Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek tarafından açılan terk hukuki sebebine (TMK m.164) yönelik davaya karşı, davalı-karşı davacı kadın tarafından evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) sebebine dayalı olarak boşanma davası açılmış ve davalı-karşı davacı kadının velayetin geçici olarak düzenlenmesi ve tedbir nafakası isteğine ilişkin davasının da karşılıklı açılan boşanma davaları ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Mahkemece davacı-karşı davalı erkeğin terke dayalı boşanma davasının kabulüne, davalı-karşı davacı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmiş, ortak çocuğun boşanmadan sonraki velayeti, kişisel ilişki ve nafakalar hakkındaki hüküm, kadının birleşen tedbiren velayet ve nafaka davasında karara bağlanmıştır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Davaların çocukla kişisel ilişki kurulması, velayetin değiştirilmesi ile iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkin karşılıklı davalar olduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı taraflar süresinde istinaf talebinde bulunmuşlardır. Resen kamu düzenini ilgilendiren haller ile tarafların istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 17/2- 2486 esas, 18/1148 karar sayılı ilamında açıklandığı üzere bir davada yasal temsilci ile küçüğün menfaati çatışıyor ise bu durumda küçüğe temsil kayyım atanması zorunludur. Temsil kayyımı atanmaksızın menfaat çatışması içerisinde yapılan hukuki işlemler kesin hükümsüzdür....

    Velayet ve kişisel ilişki düzenlemesi kamu düzeni ile ilgili olup, aslolan çocuğun yüksek yararına bedensel ve zihinsel gelişimini sağlamaya en uygun çözüme ulaşmaktır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür....

    Aile Mahkemesinin 2018/234 Esas, 2018/269 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı boşandıkları, 2010 ve 2017 doğumlu müşterek çocukların velayetinin anneye verildiği, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulduğu, kararın 10.05.2018 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 27.09.2019 tarihinde açıldığı, mahkemece davanın; "toplanan deliller, tanık beyanları, uzmanlar tarafından düzenlenen sosyal inceleme raporları ve tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; velayet sahibi annenin müşterek çocuklara karşı bakım ve gözetim sorumluluğunu yerine getirdiği, velayet hak ve görevlerini kötüye kullanmadığı, dosyada mevcut sosyal inceleme heyet raporunda müşterek çocukların velayetlerinin davalı annede kalmasının uygun olacağı belirtildiğinden velayet değişikliğini gerektirir şartların iş bu davada gerçekleşmediği" gerekçesiyle reddedildi ği anlaşılmaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Kaldırılması - Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı anne tarafından babayla çocuk arasında kişisel ilişki kurulması, davalı-karşı davacı baba tarafından ise kişisel ilişkinin süresi yönünden duruşmalı olarak temyiz edilmişsede; kişisel ilişki davalarında duruşmalı inceleneceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine karar verilip, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre tarafların yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 218.50'şer TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına...

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayet-Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı baba tarafından, kişisel ilişki süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayet kendisine verilmeyen taraf ile ortak çocuk arasında kurulacak kişisel ilişkide çocukların üstün yararı yanında, analık ve babalık duygularının da tatmin edilmesi gerekmektedir. Davacı- davalı baba ile velayeti anneye bırakılan ortak çocuk 18.09.2016 doğumlu Zülal Sare Pala arasında "Velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile baba arasında her yılın Şubat ayında 1....

        Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde, çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere ve özellikle hısımlarına da tanınabilir (TMK m. 325/1). Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle, sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur (TMK m. 182/2). Anne öldüğüne göre, büyükbaba ve anneanne torunları ile kişisel ilişki kurulmasını istemekte haklıdırlar. Kişisel ilişki tesis edildiğinde çocuğun huzurunun tehlikeye gireceği ve davacıların bu hakkı amacına aykırı kullanacaklarına dair dosyada delil de yoktur. Bu sebeple davacılar ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulması isabetli ise de; kişisel ilişki çocuğun menfaatine uygun şekilde düzenlenmelidir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık, velayetin tespiti, çocukla kişisel ilişki kurulması ve nafaka istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 28.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            ilişki kurulmasını talep etmiştir....

            Velayetin değiştirilmesi davası, velayet hakkının anne veya babaya verilmesinden sonra velayet kendisine verilen tarafın durumunun değişmesi ve sonradan ortaya çıkan çeşitli nedenlerden ötürü velayeti alan anne ya da babanın velayet hakkını gereği gibi kullanamaması ile çocuğun menfaatinin gerektirdiği durumlarda açılan bir davadır. Velayetin değiştirilmesi için bir olayın olması ve bu durumun velayet görevini aksatmış olması gerekir. Bu durum velayetin değiştirilmesini velayetin kaldırılmasından ayırır. Çünkü velayetin kaldırılmasında velayet görevinin ağır bir şekilde kötüye kullanılması veya aşırı bir şekilde ihmal edilmiş olması aranır. Velayetin değiştirilmesine ilişkin şartlar TMK’da açıkça düzenlenmiştir. TMK’nın “Durumun Değişmesi” başlıklı 183....

            UYAP Entegrasyonu