Bu hali ile dava, Türk Medeni Kanununun 348. maddesinde düzenlenen velayetin kaldırılması ve 407. maddesi uyarınca vasi atanmasına ilişkin olup 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4/1. maddesine göre, velayetin kaldırılması hakkındaki davalarda görevli mahkeme aile mahkemeleridir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenine ilişkin olduğundan re'sen gözetilir. Mahkemece; velayetin kaldırılması hakkındaki talep yönünden dava tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi, vasi atanmasına dair talep hakkında ise velayetin kaldırılması davası bekletici mesele yapılarak; velayet kaldırıldığı takdirde vasi atanması, aksi halde davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulü doğru görülmemiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davanın taraflarına usulüne uygun olarak karar tebliğinin gerçekleştirildiği, süresinde kayyım adayı tarafından ibraz edilen başvuru dilekçesi ile özetle; davanın kabulü yerine reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep ettiği , anlaşılmıştır. DELİLLER : 6100 sayılı HMK ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Dava, TMK 426.maddesi gereği kayyım tayini istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde küçük 2013 doğumlu Göksu' ya babaannesinin kayyım atanması talep edilmiştir....
Aynı Kanunun 419/son maddesinde ise kısıtlanan ergin çocukların kural olarak vesayet altına alınmayıp velayet altında bırakılacağı hükme bağlanmıştır. Açıklanan Yasa hükümlerine göre, kısıtlanıp velayet altında bırakılmasına karar verilen çocuklar hakkındaki uyuşmazlıklarda "velayet" hükümleri uygulanır. Bu hükümleri uygulayacak görevli mahkeme ise 4787 Sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince aile mahkemesidir. Dava dilekçesi kapsamından; davanın, velayetin kaldırılması ve davacının vasi olarak atanması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece; velayetin kaldırılması istemi yönünden davanın ayrılarak görevsizlik kararı verilmesi, vasi atanması istemi yönünden ise velayetin kaldırılması davasının bekletici sorun yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, boşanma kararı ile velayet hakkı babaya verilen küçüklere, babanın hükümlülüğü nedeniyle kısıtlanması sonrasında, vasi atanması istemine ilişkindir. Sulh hukuk mahkemesince, küçüklerin menfaatine uygun olarak vasi atanması veya velayetin babaya verilmesi, velayetin anneden kaldırılarak babaya verilmesinda sakınca bulunan hallerin saptanmasının aile mahkemesinin görevine girdiği, gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile mahkemesi tarafından ise, vasi atanması kararlarının sulh hukuk mahkemesince verilmesi gerektiği gerekçesiyle, karşı görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....
S. hakkında verilen koruma kararının kaldırılması, velayetin değiştirilmesi ve çocuğun davacı babaya teslimi isteğine ilişkindir. Küçük İdil Siper’in, davacı ile davalılardan Gamze’nin evlilik dışı birlikteliğinden doğduğu, davalı annenin talebi üzerine 10.9.2012 tarihinde küçük hakkında koruma kararı verildiği, yurda yerleştirildiği ve 1.11.2013 tarihinde de evlat edindirilmek üzere çocuğun fer'i müdahillerle birlikte yaşamaya başladığı anlaşılmaktadır. Çocukları ilgilendiren davalarda çocuk ile, velayet sorumluluğuna sahip kişiler arasında çıkar çatışmasının söz konusu olması halinde, çocuğa bir temsilci atanması gerekir (Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 4. maddesi). Bu durumda, davacı baba ve davalılar ile küçük İ. S. arasında menfaat çatışması bulunduğu nazara alınarak, küçük İ....
GEREKÇE: Asıl dava; velayetin babaya verilmesi, birleşen 2021/589 Esas sayılı dava; çocuğa vasi atanması, birleşen 2021/588 Esas sayılı dosya ise; velayetin düzenlenmesi talebine ilişkindir....
Aile Mahkemesinin 2013/178-372 sayılı dosyasında 07.03.2013 tarihinde velayetin kendisine verilmesi hakkında dava açıldığı ve velayetin babaya verildiği, kararın ise 26.06.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Dava açıldıktan sonra velayet babaya verildiğinden vasi atanması hakkındaki davanın konusu kalmamıştır. Mahkemece karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
tarafından küçüklerin anne ve babasının boşandıktan sonra velayetlerinin küçüklerin babası olan oğluna bırakıldığı, oğlunun küçüklerin dayısı tarafından öldürülmesi üzerine kendisinin vasi atanması, birleşen davada ise ... Valiliği İl Nüfus Müdürlüğü tarafından Türk Medeni Kanunu'nun 404. maddesi gereğince küçüklere vasi atanması istenilmiş, mahkemece davanın kabulü ile dede ... vasi tayin edilmiş, karar ilgili kişi anne ... tarafından temyiz edilmiştir Türk Medeni Kanunu'nun 336.maddesine göre boşanma halinde velayet çocuk kendisine bırakılan tarafa ait olup velayet hakkı sahibinin ölümü durumunda çocuğun velayeti doğrudan sağ eşe geçmez. Velayet altında bulunmayan çocuk vesayet altına alınır ise de aslolan velayet olup velayetin kendisine verilmesini isteyen sağ eşe velayet davası açma imkanı verilip bu davanın sonucuna göre karar verilmelidir....
Çocuğun korunmasına ilişkin diğer önlemlerden sonuç alınmaz ya da bu önlemlerin yetersiz olacağı önceden anlaşılırsa, aşağıdaki hallerde velayetin kaldırılmasına karar verilir. -Ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biri ile velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi, -Ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsaklaması, -Velayet ana ve babanın her ikisinden kaldırılırsa çocuğa bir vasi atanır. -Kararda aksi belirtilmedikçe, velayetin kaldırılması mevcut ve doğacak bütün çocukları kapsar. "(TMK madde 348). Velayete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velayetin kaldırılmasını gerektirmez. Ancak, çocuğun menfaati gerektirdiğinde velayet sahibi değiştirilebileceği gibi, durum ve koşullara göre velayet kaldırılarak çocuğa vasi de atanabilir (TMK madde 349). Velayete ilişkin uyuşmazlıklar kamu düzeniyle ilgilidir ve re'sen araştırma ilkesi geçerlidir....
Velayetin kaldırılması kararı çocuk için ana veya baba için ağır sonuçlar doğuran bir karardır. Asıl olan, ana veya babası sağ olan ve velayete tabi çocuğun ,velayet altında bırakılmasıdır. Bu nedenle velayetin kaldırılması kararı verilmeden önce çocuğun ana veya babadan birinin velayetine bırakılmasıyla yetinilip yetinilmeyeceği konusunda gerekli tüm araştırmaların yapılması, başka bir çözüm kalmadığı takdirde ,velayetin kaldırılmasına karar verilmesi gerekir....