Velayet kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle, yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. Anne ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m. 348). .../... Velayeti anneye bırakılan ortak çocuk ..... 2009 doğumlu olup inceleme tarihi itibari ile idrak çağındadır....
ın yaşının küçük olması nedeniyle velisinin olmadığı, TMK'nın 337/2. maddesinde ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayet kendisinden alınmışsa, hakimin, çocuğun menfaatine göre vasi atayacağı veya velayeti babaya vereceği hükmünün düzenlendiği, baba ile soybağı tanıma ile kurulduğuna göre, babanın velayeti alma hakkı mevcut olup, aslolanın velayet olup, sulh hukuk mahkemesi tarafından davanın, babaya ihbar edilmesi, beyanın alınması, onun tarafından velayetin kendisine verilmesi yönünde dava açılması halinde sonucunun beklenmesi, velayeti baba talep etmediği veya velayet babaya verilmediği taktirde yargılamaya devam olunarak davanın sonuca bağlanmasının gerektiği, bunun yanısıra küçüğün yerleşim yerinin "... Mahallesi ... Sk. No:... İç Kapı No: 2 ..../..." olduğu dikkate alındığında yetkili de olmadığı ancak görev hususunun öncelikle gözetilmesi gerektiği belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir....
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı: Sanık hakkında hükmolunan 1 yıl 2 ay hapis cezasının ertelenmesine karşın, TCK’nın 53/3. maddesine aykırı olarak, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinden yoksun bırakılmasına dair hukuka aykırılığa ilişkindir. III- Hukuksal Değerlendirme: 5237 sayılı TCK'nın 53/3. maddesinde "Mahkum olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz" hükmü yer almaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, boşanma ve velayet istemine ilişkin olup, karar velayet yönünden temyize getirilmiş olmakla, davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 16.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....
ile velayet anneye bırakılmış, çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakası ile, kadın yararına aylık 170 TL. tedbir ve 10.000 TL toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir....
Bölge adliye mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek tarafından velayet ve nafakalar yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi ve iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmiş, Dairemizin 04.02.2019 tarihli ve 2017/5888 esas, 2019/475 karar sayılı ilamı ile inceleme tarihi itibariyle idrak çağında bulunan çocuğun velayet konusundaki görüşü alınarak, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5. maddesi gereğince, psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan babanın yaşadığı yerde de inceleme ve rapor istenilip ve gerekirse annenin yaşadığı yerde de yeniden uzman raporu alınarak, tüm deliller hep birlikle değerlendirilip, velayet konusunda bir karar verilmesi gerekirken; bu hususta eksik incelemeyle hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle bölge adliye mahkemesi kararı velayet düzenlemesi yönünden bozulmuş, tarafların diğer temyiz itirazları yerinde...
Yabancı mahkeme kararının ise Mahkememizin 31/08/2012 tarih ve 2012/261 esas 2012/185 karar sayılı kararı ile taraf vekilleri hazır oldukları halde velayet hususunda herhangi talep olmaksızın tenfizine karar verilmiştir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince yaptırılan araştırma neticesinde ... Merkez Jandarma Komutanlığınca düzenlenen 09/08/2016 tarihli tutunakta kısıtlı adayları ile veli ...'ın ... il merkezine bağlı ....köyünde ikamet ettikleri anlaşılmıştır. Tenfizi yapılan kararda velayet hususunda bir karar verilmediğinden Türk Medeni Kanunun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 9. maddesi gereğince vesayet hususunda sulh hukuk mahkemesince bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. Türk Medeni Kanununun 336.maddesi gereğince evlilik devam ettiği sürece ana-baba velayeti birlikte kullanırlar....
Sayın çoğunluğun velayet konusunda eksik inceleme ile hüküm kurulmasının doğru olmadığına yönelik bozma sebebine katılmıyor, bozma ilamında belirtilen araştırmanın ancak velayetin değiştirilmesi davasında değerlendirilebileceğinden hükmün velayet yönünden onanması gerektiği görüşündeyiz....
Anayasa Mahkemesinin 25.06.2015 ve 2013/3434 numaralı, 11.11.2015 tarih ve 2013/9880 numaralı, 20.07.2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararlarında ise; velayet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebin, velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olması sebebiyle Anayasa’nın 20. maddesi kapsamında ele alınması gereken bir hukuki değer olduğunu, koruma, bakım ve gözetim hakkı veya benzer terimlerle ifade edilen velayet hakkı kapsamında, çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığını, eşlerin evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda olduğunu, erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının, velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil ettiğini, çocuğun bir aileye mensubiyetinin belirlenmesi amacıyla bir soyadı taşıması ile nüfus kütüklerindeki kayıtların...
kendisine verilmezse ortak velayet olarak belirlenmesini istemiştir....