Çocuğun korunmasına ilişkin diğer önlemlerden sonuç alınmaz ya da bu önlemlerin yetersiz olacağı önceden anlaşılırsa, aşağıdaki hallerde velayetin kaldırılmasına karar verilir. -Ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biri ile velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi, -Ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsaklaması, -Velayet ana ve babanın her ikisinden kaldırılırsa çocuğa bir vasi atanır. -Kararda aksi belirtilmedikçe, velayetin kaldırılması mevcut ve doğacak bütün çocukları kapsar. "(TMK madde 348). Velayete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velayetin kaldırılmasını gerektirmez. Ancak, çocuğun menfaati gerektirdiğinde velayet sahibi değiştirilebileceği gibi, durum ve koşullara göre velayet kaldırılarak çocuğa vasi de atanabilir (TMK madde 349). Velayete ilişkin uyuşmazlıklar kamu düzeniyle ilgilidir ve re'sen araştırma ilkesi geçerlidir....
Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; TMK'nun 335 ila 351. maddeleri arasında düzenlenen “velayet”e ilişkin hükümler kural olarak, kamu düzenine ilişkindir ve velayete ilişkin davalarda resen araştırma ilkesi uygulandığından hâkim, tarafların isteği ile bağlı değildir. Velayetin düzenlenmesine ve değiştirilmesine yönelik istem incelenirken ebeveynlerin istek ve tercihlerinden ziyade çocuğun üstün yararı göz önünde tutulur. Bu nedenle, davalının kabul beyanı tek başına yeterli olmayıp, velayet değişikliği kararı istinaf edilmese dahi bu hususun re'sen dikkate alınması gerekir. TMK' nun 183. ve 349'ncu maddelerinde yer alan hükümlere göre, yeni olguların zorunlu kılması ve küçüğün menfaatinin gerektirmesi halinde velayet sahibi değiştirilebilir....
Davalı baba tarafından eğitim hakkı kapsamında müşterek çocukların okula kayıt işlemleri ile resmi işlemlerini yapabilmek üzere izin ve yetki talep etmişse de; dosya kapsamında konuyla ilgili olarak herhangi bir delil bulunmadığı gibi geçici velayetin anneye verilmesinden bu güne kadar geçen süre içerisinde velayetin değiştirilmesi talebini haklı kılacak yeni vakıa ve olguların meydana geldiğinin, davacı annenin velayetten kaynaklanan görevlerini ihmal ettiğinin ve velayetin değiştirilmesi koşullarının oluştuğunun, okula kayıt işlemlerinin tarafların Van ilinde bulunmaları hasebiyle anne tarafından yapılmasının ne şekilde mümkün olmadığının dile getirilmediği gibi; sadece davalı vekilinin geçici velayet talep ettiği dilekçesine dayanarak velayetin değiştirilmesi ve okula kayıt belgesi verilmesi koşullarının oluştuğunu kabul etmenin mümkün olmadığı anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, dahili davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı ile dahili davalının 12.09.2011 tarihinde kesinleşen ilamla Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşandıkları, velayetlerin dahili davalı babaya verildiği, babaanne ... tarafından açılan velayetin kaldırılması davasında yapılan yargılama sonucunda ... Aile Mahkemesinin 2013/286 esas, 2013/634 karar sayılı ilamı ile babanın velayet hakkının kaldırılmasına karar verildiği, yapılan ihbar üzerine ... Sulh Hukuk Mahkemesinin kararı ile babaannenin küçüklere vasi olarak atandığı, 28.05.2015 tarihli ek karar ile de babaannenin küçükler üzerindeki vasiliğinin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....
Anayasa Mahkemesi'nin 25.06.2015 ve 2013/3434 numaralı, 11.11.2015 tarih ve 2013/9880 numaralı, 20.07.2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararlarında ise; velayet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebin, velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olması sebebiyle Anayasa'nın 20....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı dava dilekçesiyle, velayetin değiştirilmesi davası yanında iştirak nafakası talebinde bulunmuş, her iki dava yönünden de ayrı ayrı harç yatırmış, mahkemece davacının her iki talebi kabul edilerek, davacı yararına iki ayrı vekalet ücretine hükmedilmiştir. Davacının iştirak nafakası yönünden talebi velayetin değiştirilmesi davasının fer'isi niteliğinde olup, ayrı harç alınması bu talebi müstakil bir dava halinde getirmez....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava velayetin değiştirilmesi davasıdır. Müşterek çocukların velayeti boşanma ilamı ile davacı anneye verilmiştir. Davalı baba tarafından açılan velayetin değiştirilmesine dair davada Aksaray 1. Aile Mahkemesinin 2020/175 esas 2020/228 karar sayılı ilamıyla davacı annede bulunan velayetin davalı babaya verilmesine karar verilmiştir. Eldeki davada ise İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı anne tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir....
Somut olayda, öncelikle tartışılıp değerlendirilecek konu, evlilik dışı doğan ve annenin yaşının küçük olması nedeni ile velayet altında bulunmayan küçüğün TMK.337/2 maddesi uyarınca kendisini tanıyan babasının velayeti altına konulup konulmayacağına yönelik olacaktır. Velayet hususunun değerlendirilmesi Aile Mahkemesinin görevinde olduğundan, Mahkeme velayetin babaya verilmesi hususunu değerlendirecek ve sonucuna göre karar verecektir. Velayetin babaya verilmesinde sakınca bulunan hallerin saptanması halinde ise Aile Mahkemesi çocuğun vesayet altına alınması konusunda Sulh Hukuk Mahkemesine ihbarda bulunacaktır. Bu durumda uyuşmazlığın, Aile Mahkemesinde görülüp, çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 21.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Tüm bu açıklamalar ışığında; velayet hakkı tevdi edilen annenin çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebinin velayet hakkı kapsamındaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olduğu, velayet hakkı kapsamında çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığı, aynı hukuksal konumda olan erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil edeceği, evlilik birliği içinde doğan çocuğun taşıdığı ailenin soyadını, evlilik birliğinin sona ermesi ile kendisine velayet hakkı tevdi edilen annenin kendi soyadı ile değiştirmesini engelleyici yasal bir düzenlemenin bulunmadığı, somut olayda söz konusu değişikliğin çocuğun üstün yararına da aykırı bulunmadığı ve çocuğun soyadı değişmekle kişisel durumunun değişmeyeceği (TMK m. 27) dikkate alındığında, Anayasa Mahkemesinin benzer olaylarda verdiği hak ihlaline ilişkin kararları da gözetilerek, davanın kabulüne...
Davalı verilen kararı; velayetin değiştirilmesi koşulları oluşmadığı halde, çeşitli iftiralarla tarafı karalanarak velayetin anneye verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile istinaf etmiş, kararın kaldırılmasını, davanın reddini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusuna cevap vermemiştir. Dava; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, 4721 sayılı TMK'nın 339- 347. maddeleri uyarınca velâyet, çocukların bakım, eğitim, öğretim ve korunması ile temsil görevlerini kapsar. Velayet, aynı zamanda ana babanın velayeti altındaki çocukların kişiliklerine ve mallarına ilişkin hakları, ödevleri, yetkileri ve yükümlülüklerini de içerir. Ana ve babanın çocukların kişiliklerine ilişkin hak ve ödevleri, özellikle çocuklara bakmak, onları görüp gözetmek, geçimlerini sağlamak, yetiştirilmelerini ve eğitimlerini gerçekleştirmektir....