Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda, eşler halen evli olsalar bile gerekmesi halinde hakim velayetin birlikte kullanılmasına (TMK.md.336/1) müdahale ile geçici velayet düzenlemesi yapılarak velayeti ana veya babadan birinin üstlenmesine karar verilebilir. Velayet kamu düzenine ilişkindir. Velayet düzenlemesinde aslolan çocuğun sağlık, eğitim ve ahlaki bakımdan yararıdır. Bu bakımdan geçici velayet düzenlenmesi için ayrı yaşamakta haklılık aranmaz. O halde delillerin bu çerçevede değerlendirilerek, küçüğün üstün menfaati dikkate alınarak geçici velayet düzenlemesi yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Davacı yargılama sonuçlanıncaya kadar davalı baba yanında bulunan müşterek çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını talep ettiği halde, mahkemece bu hususta bir karar verilmemesi de doğru olmamıştır....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Velayet sahibinin evlenmesinin tek başına velayetin değiştirilmesini gerektirmeyeceği nazara alınarak bu yöndeki iddialara itibar edilmediği, (bu yöndeki Y2HD 13.01.2014, E.2013/13402, K.2014/1), yine davacı müşterek çocuk ile kişisel ilişki kurulmasına engel olunduğundan bahisle icra yoluna başvurduğunu bildirmiş ise de babanın kişisel ilişki kurulmasına engel olduğunu, bundan ötürü icra kanalıyla çocuğun teslim alındığını ispat edemediği, dosya kapsamında velayetin değiştirilmesini gerektirir şartların gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı anne istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile karar verildiğini, ret kararının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava; velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/12/2022 NUMARASI : 2020/428 ESAS-2022/547 KARAR DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; Tarafların evlilik birliği dışında doğan 19/09/2019 doğumlu Bulut Kantürk adında müşterek çocuklarının bulunduğunu, müşterek çocuğun velayetinin fiilen ve hukuken davacı annede olduğunu, tarafların birlikteliklerini sonlandırma kararı aldıklarını, müşterek çocuk lehine iştirak nafakasına hükmedilmesi ve müşterek çocuk ile davalı baba arasında kişisel ilişki tahsisine ilişkin düzenlemelere ihtiyaç duyduklarını, tarafların yıpranmamak adına bir uzlaşı zemininde buluşmuşlar ve davaya konu edilen tüm hususlarda mutabık kaldıklarını, davaya konu edilen velayet hususu dahil, iştirak nafakası ve çocukla kişisel ilişki tahsisi konularında taraflar arasında bir anlaşmazlık bulunmadığını, bu nedenlerle velayetin müvekkilinde...

    Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden tarafların aynı şehirde oturdukları anlaşılmaktadır. Mahkemece tarafların aynı şehirde oturmaları halinde düzenlenen kişisel ilişki babalık duygusunu tatmine elverişli değildir. Velayeti annede bulunan müşterek çocuk ile baba arasında hafta sonları, dini bayramlar ve okulların yarı yıl tatilinde de yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulması gerekirken, bu hususun gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2 ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 22.04.2015 (Çrş.)...

      Kişisel ilişki düzenlemesinde ayrıca çocuğun menfaatleri yanında analık ve babalık duygularının tatmini de esastır ve kişisel ilişki hakkı, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir Buna göre ilk Derece Mahkemesince müşterek çocukların yaşı gözetilerek çocuklar ile baba arasında kısa süreli ve hafta sonları yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmuştur. Ancak aradan geçen süre nedeniyle çocukların yaşının büyüdüğü gözetilerek, çocuklar ile baba arasında babalık duygularını tatmine elverişli olacak yeterlilikte kişisel ilişki tesisi gerekmektedir. Bu nedenlerle çocuklar ile baba arasında ara,sömestre ve yaz tatillerinde yatılı olacak şekilde daha uzun süreli kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, bu hususta hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Kaldırılması-Torunla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; kişisel ilişki kurulması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.05.12.2013(Prş.)...

        Aile Mahkemesi 2018/584 esas sayılı dosyası ile belirlenen kişisel ilişkinin değiştirilmesi ile anne ve çocukların menfaati düşünülerek çocuklarla baba arasında iki haftada bir gün Cumartesi günleri yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasını, aksi halde henüz 3 yaşında olmayan Muhammed Berkehan, Sümeyye ve Büşra ile baba arasında kurulan kişisel ilişki gün ve saatlerinde birliğin sağlanmasını ve çocuklar lehine yeniden belirlenmesini talep etmiştir....

        TMK.182/2 maddesine göre " velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişki düzenlenmesinde çocuğun özellikle sağlık eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır." Aynı yasanın 328/1 maddesine göre de; " ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.Nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur." (TMK. Madde 330/1) TMK.'nun 323. maddesine göre; "Ana ve babadan her biri, velâyeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir." TMK.'nun 324. maddesine göre; "Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür....

        Günü saat:17:00'a kadar" çocuğun davalı annenin yanında kalmak sureti ile kişisel ilişki kurulmasına, İstanbul 16. Aile Mahkemesinin 04.10.2021 tarih ve 2021/1075 Esas, 2021/1128 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk Asel Beren Karataş için hükmedilen aylık 1.250,00 TL iştirak nafakasının dava tarihi itibariyle kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı vekili, davacının velayeti vermediği takdirde evli iken başkası ile beraber olduğunu söyleyeceği tehditleri nedeni ile davaya cevap dilekçesi dahi veremediğini, duruşmaya zorla getirilerek davayı kabul etmesini istediğini belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Velayet kamu düzenine ilişkin olup resen araştırma ilkesi geçerlidir. Velayetin düzenlenmesinde aslolan çocukların üstün yararıdır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması - Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Ortak çocuk ... 2006 doğumlu olup idrak çağındadır. Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6. maddeleri, iç hukuk tarafından çocuğun idrak gücüne sahip olduğunun kabul edildiği durumlarda, çocuğa adli merci önündeki kendilerini ilgilendiren davalarda kendi görüşünü ifade etmesine müsaade edilmesini ve yüksek çıkarına açıkça ters düşmediği takdirde ifade ettiği görüşe gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir....

          UYAP Entegrasyonu