Taraflar arasında görülen velayet davasında Büyükçekmece 1. Sulh Hukuk ve Büyükçekmece 2.Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, daha önce velayet altında alınan kısıtlının velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. ..., ... babası ...'nün velayeti altında bırakılmıştır. Baba vasi olarak atınmayıp velayetin devam edeceğine ilişkin hüküm kurulmuştur. TMK.nun 419/3 maddesine göre velayet altında bırakılmasına karar verilenler ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda "velayet" hükümleri uygulanacaktır. Bu hükümleri uygulacak mahkeme 4787 sayılı Aile Mahkemelirinin Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanunun 4. maddesi gereğince Aile Mahkemesidir. Bu durumda uyuşmazlığın Aile mahkemesinde görülüp çözümlenmesi gerekir....
Eldeki dosyada ;nüfus aile kayıt tablosuna göre davalının 08.12.2007 doğumlu İremsu'nun babası olduğu , çocuğun annesi Döne ile Turgutlu Aile Mahkemesi'nin 2018/418- 483 E-K sayılı 06.06.2018 kesinleşme tarihli kararı ile boşandıkları ve müşterek çocuk İremsu'nun velayetinin anne Döne'ye verildiği,boşanma kararının kesinleşmesinden sonra 20.06.2018 tarihinde anne Döne'nin davalı baba tarafından öldürüldüğü bu olay nedeniyle Turgutlu Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2018/174- 193 E-K sayılı kararı ile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve davalının Turgutlu Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2020/1524 E.,2021/132 K.sayılı 15.01.2021 tarihli kararı ile babası T8 velayeti altına alınmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Çocuğun velayeti boşanma kararı ile eşlerden birine verilip, bu eşinde ölümüyle, velayet kendiliğinden sağ kalan diğer eşe geçmez....
Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatıyla) ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: ... Sulh Hukuk Mahkemesince küçüğün babasının sağ olduğu ve velayet düzenlenebilecekken vasi atanmasına yer olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatıyla) ise baba tarafından açılmış bir velayet davası bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava, boşanma davası sonucunda velayet kendisine verilen annenin vefatı nedeniyle küçüğe Türk Medenî Kanununun 337. maddesi uyarınca vasi tayin edilmesi istemine ilişkindir. TMK'nın 337/2. maddesinde "ananın, küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayetin kendisinden alınmış olması durumunda hâkimin çocuğun menfaatine göre vasi atayacağı veya velayeti babaya tevdii edeceği" öngörülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Küçük hakkında vesayet hukukuna ilişkin olarak açılan davada Mardin Sulh Hukuk ve Mardin Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, boşanma davası sonucunda velayet kendisine verilen annenin vefatı nedeniyle küçüğe Türk Medenî Kanununun 337. maddesi uyarınca vasi tayin edilmesi istemine ilişkindir. Mardin Sulh Hukuk Mahkemesince küçüğün babasının sağ olduğu ve velayet düzenlenebilecekken vasi atanmasına yer olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Mardin Aile Mahkemesi ise baba tarafından açılmış bir velayet davası bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
K. sayılı ilâmı ile boşanmışlar ve küçüğün velayeti babaya bırakılmıştır. Baba hayattadır ve velayet babadan kaldırılmamıştır. Velayetin tevdii hususu Aile Mahkemesinin görev alanı içerisinde bulunduğundan öncelikle bu husus Aile Mahkemesince değerlendirilecektir. Aile mahkemesince velayet ve vesayet talepleri tefrik edilmiş, vesayet hususunda görevsizlik kararı verilmiştir. Vesayet makamı sulh hukuk mahkemesidir. Bu nedenle, vesayet talebi yönünden uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Mersin 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 14.06.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Velayetin değiştirilmesinde velayet yine ana veya babadan birinde kalırken, kaldırılmasında çocuk velayete tabi olmaktan çıkarılarak kendisine vasi de atanabilir (TMK.md.337/2). Çocuk menfaatinin korunması bakımından alınabilecek en ağır en son tedbir, velayetin kaldırılmasıdır. Velayetin kaldırılması tedbir ve kararının açıklanan ağır sonuç doğurucu özelliği göz önüne alındığında, çocuk için ortaya çıkmış bir tehlike söz konusu olmadıkça; velayetin değiştirilerek; daha önce kendisine velayet bırakılmayan eşe velayetin verilmesi tedbirinin uygulanması gerekir. Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde velayetin kaldırılmasını gerektiren bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesini gerektirir niteliktedir (TMK.md.183,349,351/1). Bir kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir.Ancak bu tip bir yanlışlığın giderilmesi yeniden duruşma yapılmasını gerektirmez....
Velayetin değiştirilmesi davası, velayet hakkının anne veya babaya verilmesinden sonra velayet kendisine verilen tarafın durumunun değişmesi ve sonradan ortaya çıkan çeşitli nedenlerden ötürü velayeti alan anne ya da babanın velayet hakkını gereği gibi kullanamaması ile çocuğun menfaatinin gerektirdiği durumlarda açılan bir davadır. Velayetin değiştirilmesi için bir olayın olması ve bu durumun velayet görevini aksatmış olması gerekir. Bu durum velayetin değiştirilmesini velayetin kaldırılmasından ayırır. Çünkü velayetin kaldırılmasında velayet görevinin ağır bir şekilde kötüye kullanılması veya aşırı bir şekilde ihmal edilmiş olması aranır. Velayetin değiştirilmesine ilişkin şartlar TMK’da açıkça düzenlenmiştir. TMK’nın “Durumun Değişmesi” başlıklı 183....
Çocukları ile sağlıklı nitelikli duygusal bağ iletişim etkileşim kurmamış olmasının" idrak çağındaki çocuklarla yaptığı görüşmeden değerlendirildiği, raporun usul ve yasaya uygun olduğu, yeniden rapor alınmasını yahut rapora itibar edilmemesini gerektiren bir husus bulunmadığı, velayet düzenlemesinde aslolan çocukların üstün yararı olup, buna göre kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davalı tarafın yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
in velayetinin annesine bırakıldığını, kararın 27.11.2012 tarihinde kesinleştiğini, velayet kendisine bırakılmış olan annesinin 18.04.2015 tarihinde öldüğünü ileri sürmüştür. Ana ve baba, boşandığına ve boşanma kararıyla velayet kendisine verilen anne daha sonra öldüğüne göre, bu halde velayet kendiliğinden babaya geçmez. Dolayısıyla, velayet davalıda değildir. Olmayan bir velayetin doğal olarak kaldırılması da istenemez. Ne var ki, velayet kamu düzenindendir. Dava dilekçesindeki açıklamalara ve yukarıda açıklanan hukuki duruma göre, dava, velayetin kaldırılması niteliğinde değil, çocuk üzerinde velayet hakkına tek başına sahip olan ebeveynin ölümü sebebiyle, çocuğun boşlukta kalan velayetinin yeniden düzenlenmesine ilişkindir. Davada kaldırma talep edilmiş olması, tespit edilen bu hukuki durum karşısında önemli olmayıp, dava, ortaya çıkan bu durumu hakime ihbar niteliğindedir. Bu durumda, ihbar edenin hukuki yararı olup olmadığına bakılmaz....
Velayetin değiştirilmesi için bir olayın olması ve bu durumun velayet görevini aksatmış olması gerekir. Bu durum velayetin değiştirilmesini velayetin kaldırılmasından ayırır. Çünkü velayetin kaldırılmasında velayet görevinin ağır bir şekilde kötüye kullanılması veya aşırı bir şekilde ihmal edilmiş olması aranır. Velayetin değiştirilmesine ilişkin şartlar TMK’da açıkça düzenlenmiştir. TMK’nın “Durumun Değişmesi” başlıklı 183. Maddesinde; “Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması hâlinde hâkim, re'sen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır.” hükmüne yer verilmiştir. Söz konusu madde, velayetin değiştirilmesi sebeplerini hüküm altına almıştır....