Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK 182/2.madde kapsamında çocuklar için iştirak nafakasına hükmedilmesi, usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu gibi tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, çocuklarının yaşı, ihtiyaçları dikkate alındığında velayeti anneye verilen müşterek çocuklar için ilk derece mahkemesi tarafından belirlenen iştirak nafakası miktarı da yerindedir. Yine boşanmaya sebep olan olaylarda kusuru bulunmayan, aylık düzenli işi ve geliri olmayan kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından yoksulluk nafakası verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu gibi tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları ve hakkaniyet gereğince miktarı da yerindedir. Bu haliyle davalı erkeğin iştirak ve yoksulluk nafakası verilmesi ve miktarlarına yönelik istinaf taleplerinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Kadın için tedbir - yoksulluk nafakası verilmesi açısından: Kadın lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından davalı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesinin gelirleri birbirine yakın olması sebebi ile hatalı olduğu anlaşıldığından davalı erkek vekilinin istinaf talebinin kabulü ile kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 250'şer TL iştirak nafakası, davacı için aylık 250 TL yoksulluk nafakası, 15.000 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminat takdirine karar verilmiştir....

Davacı; müşterek çocuğun kendisi ile yaşamak istediğini, davalının çocukla çatıştığını, gayri resmi beraberlik yaşayarak kötü örnek olduğunu bu nedenle öncelikle velayetin değiştirilerek kendisine verilmesi olmadığı takdirde ortak velayet olmadığı takdirde katılım nafakasının indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Kadın için tedbir-yoksulluk nafakası verilmesi açısından: Kadın lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından davalı erkeğin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesinin yerinde olduğu, hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının da yerinde olduğu anlaşıldığından davalı erkeğin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

yoksulluk nafakasına yönelik olduğu şeklinde sınırlama yapılarak, hükmün ... ... yararına kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar yönünden bozulmasına, yoksulluk nafakası yönünden ise onanmasına karar verilmiş ise de, ... ... müşterek çocuk ...’nın velayetinin davalı-davacı anneye verilmesine yönelik de temyiz itirazlarının bulunduğu, ancak ilk inceleme sırasında bu hususun gözden kaçtığı ve velayet yönünden hükmün incelenmediği anlaşılmakla, karar düzeltme isteğinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. ... kocanın velayete yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, davalı-davacı kadının müşterek çocuğa karşı şiddet eylemine yönelik tanık beyanının inandırıcı nitelikte olmayıp, bozma ilamında hata sonucu yazıldığının, dosya kapsamına ve uzman raporuna göre velayetin anneye verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz...

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/01/2021 NUMARASI : 2020/509 ESAS 2021/13 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile boşandıklarını, müşterek çocuk Sinan'ın velayetinin anneye verildiğini ve 200 TL iştirak, 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, velayetin tarafına verilmesini, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Mahkemenin 08/12/2020 tarihli ara kararında özetle; Davacının tedbiren velayet talebinin davanın esasına ilişkin olması ve yargılamayı gerektirmesi sebebi ile reddine karar verilmiştir....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, velayet, çocuk lehine hükmedilen tedbir/iştirak nafakası yönlerinden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince; karşılıklı açılmış boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, velayetin anneye, çocuk lehine aylık 250 TL tedbir-iştirak, kadın lehine 5.000 TL maddi-5.000 TL manevi tazminata ve aylık 150 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, velayet, nafakalar yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuş, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2....

      Mahkemece, bu çocuk için "eğitimine devam ettiği" gerekçe gösterilerek dava tarihinden itibaren aylık 150 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş ve kararın kesinleşmesinden sonra da, iştirak nafakası olarak devamına karar verilmiştir. İştirak nafakasının alacaklısı velayetin tevdi edildiği ana ya da babadır. Velayet ve velayet kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılma zorunluluğu çocuğun ergin olmasıyla kendiliğinden sona erer. (TMK.md.335, 328/1) Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve babanın, eğitim sona erinceye kadar çocuğa bakım yükümlülüğü (TMK.md.328/2), ergin olan çocuk tarafından açılmış bir nafaka davası varsa dikkate alınır. .... olan çocuk tarafından, ana ve babanın açıklanan yükümlülüğüne dayanılarak açılmış bir nafaka davası bulunmamaktadır. Öyleyse, dava tarihinde ergin olan çocuk için, tedbir ve iştirak nafakası takdir edilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

        Dava,iştirak ve yoksulluk nafakası artırım istemine ilişkindir. 1-İştirak nafakası artırım talebine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; TMK 'nın 182/2 maddesinde;velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin,çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür.Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....

          UYAP Entegrasyonu