WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Anne ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m.348). Toplanan deliller, yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK m. 183,349,351/1)....

    (TMK md.348) Toplanan deliller, yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK md. 183,349,351/1). Dairemizin 15.12.2011 tarihli bozma ilamı da bu yöndedir. Öyle ise kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden duruşma yapılmasını gerektirmez. O halde kararın düzeltilerek onanması Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesine uygun düşer. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda 2.bentte gösterilen sebeple, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. bendinde ...'...

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi - Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı anne tarafından açılan ortak çocukların velayetinin değiştirilmesi, davalı-davacı babanın geçici velayet annedeyken açtığı birleşen velayetin değiştirilmesi ve annenin açtığı birleşen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davalarının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince annenin velayetin değiştirilmesi davasının ortak çocuk Asena yönünden kabulüne, Tarkan yönünden feragat nedeniyle reddine, babanın açtığı velayetin değiştirilmesi davasında karar verilmesine yer olmadığına, annenin kişisel ilişki kurulması ve çocukların yurtdışına çıkarılması davasının kabülüne, Asena ile baba ve Tarkan ile anne arasında kişisel...

        Asıl dava; velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir( TMK 348 vd. md.). Karşı dava; iştirak nafakası talebine ilişkindir (TMK 182/2,327 ila 331 md.) 4721 sayılı TMK'nun 182/2 maddesine göre, velayet kendisine verilmeyen eş, müşterek çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Hakim istem halinde irad biçiminde ödenmesine karar verilen bu giderlerin gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir. 4721 sayılı TMK'nun 328 m.sine göre, ana ve babanın bakım gücü çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. 4721 sayılı TMK'nun 329 ve 330. m.lerine göre de, küçüğe fiilen bakan ana ve baba diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir....

        Bunun sonucu olarak, annenin açtığı dava sonucu velayetin değiştirilmesi kararıyla birlikte hükmedilen iştirak nafakasının başlangıcının da, velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşmesi tarihi olarak kabul edilmesi gerekir. Temyiz edilen hükümde, iştirak nafakasının başlangıç tarihinin, velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşme tarihi yerine dava tarihi olarak gösterilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmişse de; bu hatanın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; hükmün bu kısmının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....

          ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 07/10/2022 NUMARASI : 2021/249 ESAS 2022/605 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi (TMK M.183,349)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı tarafından adli yardım talepli olarak istinaf başvurusunda bulunulmakla, BAĞ-KUR emeklisi olduğu, asgari düzeyde emekli maaşı aldığı, adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mal varlığı bulunmadığı anlaşılan davalı kadının HMK'nın 336/3 maddesi uyarınca adli yardım kurumundan yararlandırılmasına karar verilerek, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi, gereği düşünüldü. İDDİA, SAVUNMA VE KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08/09/2017 tarihinde kesinleşen Bergama 2....

          DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacının velayetin değiştirilmesi talebine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2- Mahkemece daha önce verilen hüküm, Dairemizin 12.11.2013 tarih ve 2013/6490 esas ve 2013/26016 karar sayılı ilamı ile "Taraflar anlaşmalı olarak (TMK m. 166/3) 25.05.2010 tarihinde boşanmış, velayet babaya verilmiş, müşterek çocuk ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir....

            Dava, velayeti boşanma davasında ortak velayet olarak düzenlenen çocuğun ortak velayet düzenlemesinin değiştirilerek velayetin davacı babaya verilmesi için açılan velayetin değiştirilmesi davasıdır. İlk derece mahkemesince, davanın reddine, müşterek çocuğun velayet hususunun Tekirdağ Aile Mahkemesi'nin 2018/41 Esas, 2018/144 Karar sayılı ilamı doğrultusunda ortak velayet olarak devamına karar verilmiş, karara karşı davacı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md. 1; TMK m. 339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu md. 4/b)'dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir....

            Dava; velayetin değiştirilmesi, karşı dava; nafakanın artırılması talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde velayetin değiştirilmesi talepli davanın reddine karar verilmiş, davacı karşı davalı vekili tarafından asıl dava yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. TMK'nın 183. maddesinde "Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması hâlinde hâkim, resen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır." şeklindeki düzenlemeye göre değişen koşullara göre velayetin değiştirilmesi mümkündür. Yine, TMK'nın 349. maddesinde; "Velayete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velayetin kaldırılmasını gerektirmez....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Küçük Aleyna'nın davalı anne yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı ve hemen meydana gelecek tehlike ya da tehlikelerin varlığı da ispat edilemediği, küçük Aleyna'nın annesiyle birlikte yaşamakta mutlu olduğu ve çekinmeden kendini ifade edebildiği; davalı annenin velayet görevini ihmal etmediği, velayetin değiştirilmesi konusunda kanuni şartların oluşmadığı ve davacının davasını ispat edemediği, velayetin kaldırılmasını gerektirecek boyutta ihmal olgusunun bulunmaması, müşterek çocuğun üstün yararı dikkate alınarak ve yaşı itibariyle müşterek çocuğun kendi tercihine de üstünlük tanınarak davacının velayetin kaldırılması davasının reddine karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu