Sulh Hukuk Mahkemesince velayet altında bırakılmasına karar verilen ergin çocuklar ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda "velayet" hükümleri uygulanacağından, bu hükümleri uygulayacak görevli mahkeme ise 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usûllerine Dair Kanunun, 5133 sayılı Kanunda değişik 4/1. maddesi uyarınca, aile mahkemesi olduğundan mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Türk Medenî Kanununun 419/3. maddesi uyarınca, velayet altında bırakılmalarına karar verilen ergin kısıtlı ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda "velayet" hükümleri uygulanacaktır. Bu hükümleri uygulayacak görevli mahkeme ise, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesidir. Bu durumda uyuşmazlığın .... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatıyla)'nce görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince .... 1....
Körfez Sulh Mahkemesince, velayet altında bırakılmasına karar verilen ergin çocuklar ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda "Velayet" hükümleri uygulanacağından, bu hükümleri uygulayacak görevli mahkeme ise 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun, 5133 sayılı Kanunla değişik 4/1. maddesi uyarınca Aile Mahkemesi olduğundan mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Körfez Aile Mahkemesince kısıtlıya üvey annesinin vasi olarak atandığı, bu nedenle uyuşmazlıkta vesayet hükümleri uygulanacağı gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Türk Medenî Kanununun 419/3. maddesi uyarınca, velayet altında bırakılmalarına karar verilen ergin kısıtlı ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda "Velayet" hükümleri uygulanacaktır. Somut olayda, kısıtlıya üvey annesi vasi olarak atandığından, uyuşmazlıkta uygulanması gereken hükümler velayet hükümleri değil vesayet hükümleridir....
(TMK.md.337/1) Bu hüküm gereği, velayet sorumluluğu yasal olarak annede olduğu halde, annenin, bu çocukların velayetinin kendisine verilmesi için mahkemeden karar istemesine esasen lüzum bulunmamakta ise de; çocukların fiilen davalı babanın yanında oldukları ve babanın rızasıyla çocukları velayet sahibine teslim etmediği anlaşıldığına göre, annenin yasadan doğan velayet sorumluluğunu yerine getirebilmesi için çocukları teslim alması gerektiği açıktır. Bunun için de mahkeme kararına ihtiyaç vardır. Velayetin verilmesi isteğinin içinde, çocukların teslimi isteği de mündemictir. Bu itibarla mahkemece verilen, "çocukların velayetinin anneye verilmesi" yönündeki hüküm, yukarıda açıklanan sebeplerle "çocukların velayet sahibine teslimini" gerçekleştireceğinden sonucu itibarıyla doğrudur. Davalının temyiz itirazları bu sebeple yerinde görülmediğinden, sonucu itibarıyla usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar 16.04.2015 tarihinde kesinleşen kararla boşanmışlar velayeti istenen ortak çocukları 17.04.2003 doğumlu Zeynep'in velayeti ise davalı babaya verilmiştir. Bu davada ise anne velayet kendisinde olan babanın velayet görevlerini yerine getirmediğinden ve ortak çocuğun anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğundan bahisle velayetinin kendisine verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda tarafların ortak çocukları Zeynep'in velayeti babadan alınarak anneye verilmiştir. Ortak çocuk 17.04.2003 doğumlu olup idrak çağındadır....
Sulh Hukuk ve... 2. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R- Dava, kısıtlanarak annesinin velayeti altında bırakılan ergin çocuğun vasisi olarak görev süresinin uzatılması istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce, ergin ...'ın karar içeriği ile kısıtlanarak velayet altına alındığı, bu durumda TMK'nın 419/3. maddesi uyarınca velayet hükümlerinin uygulanması gerektiği bildirilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, kişiye vasi atandıktan sonra bu karar değiştirilmedikçe hakkında vesayete ilişkin hükümler uygulanacağından vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Türk Medeni Kanununun 335. maddesi uyarınca ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velayeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velayet ana ve babadan alınamaz....
Dosyanın yeniden yapılan incelemesinde;...’in anne ve babasının boşandıktan sonra ... doğması sebebiyle tekrar biraraya geldikleri, l yıl çocukları ile birlikte yaşadıkları ancak tarafların yeniden anlaşamadıkları, ... babaannesi ile ... annesi arasında yaşanan anlaşmazlık nedeniyle annenin ailesinin yanına dönmek durumunda kaldığı ve çocuğu ile görüştürülmediği anlaşılmaktadır. Davalı-davacı anne, ... velayetinin kendisine verilmesini talep etmiştir. Ana veya babası sağ olan çocuğun velayet altında tutulması, velayetin bunlardan birine verilmesi asıldır. Ancak, ana veya babanın velayet görevini yapamayacak olması veya çocuğun velayet altında bulunmasının, çocuğun fikri, bedeni sağlık ve eğitsel gelişimi yönünden üstün yararına aykırı düşeceğinin anlaşılması halinde, çocuk velayet altına alınmayıp, kendisine bir vasi de atanması mümkündür (TMK md.335)....
Türk Medenî Kanununun 21. maddesinde "Velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri, ana ve babasının; ana ve babanın ortak yerleşim yeri yoksa, çocuğun kendisine bırakıldığı ana veya babanın yerleşim yeridir. Diğer hallerde çocuğun oturma yeri, onun yerleşim yeri sayılır." hükmüne yer verilmiştir. Karşıyaka 3. Aile Mahkemesinin 06.08.2015 tarihli duruşmasında velayet kendisine bırakılan annenin ikamet adresini “” olarak belirttiği ve bu adresin aynı zamanda annenin yurtiçi ikametgah adresi olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın Kuşadası 3. Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Kuşadası 3. Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10/12/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
(HMK.m.l) Velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri, ana ve babasının; ana ve babanın ortak yerleşim yeri yoksa, çocuğun kendisine bırakıldığı ana veya babanın yerleşim yeridir. Diğer hallerde çocuğun oturma yeri, onun yerleşim yeri sayılır. (TMK.m.21) Dava, velayet altında bulunan küçüğün velayetinin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Velayet altına alınması dava edilen küçük halen velayet altındadır. Dolayısı ile küçüğün velayetinin değiştirilmesi için Aile Mahkemesi'nce öncelikle velayetin kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir; ki, küçüğe veni velayet veya vasi tayin edilmesinin gerekip gerekmediği velayetin kaldırılması davasının sonucuna bağlıdır. Velayete ilişkin davalar basit yargılama usulüne tabidir. Yetki meselesi kamu düzenine ilişkin değildir. Dolayısı ile ... 3.Aile Mahkemesi'nce yapılmış bir yetki itirazı olmadığı halde yetkisizlik karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu durumda uyuşmazlığın, ... 3.Aile Mahkemesinde görülüp çözümlenmesi gerekir....
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12, Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6. maddeleri; iç hukuk bakımından idrak çağında bulunan çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınmasını ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir. Velayet, çocukları ilgilendiren konuların en önemlilerindendir. Velayetin değiştirilmesinin gerekip gerekmediği konusunda; mahkemece uzman incelemesi yaptırılmadığı gibi; karar tarihinde çocuk idrak çağında olduğuna göre; mahkemece sonuçları hakkında bilgilendirilerek velayet tercihi konusunda çocuğun bizzat dinlenmesi, bu yeterli olmadığı takdirde 4787 sayılı Kanununun 5. maddesinde gösterilen uzman veya uzmanlardan velayet konusunda rapor alınarak, tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle velayetin düzenlenmesi gerekir. Açıklanan yönde işlem ve inceleme yapılmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatıyla) TARİHİ : 27/05/2015 NUMARASI : 2015/218-2015/330 Taraflar arasındaki davada Devrek Sulh Hukuk ve Devrek 2. Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü K A R A R Dava, kısıtlanarak annesinin velayeti altına ve sonradan ergin hale gelen çocuğun velisi olarak görev süresinin uzatılması istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, kısıtlının vesayet altına alınmayıp velayet altına konulmuş olması sebebiyle olayda vesayet hükümlerinin değil velayet hükümlerinin uygulanması gerekeceği, velayet hükümlerini uygulayacak mahkemenin aile mahkemeleri olduğu gerekçesiyle görevsizilik kararı verilmiştir....