Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 ve 6. maddeleri gereğince, idrak çağındaki küçüğün ebeveynlerinden hangisinin yanında kalmak istediği konusunda hakim tarafından dinlenilerek görüşünün alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre velayetin düzenlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir....

    Dava, TMK 337/1.madde gereğince velayeti davalı annede olan çocuğun velayetinin değiştirilmesi davasıdır. İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir. Velayet kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Dosya kapsamında tarafların delilleri toplanmış, tanıkları dinlenmiş, taraflar ve idrak çağındaki çocuk ile görüşmek ve ev incelemesi yapılmak suretiyle velayete ilişkin uzman raporu alınmıştır. Velayetinin değiştirilmesi istenen küçük Karolina Movchanyuk'un 23.05.2014 doğumlu olup tarafların evlilik dışı birlikteliğinden dünyaya geldiği, anne nüfusuna kayıtlı olup davacı baba tarafından tanındığı kanun gereği TMK 337/1. maddeye göre velayetinin davalı annede olduğu görülmüştür....

    Velayetin değiştirilmesine yönelik istem incelenirken ebeveynlerin istek ve tercihlerinden ziyade çocuğun üstün yararı göz önünde tutulur. Hukuk Genel Kurulunun 14.06.2017 gün ve 2017/2- 1887 E., 2017/1196 K. sayılı kararında da velayet düzenlenmesinin kamu düzenine ilişkin olduğu, usuli kazanılmış hak ilkesinin istisnasını oluşturduğu benimsenerek aynı ilkeye vurgu yapılmıştır. Velayet düzenlemesi yapılırken göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı"dır (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m. 1; TMK m. 339/1. 34.3/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b). Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlâki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları; ahlâki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur....

    İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 348. maddesi uyarınca velayetin kaldırılması istemine ilişkindir. Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir (TMK md.336/son). Anne ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi: ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m. 348). Velâyete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velâyetin kaldırılmasını gerektirmez. Ancak, çocuğun menfaati gerektirdiğinde velâyet sahibi değiştirilebileceği gibi, durum ve koşullara göre velâyet kaldırılarak çocuğa vasi de atanabilir (TMK md.349). Yargıtay 2....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacı-karşı davalı erkeğin velayet davasının reddine, müşterek çocuklarla davacı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, davalı-karşı davacı kadının tedbir nafakası talebinin kabulü ile kadın lehine aylık 1.800 TL, müşterek çocuklar lehine aylık ayrı ayrı 1.200 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine karar verildiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava; Velayetin değiştirilmesi (TMK m. 349) Kişisel ilişki kurulması ve Tedbir nafakası( TMK 197. md.) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı-karşı davalı taraf; kadının kabul edilen davası, hükmedilen tedbir nafakaları ile reddedilen asıl davası yönünden, davalı-karşı davacı taraf; kişisel ilişki süresi ve velayetin geçici verilmesi yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

    İlk derece mahkemesince dosyanın sosyal hizmet uzmanına tevdi edilerek tarafların beyanları alınarak raporun düzenlenmesi, tarafların ikametgahında inceleme yapılmasının yasal zorunluluk olmaması ve raporların hükme esas almaya yeter nitelikte olması nedeniyle davacı davalı erkeğin bu yöndeki istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md. 1; TMK m. 339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu md. 4/b)'dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kadının boşanma davası, velayet, kusur, manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davacı-davalı kadının velayet yönünden temyizinde; Velayette aslolan çocuğun menfaatidir. Çocuğun 2007 ...ayından bu yana anne yanında olduğu anne ile aralarında duygusal bağ oluştuğu, anneyi istediği, okul ve yaşadığı çevreye alıştığı, alınan uzman raporlarından da velayetin anneye verilmesi gerektiği anlaşılmaktadır....

      Boşanma hükmüyle düzenlenen velayetin değiştirilebilmesi için ya velayet kendisine verilen tarafın ya da velayete konu çocuğun durumunda, boşanma hükmünden sonra esaslı değişikliklerin olması şarttır. Esaslı değişiklik önemli ve sürekli olmalıdır. Dosyanın incelenmesinde, tarafların Artvin Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2016/26 Esas, 2017/845 Karar sayılı 29/11/2017 tarihli kararı ile boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği, tarafların istinaf etmemesi üzerine 06/02/2018 tarihinde kararın kesinleştiği, velayetin değiştirilmesi talepli eldeki davanın 03/09/2020 tarihinde açıldığı, bu süreç içinde, annenin velayetten kaynaklanan görevlerini ihmal ettiğinin ve velayetin değiştirilmesini gerektiren bir nedenin varlığının ispatlanamadığı, 03/06/2021 tarihli celsede çocuğun anne ile birlikte kalmak istediğini beyan ettiği, velayetin değiştirilmesi koşullarının oluşmadığı anlaşılmaktadır....

      Davada davacının, torunu küçük Nefes' in anne babasının boşandığını, babasının vefat ettiği, velayetin babaya verildiğini ileri sürülerek davacı babaanne tarafından küçüğün haklarının korunması için 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 404. maddesi uyarınca vesayet altına alınması istenmiştir. 4721 Sayılı TMK'nun 404.maddesi gereği velayet altında bulunmayan her küçük vesayet altına alınır. Aynı kanunun 348.maddesi gereği ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi, çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması hallerinde velayetin kaldırılmasına karar verilir ve velayet ana ve babanın her ikisinden kaldırılsa çocuğa bir vasi atanır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 226'ncı maddesinde; "Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2114 KARAR NO : 2021/1725 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ŞUHUT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/06/2021 NUMARASI : 2019/11 ESAS 2021/84 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Düzenlenmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 2015 yılında evlendiklerini, müşterek 2 çocukları bulunduğunu, 2018 yılı haziran ayında müşterek hayata son verildiğini, davalının müşterek haneyi terk ederek baba evine gittiğini ve çocuklarla görüşmesini engellediğini, çocukların uygun ortamda yaşamadığını, ahlaki ve kültürel eğitim sağlanmadığını belirterek tedbiren velayetin tarafında verilmesini aksi halde şahsi ilişki kurulmasını talep etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu