Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Velayet ve kişisel ilişki kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. Velayetin ile kişisel ilişki düzenlenmesinde asıl olan çocuğun üstün yararıdır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5. maddesi gereğince Aile Mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, her iki ebeveyn ve çocukla görüşmek suretiyle incelemeye rapor istenip; tarafların barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumlarına göre çocuğun sağlıklı gelişimi için velayeti üstlenmeye engel bir durumun bulunup bulunmadığının araştırılması, mahkemece çocuk ya da çocukların bizzat dinlenerek, görüşü alınıp ve diğer deliller de göz önüne alınmak suretiyle ebeveynlerinden hangisi yanında kalması çocuk ya da çocukların menfaatine olacağı tespit edilerek velayet ya da kişisel ilişki konusunda bir karar verilmesi gerekir....

    İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine yönelik karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça velayet ve kişisel ilişki yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Velayet ve kişisel ilişki dışındaki boşanma ve ferilerine ilişkin gerekçe ve karar bentleri kesinleşmiştir. Velayet düzenlemesi kamu düzeni ile ilgili olup velayet düzenlenirken analık, babalık duygularından önce çocuğun geleceği, ihtiyaçları, bedeni ve fikri gelişimi öncelikle dikkate alınmalıdır. Kısacası velayetin düzenlenmesinde asıl olan çocuğun üstün yararıdır. Velayet düzenlemesinde asıl olan çocukların yararıdır ve bu düzenlemede ana ve babanın yararı ile çocuğun yararı çatıştığı takdirde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gerekir. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. ve Çocuk Haklarının Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yabancı Mahkeme İlamının Tanınması ve Tenfizi-Velayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından, 09.12.2015 tarihli tavzih kararı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece tarafların boşanmalarına dair.... Asliye Mahkemesinin 25.11.2009 tarih 152964/ FARK 08-4931 sayılı 25.11.2009 kesinleşme tarihli kararının tenfizine, davalı-davacının birleşen velayetin değiştirilmesi davasının reddine, davalı-davacı baba ile müşterek çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, karar temyiz edilmeksizin 11.09.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Davalı-davacı kadın hükümde velayetin tarafına bırakıldığının açıkça yazılmamış olması nedeni ile tavzihini istemiştir....

      Taraflarca her ne kadar boşanmaya ilişkin hüküm temyiz konusu edilmemek suretiyle kesinleşmiş ise de; tarafların temyiz taleplerinde açıklanan velayetin değiştirilmesini gerektiren şartların, çocuğun yüksek yararı ve değişen koşullar ile birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, ortak çocuğun velayet hakkı ve velayeti kendisine bırakılmayan taraf ile kişisel ilişki düzenlemesinin takdirinde, velayetin değişen koşullar ve çocuğun yüksek yararı da gözetilerek yeniden değerlendirme yapılması ve tarafların velayete ilişkin beyanları da alınarak sonucu uyarınca karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, iştirak nafakası yönünden temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 17.10.2018(Çrş.)...

        Davacı 10/05/2019 tarihli dilekçesi ile velayet konusunda karar verilinceye kadar ortak çocukla yatılı olacak şekilde kişisel ilişki tesis edilmesini istemiştir....

        olmadığını, çocuğun tüm masraflarını babanın karşıladığını, nafakaları da düzenli ödediğini belirterek müşterek çocuğun velayetinin yeniden düzenlenerek velayetin babaya verilmesine, anne ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, velayetin babaya verilmesinin sonucu olarak iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : NUMARASI : 2020/149 ESAS DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile boşandıklarını, müşterek çocuk Selim Yusuf'un velayetinin anneye verildiğini, Amerika'da yaşayan baba ile şahsi ilişki kurulduğunu ve kurulan şahsi ilişkinin çocuğun üstün yararına olmadığını, yeniden düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Cevap ve karşı dava dilekçesi: Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Velayeti anneye verilen müşterek çocuğun velayetinin değiştirilerek tarafına verilmesini, anne ile talebi gibi şahsi ilişki kurulmasını talep etmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Toplanan delillerden velayet hakkı kendisine bırakılan davalı babanın, küçükle davacı annenin kişisel ilişki kurmasını engellediği ve bu sebeple ...2. İcra Ceza Mahkemesinin 2007/4572 esas, 2008/917 karar sayılı ilamı ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece görüşüne başvurulan uzmanın raporunda da velayetin anneye verilmesinin uygun olacağı gerekçeleri ile birlikte belirtilmektedir. Açıklanan nedenlerle davacının davasının kabulü gerekirken yazılı şekilde ret kararı verilmesi doğru olmamıştır....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; boşanma ve nafakalar bakımından istinaf talepleri bulunmadı ğını belirterek velayet ve kişisel ilişki kurulmaması bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Dava; evlilik birliğinin temelinsen sarsılması hukuksal sebebine dayalı (TMK 166/1- 2) boşanma ve ferilerine yöneliktir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı erkek tarafından boşanma ve nafaka yönünden istinaf taleplerinin bulunmadığı belirtilerek velayet ve kişisel ilişki bakımından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Ana ve baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulurken çocuğun üstün yararı yanında ana babalık duygusunun tatmin edilmesine ve geliştirilmesine özen gösterilmesi gerekir. Velayeti babaya bırakılan 2003 doğumlu... ile anne arasında anne yanında yatılı kalacak şekilde uygun kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Öte yandan kişisel ilişkinin davacı baba nezaretinde kurulması da kişisel ilişkinin amacına aykırıdır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. (HUMK 438/7 md.)...

            UYAP Entegrasyonu