Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

veya ikamet yeri kendisine bırakılan ana veya baba, kişisel ilişki düzenlemesinin gereklerini yerine getirmezse çocuğun menfaatine aykırı olmamak kaydıyla velayetin değiştirilebileceği, ikamet yeri dahil velayetin yeniden düzenlenebileceğinin TMK 324/3 uyarınca taraflara ihtarına karar verilmiştir....

İştirak nafakası (TMK. md. 182) velayet hakkının kullanılması kendisine verilen eş tarafından istenebileceğine göre; nafakanın başlangıç tarihinin de velayetin kesinleşme tarihi olması gerekir. Velayet kendisine bırakılmış olan eşin fiilen çocuğuna bakması ahlaki bir görevin ifası olup, velayet hakkını kullanandan istenemez. Ancak fiilen bakan eş, aynı zamanda iştirak nafakası ile yükümlü ise, bunu ödemekten kaçınabilir. Velayet ve mali sonuçları boşanma ile ayrıca düzenlenmiş olduğundan; burada Türk Medeni Kanununun 329/1. maddesinin uygulanması söz konusu değildir. Bu bakımdan mahkeme hükmünü düzeltmeye ihtiyaç yoktur. Hükmün düzeltilmeden onanması gerektiği düşüncesiyle, değerli çoğunluğun düzeltili onama kararına katılamıyorum....

    Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi, ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir. (TMK.md.348) Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar. (TMK.md. 183,349,351/1) Gerçekleşen bu durum karşısında; velayetin kaldırılması koşulları (TMK md.348) gerçekleşmediği ve müşterek çocuk ... hakkında da daha önce bir velayet düzenlemesi bulunmadığı halde, davalı babanın müşterek çocuklar üzerindeki velayet hakkının kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına (HUMK. md.438/7) karar vermek gerekmiştir....

      Velayet, küçüklerin ve bazen de kısıtlı ergin çocukların gerek kendilerine gerek mallarına özen gösterme ve onları temsil etme konusunda kanunun ana ve babaya yüklediği yükümlülükler ile bu yükümlülüklerin iyi bir şekilde yerine getirilmesini sağlamak üzere onlara tanıdığı hakların tümüdür (AKINTÜRK, T.: Türk Medeni Hukuku Yeni Kanuna Uyarlanmış Aile Hukuku, 2. Cilt, 9. Baskı, Ankara 2004, s.394). Öte yandan velayetin değiştirilmesi davası, velayet hakkının anne veya babaya verilmesinden sonra velayet kendisine verilen tarafın durumunun değişmesi ve sonradan ortaya çıkan çeşitli nedenlerden ötürü velayeti alan anne ya da babanın velayet hakkını gereği gibi kullanamaması ile çocuğun menfaatinin gerektirdiği durumlarda açılan bir davadır. Velayetin değiştirilmesi için bir olayın olması ve bu durumun velayet görevini aksatmış olması gerekir. Bu durum velayetin değiştirilmesini velayetin kaldırılmasından ayırır....

        İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı baba istinaf dilekçesinde özetle; velayet talebinin reddinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı anne istinaf dilekçesinde özetle; anne üzerindeki velayetin kaldırılması kararının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava; velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Anne ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi: ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK md. 348). Velâyete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velâyetin kaldırılmasını gerektirmez....

        DAVA TÜRÜ : Velayetin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılardan ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalılardan anne ... 18 yaşından küçük olup, velayet altındadır. Açıklanan sebeple gerekçeli karar ve davalı babanın temyiz dilekçesinin davalılardan annenin yasal temsilcisine tebliği ve yasal temsilci yönünden de cevap ve temyiz süresi de beklenildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi.19.12.2016(Pzt.) ......

          Davacı baba velayetin anneden alınarak kendisine verilmesini istemiştir. Ana baba evli değilse velayet anneye aittir. (TMK. m. 337/l.)Velayet kamu düzeni ile ilgili olup, davalının davayı kabulü tek başına hukuki sonuç doğurmaz. Mahkemece taraflara delil göstermeleri için süre verilmesi, gösterdikleri takdirde delillerin toplanması, gerektiğinde uzman raporu alınıp, tüm deliller birlikte değerlendirilerek, sonuca ulaşılması gerekirken, davalının kabul beyanı yeterli görülüp eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19.11.2015 (Per.) .......

            Davalı vekilinin 27/09/2021 havale tarihli dilekçesinde ise özetle; mahkemece verilen velayete ilişkin kararın yerinde olmadığını, müşterek çocukların davalı baba ile birlikte yaşadığını, ve acil ihtiyaç nedeniyle çocukları anneye verilen velayet hükmü gereği okula kaydettiremediklerini, bu konuda ara karar kurulmasını, geçici de olsa bu konuda babaya velayetin verilmesini beyanla geçici velayet, okula kayıt için yetki belgesi talep etmiştir. GEREKÇE: Dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ( TMK m. 166/1) ve ferilerine ilişkindir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı tarafından, boşanma, maddi manevi tazminat, nafaka, velayet düzenlemesi, velayete bağlı kişisel ilişki, kusur belirlemesi, müşterek çocuklar ve kadın lehine hükmedilen tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakaları yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....

            Davalı-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının aile psikologuna başvurusunun olduğunu, bu hususta delillerin toplanmadığını, velayet hususundaki savunma hakkının kısıtlandığını belirterek kusur değerlendirmesini, kadın lehine hükmedilen tazminatları istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Asıl dava TMK 161, karşı dava TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma ve ferilerine ilişkindir. Davalı-davacı erkeğin, kadının özel aile danışmanlığı merkezinde tedavi olduğunu, psikolojik sorunları bulunduğunu belirterek rapora sevkini ve velayetin tarafına verilmesini istemesine rağmen; mahkemece Özel Aris Aile Danışma Merkezine yazılan müzekkere dönüşü beklenilmeden karar verildiği sabittir. Dava ve taraf ehliyeti kamu düzenine ilişkin olup, hakim tarafından kendiliğinden re'sen gözetilmesi gerekmektedir....

            Hüküm velayet yönünden de davacı anne tarafından istinaf edilmiş olup, bu yöne ilişkin istinaf itirazı bölge adliye mahkemesince reddedilmiştir. Davacı kadın velayet kararına yönelik istinaf dilekçesinde “Ortak çocuk Eren'in 23.06.2017 tarihli el yazılı mektubu" dayanak yaparak, çocuğun baskı altında olduğu gerekçesi ile velayetin kendisine verilmesini talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu