WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, tarafların boşanma davası sonucunda velayetin anneye verildiği ve müşterek çocuk için 250 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, daha sonra 21.04.2015 tarihinde kesinleşen velayetin değiştirilmesi kararı ile velayetin babaya verildiği ve iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında yapılan Velayetin Değiştirilmesi Protokolünde ‘Baba ... anneye verdiği iştirak nafakasının kaldırılmasına ve çocuğun eğitim ve bakımı için anne ... herhangi bir nafaka ödemeyecektir.’ şeklinde düzenleme mevcuttur. İştirak nafakasında nafaka doğmadan feragat mümkün değildir. Kaldı ki, velayetin değiştirilmesi davasında iştirak nafakası istenmemesi sonradan istenmesine engel değildir. Çünkü bu nafaka velayet hakkı verilen davacı baba tarafından çocuk adına istenmekte ve nafaka borcu bu nedenle her an yenilenen borçlardan olduğundan yeniden doğmaktadır....

    Dosya kapsamında alınan PDR raporu, çocuğun yaşı, anne bakım ve sevgisine olan ihtiyacı, boşanma tarihinden itibaren geçen süre, annenin velayet görevini istismarı, ihmali olmadığı, velayet görevini yerine getirdiği, TMK'nın 183, 349 ve 351/1. maddelerinde düzenlenen velayetin değiştirilmesini gerektirir yasal şartların bulunmadığı sonucuna varıldığından, ilk derece mahkemesince asıl davada velayet değiştirme talebinin reddine ilişkin karar usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur. Davacı-davalı erkeğin asıl davada velayetin değiştirilmesi talebinin reddine yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Kişisel ilişkin düzenlenirken çocuğun yaşı, velayet verilmeyen ebeveynin ana ve babalık duygusunun tatmini, çocukların yüksek yararı birlikte değerlendirilerek; çocukların kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayetin düzenlenmesi ve değiştirilmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re’sen (kendiliğinden) araştırma ilkesi geçerlidir (HMK.md.385/2). Düzenlemede, ana ve babanın istek ve tercihlerinden önce, çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi önem ve öncelik taşır. Bu bakımdan, velayet hakkına sahip olanın "davayı kabul" açıklaması bu davalarda tek başına sonuç doğurmaz. Velayetinin değiştirilmesi istenilen müşterek çocuk Kerem 2007 doğumludur. Taraflar boşanmışlar, boşanma kararıyla velayeti anneye bırakılmış, karar 08.01.2014 tarihinde kesinleşmiştir. İşbu dava ise, 18.08.2014 tarihinde açılmıştır....

      Sulh Hukuk Mahkemesince TMK.nin 337.maddesi gereğince küçüğün öncelikle velayet altına konulmasının gerekip gerekmediği hakkında karar verilmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. TMK.nun 337/2 maddesinde "ananın, küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayetin kendisinden alınmış olması durumunda hakimin çocuğun menfaatine göre vasi atayacağı veya velayeti babaya tevdii edeceği" öngörülmüştür. Somut olayda öncelikle tartışılarak değerlendirilecek konu velayetin küçüğü tanıyan babaya tevdii edilip edilmeyeceğine yönelik olacaktır....

        Sulh Hukuk Mahkemesince TMK.nin 337.maddesi gereğince küçüğün öncelikle velayet altına konulmasının gerekip gerekmediği hakkında karar verilmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. TMK.nun 337/2 maddesinde "ananın, küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayetin kendisinden alınmış olması durumunda hakimin çocuğun menfaatine göre vasi atayacağı veya velayeti babaya tevdii edeceği" öngörülmüştür. Somut olayda öncelikle tartışılarak değerlendirilecek konu velayetin küçüğü tanıyan babaya tevdi edilip edilmeyeceğine yönelik olacaktır....

          Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: Dava, evlilik içinde doğan ve anne ve babanın boşanması sebebiyle babaya velayetin verilmesi; ancak babanın vefat etmesi sebebiyle küçük hakkında Türk Medeni Kanununun 337. maddesi uyarınca vasi tayin edilmesi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince TMK.nin 337.maddesi gereğince küçüğün öncelikle velayet altına konulmasının gerekip gerekmediği hakkında karar verilmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. TMK.nun 337/2 maddesinde "ananın, küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayetin kendisinden alınmış olması durumunda hakimin çocuğun menfaatine göre vasi atayacağı veya velayeti babaya tevdii edeceği" öngörülmüştür....

            Sulh Hukuk Mahkemesince TMK.nin 337.maddesi gereğince küçüğün öncelikle velayet altına konulmasının gerekip gerekmediği hakkında karar verilmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. TMK.nun 337/2 maddesinde "ananın, küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayetin kendisinden alınmış olması durumunda hakimin çocuğun menfaatine göre vasi atayacağı veya velayeti babaya tevdii edeceği" öngörülmüştür. Somut olayda öncelikle tartışılarak değerlendirilecek konu velayetin küçüğü tanıyan babaya tevdii edilip edilmeyeceğine yönelik olacaktır....

              Sulh Hukuk Mahkemesince TMK.nin 337.maddesi gereğince küçüğün öncelikle velayet altına konulmasının gerekip gerekmediği hakkında karar verilmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. TMK.nun 337/2 maddesinde "ananın, küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayetin kendisinden alınmış olması durumunda hakimin çocuğun menfaatine göre vasi atayacağı veya velayeti babaya tevdii edeceği" öngörülmüştür. Somut olayda öncelikle tartışılarak değerlendirilecek konu velayetin küçüğü tanıyan babaya tevdii edilip edilmeyeceğine yönelik olacaktır....

                sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, bu hususlar nazara alınmadan eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru olmamıştır. 2-Kabule göre de; Mahkeme, velayetin değiştirilmesine karar verirken velayet kendisine verilmeyen tarafla çocuğun kişisel ilişkisini düzenlemek zorundadır....

                  Sulh Hukuk Mahkemesince TMK.nin 337.maddesi gereğince küçüğün öncelikle velayet altına konulmasının gerekip gerekmediği hakkında karar verilmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. TMK.nun 337/2 maddesinde "ananın, küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayetin kendisinden alınmış olması durumunda hakimin çocuğun menfaatine göre vasi atayacağı veya velayeti babaya tevdii edeceği" öngörülmüştür. Somut olayda öncelikle tartışılarak değerlendirilecek konu velayetin küçüğü tanıyan babaya tevdii edilip edilmeyeceğine yönelik olacaktır....

                    UYAP Entegrasyonu