WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açıklanan sebeple tarafların karar düzeltme isteklerinin kabulü ile Dairemizin 03.02.2016 gün 2016/385 esas, 2016/1765 karar sayılı ilamının kişisel ilişkiye yönelik 3. bendinin ilamdan çıkarılmasına, ilamın 1. bendinde yer alan onama kararının iştirak nafakası yönünden kaldırılmasına, davacı-davalının sair temyiz itirazlarının Yargıtay ilamının 1. bendinde yer aldığı üzere reddi ile hükmün bu yönlerden onanmasına, hükmün ilamda da yer aldığı üzere olaya uygun kanun hükmünün belirlenmesinde hata ile velayetin değiştirilmesi (TMK m. 183, 349) yerine, Türk Medeni Kanununun 348. maddesi sonuçlarını doğuracak biçimde velayetin kaldırılmasına (nez'e) karar verilmesi yönünden hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle *velayet kendisine tevdi edilmemiş tarafın, mali gücüne göre çocukların bakım ve eğitim giderlerine katılmak zorunda oluşu(TMK. 182/2) dikkate alınarak karar verilmiş olduğundan davalının iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir....

      Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Anne ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle görevini gereği gibi yerine getirilmemesi; ana ve babanın çocuklara yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir.(TMK. md.348) Dosya kapsamından; anne Hatice Gülderen'in, davalı ile evliyken 11.08.2007 tarihinde öldüğü, ölümle velayet görevinin davalı babaya geçtiği, davacı teyzenin 13.04.2009 tarihinde velayetin kaldırılması davası açtığı anlaşılmıştır. Toplanan delillerden, davalı babanın velayet görevini gereği gibi yerine getirmediği, çocuğa yeterli ilgiyi göstermediği, küçüğe davacı teyze tarafından bakıldığı, küçüğün yıllardır davalı teyze ile yaşadığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 348. madde şartları oluşmuştur. Mahkemece davacının davasının kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....

        Öte yandan, anne ve babanın deneyimsizliği , hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir ( TMK m. 348 ). Somut dosyada, müşterek çocuk 2002 doğumlu Rümeysa'nın yargılama sırasında reşit olduğu, 2005 doğumu Hümeyra Tuğçe ve 2007 doğumlu Emirhan Tuğra'nın boşanma ile birlikte velayetlerinin düzenlenmesi gerekir. Yukarıda yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, asıl olan çocukların velayet altında bulundurulması olup, TMK'nın 348.maddesindeki koşullar bulunmadığı müddetçe velayet hakkı kaldırılamaz....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Karşı davada velayetin yeniden düzenlenmesi talep edilmiş, mahkemece verilen karar velayet yönünden de temyiz edilmiştir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 02.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Somut olayda, mahkemece küçüğün uzmanlar tarafından alınan beyanına itibar edildiği belirtilmiş ve velayet hakkının anneden alınarak babaya verilmesine karar verilmiş, kararın temyizi üzerine Özel Dairece "velayetin değiştirilmesine" yönelik temyiz itirazları reddedilerek kesinleşmiştir. Uyuşmazlık konusu yukarıda da belirtildiği üzere velayetin değiştirilmesinin bir sonucu olan ve ana ya da babanın, velayet hakkı kendisinde bulunmayan çocuk ile arasında kurulan kişisel ilişkiye yöneliktir. Kişisel ilişki kurma hakkı, anne/baba ile çocuğa belirli gün ya da saatlerde görüşme, birbirlerinden haberdar olma, birbirlerinin yaşamında olma, karşılıklı etkilenme yetkisi veren bir haktır....

            Eldeki dosyada talep vasi atanmasına ilişkin olup küçüklerin üzerindeki annenin velayet hakkının kaldırılmasının istenmediği, velayetin kaldırılması davalarının eldeki davanın aksine harca tabi olduğu, hasımlı açılması gerektiği, delillerin taraflarca getirilmesi gerektiği gibi hususlar nazara alındığında söz konusu talebin velayetin kaldırılması talebinini içerdiğinin kabul edilemeyeceği açıktır. (Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14.06.2016 tarih ve E. 2016/3374- K. 2016/6939 sayılı; 23.10.2015 tarih ve E. 2015/6498- K. 2015/10045 sayılı kararları varsa velayetin kaldırılmasına ilişkin talebin tefrikine ilişkindir) Türk Medeni Kanunu'nun 404. maddesine göre velayet altında bulunan küçüklere vasi atanması istendiğinden, mahkemece davacı vasi adayına velayet hakkının kaldırılması için dava açmak üzere yetki ve süre verilerek bu davanın sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Küçük hakkında velayet ve vesayet hukukuna ilişkin olarak açılan davada ... 9. Sulh Hukuk ve ... 16. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: Dava, evlilik dışı doğan ve tanıma yoluyla nüfusa tescil edilen küçükle ilgili olarak annesinin de yaşının küçük olması nedeniyle Türk Medeni Kanununun 337. maddesi uyarınca gerekli işlemlerin yapılması istemine ilişkindir. Evlilik dışı doğan 2013 doğumlu çocuğun velayeti yasa uyarınca (TMK. 337/1 md.) anada ise de annenin yaşının küçük olması nedeniyle TMK'nın 337/2. maddesi uyarınca işlem yapılması için Nüfus Müdürlüğü tarafından ihbarda bulunulmuştur. Velayet hususunun değerlendirilmesi Aile Mahkemesinin görevinde olduğundan, Aile Mahkemesi velayetin anneden kaldırılıp babaya verilmesi hususunu değerlendirecek ve sonucuna göre karar verecektir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, velayetin kaldırılması isteğine ilişkin olup, babaanne tarafından açılmıştır. Davaya konu çocuk ... 2010 doğumludur. Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi, çocukları ilgilendiren davalarda, iç hukuk gereğince, çocuklarla velayet sorumluluğuna sahip kişiler arasında çıkar çatışmasının söz konusu olması halinde çocukların, adli merci önündeki kendisini ilgilendiren davalarda bir temsilci atanmasını ön sorun olarak görmektedir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun “üstün yararı” (BM. Çocuk Haklarına Dair Sözleşme md.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md. 1; TMK md.339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu md.4/b)’dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken, onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Tarafların müşterek çocuğu ...'nın tarafların fiilen ayrıldıkları 06.12.2013 tarihinden itibaren baba yanında kaldığı, mahkemece aldırılan sosyal inceleme raporunda da velayetin babaya verilmesinin çocuğun üstün yararına uygun olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu