Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yapılan yargılama, toplanan deliller ve özellikle sosyal inceleme raporlarındaki tespitler ve tüm dosya kapsamı itibari ile; babanın velayetten kaynaklanan görevlerini ihmal ettiğinin ve velayetin değiştirilmesi koşullarının oluştuğunun ispatlanamadığı özellikle 23.02.2021 tarihli sosyal inceleme raporu içeriğindeki annenin velayet konusundaki görüşleri ve mevcut düzeni ile ilgili bilgiler kapsamında, velayetin değiştirilmesi davasının reddine karar verilmesinde, Çocukla, velayet kendisine bırakılmayan ebeveyn arasında düzenli kişisel ilişki kurma ve bu ilişkiyi sürdürmenin çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişkiyi elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir hak olduğu, bu hakkın sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği taktirde, kısıtlanabile ceği veya engel olunabileceği (Çocuklarla Kişisel İlişki Tesisine Dair Avrupa Sözleşmesi m. 4), dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre; anne ile çocuk arasında kişisel ilişkininin kaldırılması veya değiştirilmesini gerektirir...

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davacının velayetin değiştirilmesi talebinin REDDİNE, Davacının kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin KABULÜ İLE; Foça Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2018/7 Esas ve 2018/59 Karar sayılı ilamıyla verilen kişisel ilişkinin değiştirilerek müşterek çocuk 26/11/2007 doğumlu TC kimlik nolu İREM DEMİREL ile davacı anne arasında şahsi münasebet tesis edilmesine," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı, kişisel ilişki kararı ile vekalet ücreti ve yargılama gideri yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

kalması sureti ile kişisel ilişki kurulmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Kardeşlerin kişisel ilişki dönemlerinde birbirleriyle görüşmesini engelleyecek şekilde, aynı tarihlerde kişisel ilişki kurulması usul ve kanuna aykırı olduğundan, davalının bu yöne değinen istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 2.bendinin kaldırılmasına ve müşterek müşterek çocuk Yağmur ile baba arasında yeniden kişisel ilişki kurulmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

Bu eksiklikler giderildikten sonra, davacının velayet ve kişisel ilişki kurulması hususundaki isteminin incelenmesi gerekir iken; bu usuli eksiklikler giderilmeden, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme kararı verilmesi doğru bulunmamıştır. Kabule göre de; davacı vekili velayetin değiştirilmesi, olmadığı takdirde müşterek çocuk ile şahsi ilişki tesisi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Açılan dava, terditli isteme dayalıdır. 6100 Sayılı Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunu Madde:111- ( 1) Davacı, aynı davalıya karşı birden fazla talebini, aralarında aslilik ferilik ilişkisi kurmak suretiyle, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için, talepler arasında hukuki veya ekonomik bir bağlantının bulunması şarttır. (2) Mahkeme, davacının asli talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer'i talebini inceleyemez ve hükme bağlayamaz. Davacının ilk istemi haklı görülmediği takdirde terditli, 2.istemi hakkında değerlendirme yapılmak suretiyle tek hüküm kurulmalıdır....

Bütün bu hususlar değerlendirildiğinde davacı-karşı davalı anne ve ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişki annelik duygularının tatmini bakımından yetersiz olmuştur. Çocuk ile anne arasında annelik duygularını tatmin edecek ve bu hakkın rahatça kullanılmasına engel olmayacak ölçüde daha uygun süreli kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Öte yandan davalı-karşı davacı erkeğin çocuk ile anne arasındaki kişisel ilişkinin sınırlandırılması davasının da koşulları oluşmadığından reddine karar verilmesi gerekirken erkeğin davasının kabulüne hükmedilmesi de hatalı olmuştur....

Ayda dört gün, dini bayramların ikinci ve üçüncü günleri ve yaz tatillerinde onbeş gün süreyle kişisel ilişki fazladır. Daha uygun sürelerle kişisel ilişki kurulması, bundan beklenen amacı tesis eder ve çocuğun menfaatine uygun düşer. Bu sebeple hükmün bozulması gerektiğini düşünüyorum....

    Kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 15.10.2019 tarih ve 2019/4491 esas ve 2019/10161 karar sayılı ilamı ile hükmün "Velayet kendisine bırakılmayan eşle diğeri arasında kişisel ilişki düzenlenirken kardeşlerin birbirini görmelerine olanak sağlayıcı şekilde düzenleme yapılmasının kardeşlik ilişkisinin gelişmesi için önemli olduğu, bu bakımdan kardeşlerin birbirini görecek şekilde ve tatil dönemleri de araştırılarak kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı" belirtilerek bozulmasına karar verilmiş, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümler ise onanmıştır. Mahkemece velayeti anneye bırakılan ortak çocuk Enes ile baba arasında çocuğun yurt dışına çıkarılmamak koşuluyla kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir. Davacı baba Almanya'da yaşamaktadır. Velayeti anneye bırakılan küçükle baba arasında kurulan kişisel ilişki küçüğün fikri ve bedeni ilişkisinin gelişmesi ile babalık duygularının da tatminini gerektirir....

      Velayetin değiştirilmesine ilişkin bir dava da söz konusu değildir. Ayrıca velayetin babada olmasının çocuklar ... ve ... yönünden olumsuzluk içeren bir durum yaratacağı iddiası da bulunmamaktadır. Mahkemece boşanmaya karar verilmesi halinde ortak çocukların velayeti konusunda karar verebilir (TMK m.336). Asıl dava konusuz kaldığına göre mahkemece velayetin düzenlenmemesinde bir isabetsizlik yoktur. Sayın çoğunluğun velayet konusunda eksik inceleme ile hüküm kurulmasının doğru olmadığına yönelik bozma sebebine katılmıyor, bozma ilamında belirtilen araştırmanın ancak velayetin değiştirilmesi davasında değerlendirilebileceğinden hükmün velayet yönünden onanması gerektiği görüşündeyiz....

        ilişki kurulması yönünde rapor düzenledikleri görülmüştür....

        UYAP Entegrasyonu