WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, Dairemiz kararının tebliğ ve harç tahsil işlemlerinin, 7035 sayılı Kanunla değişik HMK'nın 359/3.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince yapılmasına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, velayet değişikliği yönünden 6100 sayılı HMK'nın 362/1- ç maddesi uyarınca KESİN, iştirak nafakası yönünden ise değerlendirme yapılmak üzere KESİN olarak OY BİRLİĞİ ile karar verildi....

Dava, velayeti boşanma davasında ortak velayet olarak düzenlenen çocuğun ortak velayet düzenlemesinin değiştirilerek velayetin davacı babaya verilmesi için açılan velayetin değiştirilmesi davasıdır. İlk derece mahkemesince, davanın reddine, müşterek çocuğun velayet hususunun Tekirdağ Aile Mahkemesi'nin 2018/41 Esas, 2018/144 Karar sayılı ilamı doğrultusunda ortak velayet olarak devamına karar verilmiş, karara karşı davacı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md. 1; TMK m. 339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu md. 4/b)'dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir....

Anılan kararın velayet yönünden de istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince ortak velayete karar verilmesinin hatalı olduğuna ve velayetin babaya verilmesine karar verilmiştir. Velayet ve kişisel ilişki düzenlenirken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "Üstün yararı" (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m. 1; TMK m. 339/1. 34.3/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b) dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları; boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Velayet düzenlemesi kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir....

    Somut olayda;iddia,bir kısım tanıkların hükme esas alınabilecek nitelikteki beyanları,uzman raporu içeriği ve sonucu,idrak çağında olduğu anlaşılan 2007 doğumlu çocuk Ege'nin duruşmada uzman yanında iken açıkladığı iradesi, kardeşlerin birbirlerinden ayrılmaması gerekliliğine göre tarafların her ne kadar boşanma aşamasında ortak velayet konusunda iradelerini bildirmelerine karşın sonrasında velayet hususunda görüş ayrılıkları yaşadıkları,velayet konusunda çocukların üstün yararına olacak şekilde ortak hareket edebilmelerine imkan kalmadığı,bu hususun çocukların menfaatine olmayacağı,mahkemece velayetin tek başına anneye verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılmıştır....

    Aile Mahkemesinin tanıma-tenfiz kararı nedeniyle talebin usulden reddine, aksi halde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "Davacının velayetin verilmesi ve müşterek çocuğun ortak velayet altına alınmasına yönelik davasının reddine, müşterek çocuk ile davacı anne arasında her hafta cumartesi saat 10.00'dan takip eden pazar saat 18.00'a kadar, dini bayramların 2. günü saat 10:00'dan bayramın 3. günü saat 10:00'e kadar tedbiren yatılı şahsi ilişki tesisine " karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki velayet ve iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, tarafların boşandığını, müşterek çocuğun velayetinin davalı babaya verildiğini, çocuğun üvey anne tarafından şiddete uğradığını, bu husuta koruma kararı alındığını ve koruma kararı ile geçici velayetin müvekkiline verildiğini belirterek 2004 doğumlu müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesi ve çocuk için aylık 350 TL nafaka belirlenmesini istemiştir. Davalı, ön inceleme duruşmasında; velayet davasını ve çocuğa aylık 250 TL nafaka vermeyi kabul ettiğini beyan etmiştir....

      velayet görevini savsakladığına, gereken ilgiyi göstermediğine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişkiyi engellediğine dair dosya kapsamında delil bulunmadığından velayetin değiştirilmesi talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul, yasaya ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

      Öte yandan, TMK'nın 335 ila 351. maddeleri arasında düzenlenen “velayet”e ilişkin hükümler kural olarak, kamu düzenine ilişkindir ve velayete ilişkin davalarda resen (kendiliğinden) araştırma ilkesi uygulandığından hâkim, tarafların isteği ile bağlı değildir. Velayetin değiştirilmesine yönelik istem incelenirken ebeveynlerin istek ve tercihlerinden ziyade çocuğun üstün yararı göz önünde tutulur. Hukuk Genel Kurulunun 14.06.2017 gün ve 2017/2- 1887 E., 2017/1196 K. sayılı kararında da velayet düzenlenmesinin kamu düzenine ilişkin olduğu, usuli kazanılmış hak ilkesinin istisnasını oluşturduğu benimsenerek aynı ilkeye vurgu yapılmıştır. Velayet düzenlemesi yapılırken göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı"dır (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m. 1; TMK m. 339/1. 34.3/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b)....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasında görülen “velayetin değiştirilmesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İzmir 10. Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 26.03.2015 tarih ve 2014/937 E., 2015/196 K. sayılı karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 07.10.2015 tarih ve 2015/15784 E., 2015/17699 K. sayılı kararı ile; "... 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı annenin tüm, davacı babanın ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayet düzenlemesi yapıldığında çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür (TMK.md.l82). Velayet davasının tabii sonucu olan bu hususu hakim görevi gereği kendiliğinden dikkate alması gerekir....

        Yargılama süreci devam ederken davacı-davalı kadına küçüğün velayeti tedbiren geçici olarak verilmiş, bu aşamada davalı-davacı erkeğin çocuğunu beş kez icra marifetiyle görmeye gittiği ancak evde olmadığından görüşmesinin engellendiği ve bu şekilde kadının velayet görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle sayın çoğunluk tarafından karar velayetin babaya verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Kadının yargılama aşamasındaki davranışı tedbir kararına aykırı davranmak eylemini oluşturursa da, çocuğa yönelik herhangi bir davranışı ileri sürülmediğinden velayet görevini kötüye kullandığından sözedilemez. Kaldıki hüküm kesinleştikten sonra küçükle babanın görüşmesinin engellenmesi velayetin değiştirilmesi sebebini oluşturur. Küçüğün doğumundan itibaren ve yargılama sırasında anne yanında kaldığı, üstün yararınında bu yönde olduğu uzman raporu ile belirtildiğine göre mahkemece velayetin anneye verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

          UYAP Entegrasyonu