WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde, bu çocuk için anneye teslim tarihinden geçerli olmak üzere tedbir nafakasına (TMK m. 169) hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren ... için tedbir nafakasına hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir. 3-Velayet düzenlemesi kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Davacı kadın tarafından açılan davada, tarafların boşanmalarına ve müşterek çocukların velayetlerinin davacı kadına bırakılmasına karar verilmiştir. Hükmü temyiz eden davalı erkek; davacı kadının birlikte yaşadığı erkeğin müşterek çocuklardan ...'e cinsel istismarda bulunması sebebiyle, bu kişi hakkında ... Ağır Ceza Mahkemesinde kamu davası açıldığını ve ... Aile Mahkemesinin 2014/411 esas sayılı dosyasında müşterek çocuk ... hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu uyarınca koruma kararı ile birlikte velayetin tedbiren babaya bırakılmasına karar verildiğini ileri sürmüştür. Gerçekleşen bu durum karşısında ... Ağır Ceza mahkemesin dosyası ile ......

    Dosya kapsamına göre velayetin kaldırıldığına dair kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunmadığı, TMK'nun 404. maddesine göre çocuk velayet altında bulundukça vasi atanamayacağı, velayetin kaldırılmasına ilişkin hüküm kesinleştikten sonra tekrar vasi atanması talebinde bulunulabileceği gibi kamu düzenine ilişkin olan bu hususun vesayet makamına bildirilmesinde de yasal zorunluluk bulunduğu anlaşılmış, bu nedenle yerinde görülmeyen istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle istinaf talebi hususunda aşağıdaki şekilde hüküm oluşturmak gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı vekilinin Denizli 4....

    Velayet hususunun değerlendirilmesi aile mahkemesinin görevinde olduğundan, mahkeme velayetin babaya verilmesi hususunu değerlendirecek ve sonucuna göre karar verecektir. Velayetin babaya verilmesinde sakınca bulunan hallerin saptanması halinde ise aile mahkemesi çocuğun vesayet altına alınması konusunda sulh hukuk mahkemesine ihbarda bulunacaktır. Bu durumda uyuşmazlığın, aile mahkemesinde görülüp, çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince; ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 13/10/2016 gününde oybirliği ile karar verildi....

      İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava, velayet (velayetin değiştirilmesi) istemine ilişkindir. Yargıtay 2....

      Aile Mahkemesinin 2019/829 esas sayılı dosyada boşanma davasının çekişmeli olarak görülmeye devam ettiği, bu aşamada ayrıca davacı kadın tarafından 03/12/2019 tarihinde de Kocaeli 3.Aile Mahkemesinin 2019/664 esas sayılı dosyasında boşanma davası açıldığı, mahkemenin 24/01/2020 tarihli ve 2019/829 karar sayılı ilamı ile bu boşanma davasının daha önce anlaşmalı olarak açılıp, çekişmeli boşanma davası olarak devam eden Kocaeli 4. Aile Mahkemesinin 2019/829 esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesine karar verildiği, halen asıl ve birleşen boşanma davalarının derdest olduğu; davacı babanın eldeki istinafa konu velayetin değiştirilmesi davasını ise 21/10/2019 tarihinde açtığı, dilekçesinde anlaşmalı boşanma davasında verilen velayetin değiştirilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Buna göre, davacı babanın talebi TMK'nın 349.maddesine dayalı velayetin değiştirilmesi talebi olup, bu davanın görülmesi için öncelikle velayetin daha önceden düzenlenmiş ve kesinleşmiş olması gerekir....

      Velayet sahibinin; sağlayacağı eğitim ile çocuğu istenilen ölçüde dürüst, kötü alışkanlıklardan uzak, iyi ahlâk sahibi, çalışkan ve bilgili bir insan olarak yetiştirmek hak ve yükümlülüğü bulunmaktadır. Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğurabileceği onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır....

      Mahkemece idrak çağında bulunan 2008 doğumlu Musa'nın velayeti konusunda mahkemece dinlenilerek, görüşü alınıp, velayetin değiştirilmesini gerekli kılan bir durumun bulunup bulunmadığı hususunda 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5. maddesi uyarınca psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan heyete inceleme yaptırılarak, uzman raporu alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 22.02.2017 (Çrş.)...

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacı tarafça velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının düşürülmesi yönünden açılan davanın reddine, karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesi özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, velayet ve iştirak nafakasının kaldırılması yönünde açtıkları davanın kabul edilmesini, bu nedenle yerel mahkeme kararının tamamının müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava Velayetinin değiştirilmesi ve İştirak Nafakasının indirilmesi davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı, davacı taraf süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davacı baba boşanma kararı ile birlikte velayeti anneye bırakılan ortak çocuk 2008 doğumlu Sude Naz'ın velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı baba tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....

        GEREKÇE: Dava, velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Tarafların İzmir 3. Aile Mahkemesininn31/01/2019 tarih, 2018/889 Esas, 2019/66 Karar sayılı ilamının kesinleşmesi ile 23/01/2020 tarihinde, TMK'nın 166/3. maddesi kapsamında boşandıkları, ortak çocuk 05/09/2014 doğumlu davaya konu Şirin Melek'in velayetinin anneye verildiği, çocuk yararına aylık 300,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği anlaşılmaktadır. Velayet düzenlemesi yapılırken göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararıdır" (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m.l; TMK m.339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m.4/b)....

        UYAP Entegrasyonu