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakası ve Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki “iştirak nafakası” talebine ilişkin dava ile davalı tarafından açılan “velayetin değiştirilmesine” ilişkin karşı davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuna uygun sebeplere ve özellikle velayet değişikliğine ilişkin karşı davanın, "feragat" sebebiyle değil, velayetin değiştirilmesini gerektiren bir durumun tespit edilmemiş olmasından dolayı reddedilmiş olmasına göre, davalı-karşı davacının bu davaya ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Nafaka davasına ilişkin temyiz itirazlarına gelince: Davacı-karşı davalı, 21.11.2013 tarihli ön inceleme duruşmasına usulüne uygun davet edildiği halde gelmemiştir....

              Asliye Hukuk Mahkemesine ait 2020/268 Esas 2020/259 Karar sayılı ilamı ile velayeti davalı babaya verilen müşterek çocuk 09/04/2019 doğumlu Buğlem Taştan’ın velayetinin davalı babadan alınarak davacı anne Merve Taştan'a verilmesine, Velayeti davacı anneye bırakılan çocuk ile davalı baba arasında kişisel ilişki tesisine, davacının müşterek çocuk için talep ettiği tedbir nafakası isteminin reddine, davacının müşterek çocuk için talep ettiği iştirak nafakası isteminin kısmen kabulü ile; İşbu kararın velayet değişikliği yönünden kesinleştiği tarihten itibaren başlamak üzere; müşterek çocuk lehine aylık 750,00 TL iştirak nafakasının aydan aya davalıdan alınarak müşterek çocuğa velayeten davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili davanın kabulünü, velayet değişikliği ve aleyhe hükmedilen iştirak nafakası miktarını , Davacı vekili ise iştirak nafakası miktarını İstinafa getirmişlerdir....

              UYAP Entegrasyonu