Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı dava dilekçesi ile; velayetin değiştirilmesini talep etmiş, 16.11.2015 tarihli duruşmada ise velayet değişikliği yanında kişisel ilişkinin artırılması talebi yönünden davasını terditli olarak ıslah ettiğini belirtmiştir. Davacının kişisel ilişkinin artırılması talebi de bulunduğu halde bu talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmamıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm ilgili ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: ... İlçe Nüfus Müdürlüğü tarafından ... ve ...'in boşanma kararından sonra nüfusa tescil edilen 07.09.2004 doğumlu ...'in velayeti hakkında karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece duruşma yapılmaksızın dosya üzerinden velayetin davalılardan anne ...'e bırakılmasına karar verilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/2-b-l 3. maddesine göre velayetle ilgili davalar bir "çekişmesiz yargı" işidir. Çekişmesiz yargı işlerinde kural olarak "basit yargılama usulü" uygulanır (HMK. rn. 385/1.)....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVALILAR :1-... 2-Halit Murat Klavuz DAVA TÜRÜ :Velayetin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: ... tarafından ... ve ...'in boşanma kararından sonra ancak kararın kesinleşme tarihinden önce nüfusa tescil edilen çocukları ...'un velayeti hakkında karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece duruşma açılmaksızın dosya üzerinden velayetin davalılardan baba ...'a bırakılmasına karar verilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/2-b-13. maddesine göre velayetle ilgili davalar bir "çekişmesiz yargı" işidir. Çekişmesiz yargı işlerinde kural olarak "basit yargılama usulü" uygulanır (HMK m. 385/1.)...

        İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava; velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Anne ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi: ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK md. 348). Velâyete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velâyetin kaldırılmasını gerektirmez. Ancak, çocuğun menfaati gerektirdiğinde velâyet sahibi değiştirilebileceği gibi, durum ve koşullara göre velâyet kaldırılarak çocuğa vasi de atanabilir (TMK md. 349). Yargıtay 2....

        İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava; velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Anne ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi: ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK md. 348). Velâyete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velâyetin kaldırılmasını gerektirmez. Ancak, çocuğun menfaati gerektirdiğinde velâyet sahibi değiştirilebileceği gibi, durum ve koşullara göre velâyet kaldırılarak çocuğa vasi de atanabilir (TMK md. 349). Yargıtay 2....

        Yapılan bu açıklamalara göre; velayet kendisinde olan babanın ölümüyle velayet kendiliğinden anneye geçmediğine ve ayrı bir kararla velayet kendisine tevdi edilmemiş bulunduğuna göre velayetin kaldırılması da söz konusu değildir. Bu durumda davalı anneye velayetin kaldırılması davasında husumet yöneltilmesi de doğru değildir. Mahkemece bu husus gözetilerek davalı anneye karşı açılan davanın husumetten reddi reddi ile küçük Eylül'e yargılama devam ederken zaten vasi atandığı anlaşıldığından bu hususta yeniden ihbarda bulunulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Davalının istinaf isteminin bu yönüyle kabulü gerekir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m. 348). Toplanan deliller, yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK m. 183, 349, 351/1)....

          Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m. 348). Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK m. 183, 349, 351/1). Öyle ise kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir. Ne var ki bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçmış olmakla davacı-karşı davalı annenin karar düzeltme talebinin bu yöne ilişkin olarak kabulüne, velayetin kaldırılması kararına yönelik olarak onama kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Mahkemece yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilmesine karar verilmiştir....

            Velayet, kamu düzenine ilişkin olup, bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunludur. 16. Belirtilmelidir ki, velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. 17. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğurabileceği onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. 18....

              Velayet düzenlemesinde asıl olan çocuğun menfaatidir ve bu düzenlemede ana ve baba ile çocuğun yararı çatıştığı takdirde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun menfaati gerektirdiğinde velayet sahibi değiştirilebileceği gibi durum ve koşullara göre velayet kaldırılarak çocuğa vasi de atanabilir (TMK m.349). Bu durumda mahkemece yapılacak iş; çocuğun bedeni ve fikri gelişimi açısından velayetin kaldırılması ve vasi atanması şartlarının bulunup, bulunmadığı konusunda tarafların ve müşterek çocuğun yaşadıkları ortam ve sosyal çevre de görülmek suretiyle uzman görüşü alınarak delillerin birlikte değerlendirilip sonuca karar vermekten ibarettir. Bu yön gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

                UYAP Entegrasyonu