İlk derece mahkemesinin taraflar arasında çekişme olması nedeni ile ortak velayetin kaldırılarak çocuğun velayetinin kadına vermesinin baba ile şahsi ilişki kurulmasını dosya kapsamı ile uyumlu usul ve yasaya uygun olduğu sonucuna varıldığından davacı davalı erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Telefon yada internet gibi iletişim vasıtaları ile görüşmek sureti ile kişisel ilişkinin tesisinin, infazının mümkün olmaması nedeni ile ilk derece mahkemesince bu yönde karar verilmemesinin usul ve yasaya uygun olması nedeni ile davacı davalı erkeğin bu yöndeki istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar 23.03.2015 tarihinde kesinleşen karar ile anlaşmalı olarak boşanmışlar ve velayet davalı anneye verilmiştir. Bu dava ise, 18.11.2015 tarihinde açılmıştır. Anlaşmalı boşanma davasından sonra davalı annenin velayet görevini kötüye kullandığı veya ihmal ettiği kanıtlanamadığı gibi annenin kişisel ilişkiye engel olduğu iddiası da kanıtlanamamıştır. Ortak çocuk anne bakım ve şefkatine muhtaç yaşta olup, annesinin yanında kalmasına engel teşkil edecek bedeni, fikri ve ahlaki gelişimini olumsuz etkileyecek herhangi durumun da tespit edilmemesi dikkate alındığında, velayetin değiştirilmesini gerektirir koşulların oluşmadığı anlaşılmaktadır....
DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişki-Velayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından; velayet hakkının anneden kaldırılması kararı yönünden, davalı tarafından ise; davacının davalarının kabulü ile velayet hakkının babadan kaldırılması, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesis edilmemesi ve ana ile çocuk arasında tesis edilen kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasının, çocuğun sağlığını, ahlaki ve bedensel gelişimini tehlikeye düşüreceğine ilişkin bir delil de bulunmadığına göre, müşterek çocuk ile davalı baba arasında uygun sürelerle kişisel ilişki kurulması...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Velayet sahibinin evlenmesinin tek başına velayetin değiştirilmesini gerektirmeyeceği nazara alınarak bu yöndeki iddialara itibar edilmediği, (bu yöndeki Y2HD 13.01.2014, E.2013/13402, K.2014/1), yine davacı müşterek çocuk ile kişisel ilişki kurulmasına engel olunduğundan bahisle icra yoluna başvurduğunu bildirmiş ise de babanın kişisel ilişki kurulmasına engel olduğunu, bundan ötürü icra kanalıyla çocuğun teslim alındığını ispat edemediği, dosya kapsamında velayetin değiştirilmesini gerektirir şartların gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı anne istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile karar verildiğini, ret kararının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava; velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir....
Yine, Türk Medeni Kanunu'nun 324. maddesinin ikinci fıkrasında; "Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir." hükmü yer almaktadır. Kişisel ilişki düzenlemesi Velayetin değiştirilmesinin doğal sonucudur. Ancak, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, davalı babanın ortak çocuklara karşı cinsel istismar eyleminde bulunduğu iddiası ile Kocaeli 6....
Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden tarafların aynı şehirde oturdukları anlaşılmaktadır. Mahkemece tarafların aynı şehirde oturmaları halinde düzenlenen kişisel ilişki babalık duygusunu tatmine elverişli değildir. Velayeti annede bulunan müşterek çocuk ile baba arasında hafta sonları, dini bayramlar ve okulların yarı yıl tatilinde de yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulması gerekirken, bu hususun gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2 ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 22.04.2015 (Çrş.)...
Bu durumda, eşler halen evli olsalar bile gerekmesi halinde hakim velayetin birlikte kullanılmasına (TMK.md.336/1) müdahale ile geçici velayet düzenlemesi yapılarak velayeti ana veya babadan birinin üstlenmesine karar verilebilir. Velayet kamu düzenine ilişkindir. Velayet düzenlemesinde aslolan çocuğun sağlık, eğitim ve ahlaki bakımdan yararıdır. Bu bakımdan geçici velayet düzenlenmesi için ayrı yaşamakta haklılık aranmaz. O halde delillerin bu çerçevede değerlendirilerek, küçüğün üstün menfaati dikkate alınarak geçici velayet düzenlemesi yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Davacı yargılama sonuçlanıncaya kadar davalı baba yanında bulunan müşterek çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını talep ettiği halde, mahkemece bu hususta bir karar verilmemesi de doğru olmamıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/12/2022 NUMARASI : 2020/428 ESAS-2022/547 KARAR DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; Tarafların evlilik birliği dışında doğan 19/09/2019 doğumlu Bulut Kantürk adında müşterek çocuklarının bulunduğunu, müşterek çocuğun velayetinin fiilen ve hukuken davacı annede olduğunu, tarafların birlikteliklerini sonlandırma kararı aldıklarını, müşterek çocuk lehine iştirak nafakasına hükmedilmesi ve müşterek çocuk ile davalı baba arasında kişisel ilişki tahsisine ilişkin düzenlemelere ihtiyaç duyduklarını, tarafların yıpranmamak adına bir uzlaşı zemininde buluşmuşlar ve davaya konu edilen tüm hususlarda mutabık kaldıklarını, davaya konu edilen velayet hususu dahil, iştirak nafakası ve çocukla kişisel ilişki tahsisi konularında taraflar arasında bir anlaşmazlık bulunmadığını, bu nedenlerle velayetin müvekkilinde...
Kişisel ilişki düzenlemesinde ayrıca çocuğun menfaatleri yanında analık ve babalık duygularının tatmini de esastır ve kişisel ilişki hakkı, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir Buna göre ilk Derece Mahkemesince müşterek çocukların yaşı gözetilerek çocuklar ile baba arasında kısa süreli ve hafta sonları yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmuştur. Ancak aradan geçen süre nedeniyle çocukların yaşının büyüdüğü gözetilerek, çocuklar ile baba arasında babalık duygularını tatmine elverişli olacak yeterlilikte kişisel ilişki tesisi gerekmektedir. Bu nedenlerle çocuklar ile baba arasında ara,sömestre ve yaz tatillerinde yatılı olacak şekilde daha uzun süreli kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, bu hususta hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....
Aile Mahkemesi 2018/584 esas sayılı dosyası ile belirlenen kişisel ilişkinin değiştirilmesi ile anne ve çocukların menfaati düşünülerek çocuklarla baba arasında iki haftada bir gün Cumartesi günleri yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasını, aksi halde henüz 3 yaşında olmayan Muhammed Berkehan, Sümeyye ve Büşra ile baba arasında kurulan kişisel ilişki gün ve saatlerinde birliğin sağlanmasını ve çocuklar lehine yeniden belirlenmesini talep etmiştir....