ilişki kurulması yönünde rapor düzenledikleri görülmüştür....
Velayetin değiştirilmesine ilişkin bir dava da söz konusu değildir. Ayrıca velayetin babada olmasının çocuklar ... ve ... yönünden olumsuzluk içeren bir durum yaratacağı iddiası da bulunmamaktadır. Mahkemece boşanmaya karar verilmesi halinde ortak çocukların velayeti konusunda karar verebilir (TMK m.336). Asıl dava konusuz kaldığına göre mahkemece velayetin düzenlenmemesinde bir isabetsizlik yoktur. Sayın çoğunluğun velayet konusunda eksik inceleme ile hüküm kurulmasının doğru olmadığına yönelik bozma sebebine katılmıyor, bozma ilamında belirtilen araştırmanın ancak velayetin değiştirilmesi davasında değerlendirilebileceğinden hükmün velayet yönünden onanması gerektiği görüşündeyiz....
Kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 15.10.2019 tarih ve 2019/4491 esas ve 2019/10161 karar sayılı ilamı ile hükmün "Velayet kendisine bırakılmayan eşle diğeri arasında kişisel ilişki düzenlenirken kardeşlerin birbirini görmelerine olanak sağlayıcı şekilde düzenleme yapılmasının kardeşlik ilişkisinin gelişmesi için önemli olduğu, bu bakımdan kardeşlerin birbirini görecek şekilde ve tatil dönemleri de araştırılarak kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı" belirtilerek bozulmasına karar verilmiş, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümler ise onanmıştır. Mahkemece velayeti anneye bırakılan ortak çocuk Enes ile baba arasında çocuğun yurt dışına çıkarılmamak koşuluyla kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir. Davacı baba Almanya'da yaşamaktadır. Velayeti anneye bırakılan küçükle baba arasında kurulan kişisel ilişki küçüğün fikri ve bedeni ilişkisinin gelişmesi ile babalık duygularının da tatminini gerektirir....
kısıtlar şekilde yılın 180 günü kişisel ilişki kurulmasının doğru olmaması nedeniyle kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi için dava açıldığını, babaya göre annenin koşullarının çocuğun sağlığı, eğitimi ve gelişimi için daha iyi olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Aile Mahkemesinin 2016/478 Esas, 2016/473 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı boşandıklarını, 2009 ve 2013 doğumlu müşterek çocukların velayetlerinin protokol gereği anneye verildiğini, şimdi ise velayetin babaya verilmesi konusunda anlaşma yaptıklarını, bir sene sonra annenin talebi üzerine müşterek çocukların ABD'de anne ile birlikte yaşayacak olmaları halinde velayetin tekrar değiştirileceğini, bu süre zarfında çocuklar ile anne arasında şahsi münasebet sağlanacağının kararlaştırıldığını belirterek, müşterek çocukların annede bulunan velayetlerinin değiştirilerek babaya verilmesini talep ve dava etmiş, 16.10.2019 tarihli ek beyan dilekçelerinde ise; annenin velayet hakkını yeterince ve özenle kullanmadığı, çocuklarla ilgilenmediği, beslenmelerine ve eğitimlerine dikkat etmediği iddia edilerek velayetin bu sebeplerle değiştirilmesini istemişlerdir....
Davalı cevap dilekçesinde özetle; velayetin değiştirilmesini gerektirir hiç bir olumsuzluğun bulunmadığını, çocukların yeni evlendiği eşi ve bu eşinden dünyaya gelen çocuğu ile birlikte yaşamaktan mutlu olduklarını, çocukların anneleri ile yeterince ve makul sürede kişisel ilişki kurabildiklerini, ancak davacının çocukları arkadaşlarının veya uzak akrabalarının yanına götürerek kişisel ilişki süresini bu kişilerin yanında geçirdiğini, kişisel ilişki kurma hakkını gereği gibi kullanmadığını, yeniden evlenmesinin velayetin değiştirilmesi için gerekçe yapılamayacağını, çocukların annelerine gitmek istemediklerini, özellikle kız çocuğunun anneye gitmemek için zorluk çıkardığını, davacının erkek arkadaşı ile birlikte yaşadığını, bunun çocuklar üzerinde olumsuz etkileri olacağını, çocuklarının tüm eğitim ve sağlık ihtiyaçları ile yakından ilgilendiğini, okul başarılarının iyi olduğunu, tüm bu sebeplerle davanın reddedilmesi gerektiğini belirtmiştir....
Velayeti davacı anneye verilen ortak çocuk Kadir Emir ile baba arasında kişisel ilişki kurulmaması hatalı olup, kamu düzenine ilişkin olan bu husus ile ilgili resen inceleme yapılarak baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine karar vermek gerekmiştir. Sonuç olarak; Duruşma sürecini yansıtan tutanak ve belgelere göre, davanın esasıyla ilgili ve tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı anlaşılmakla; Davalı erkeğin kişisel ilişki tesisine dışındaki sair tüm istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, Davacı kadının iştirak nafakasının miktarına ilişkin istinaf başvurusu ile davalı erkeğin kişisel ilişki tesisine ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Taraflar mevcut duruma göre ayrı şehirlerde yaşıyor olmakla birlikle, günümüzdeki ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, tarafların ayrı şehirlerde yaşıyor olması kişisel ilişki kurulmamasını gerektirmez. Davalı baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasının, çocuğun sağlığını, ahlaki ve bedensel gelişimini tehlikeye düşüreceğine ilişkin bir delil de bulunmadığına göre, müşterek çocuk ile davalı baba arasında uygun sürelerle kişisel ilişki kurulması gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.06.2015 (Salı)...
T8 DAVALI : T12 KORUNMA İHTİYACI ASIL DAVA : Velayet (Velayetin Kaldırılması) BİRLEŞEN DAVA(1.Aile 2017/901) : Velayet (Velayetin Kaldırılması) BİRLEŞEN DAVA(2.Aile 2018/123) : Velayet (Velayetin Kaldırılması) BİRLEŞEN DAVA(2.Aile 2017/783) : Velayet (Velayetin Kaldırılması) İSTİNAF KARAR TARİHİ : 24/11/2021 KARARIN YAZIM TARİHİ : 24/11/2021 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Asıl ve birleşen dava, müşterek çocuk ile kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi, velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakasına karar verilmesi talebine ilişkindir....