WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARŞI OY YAZISI Davacı anne, velayet hakkı kendisine ait olan küçükler ... ve....’ın soyadı olan ......

    Velayet hakkı tevdi edilen annenin çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebinin velayet hakkı kapsamındaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olduğu, velayet hakkı kapsamında çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığı, aynı hukuksal konumda olan erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil edeceği, evlilik birliği içinde doğan çocuğun taşıdığı ailenin soyadını, evlilik birliğinin sona ermesi ile kendisine velayet hakkı tevdi edilen annenin kendi soyadı ile değiştirmesini engelleyici yasal bir düzenlemenin bulunmadığı, somut olayda Çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesi halinde çocuğun üstün yararı bakımından ruhsal gelişiminin olumsuz etkileneceği ileri sürülmediği gibi, tanık beyanından çocuğun soyadının annenin soyadı olarak değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olabileceği ve çocuğun soyadı değişmekle kişisel...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden; velayet kendisine verilen davalı annenin, velayet görevini yerine getirmediği yahut ihmal ettiği müşterek çocuklar ile davacı anne arasındaki kişisel ilişkiyi velayet hakkını kötüye kullanacak şekilde engellediği hususları kanıtlanmış değildir. İdrak çağındaki çocukların beyanı da dikkate alındığında davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişki-Velayet-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından, velayet ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-karşı davalının usulüne uygun açılmış velayet davasının bulunmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.06.04.2015 (Pzt.)...

        Tarafların ergin olan çocukları 1981 doğumlu Tayyar ile 1982 doğumlu Timur zeka geriliği nedeniyle kısıtlanarak baba davalı ... vasi olarak atanmış ve velayet hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Kısıtlama, vasi tayini, vasinin görevine son verilmesi, vesayetin kaldırılması, değiştirilmesi vesayet (Sulh Hakiminin) makamının görevi içerisindedir. Kısıtlananların velayet altında bırakılması (TMK. mad.369/2) kısıtlılık süresi içinde velayet hükümlerinin uygulanmasına ilişkindir.Bu nedenle vasinin görevden alınmasına ilişkin istemin vesayet makamı tarafından incelenmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.(TMK. mad.483) SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA oybirliğiyle karar verildi. 26.12.2006...

          anne ile çocuk arasındaki velayet ilişkisinin kendiliğinden kurulacak olması sebebiyle mahkemece görevsizlik kararından ziyade işbu velayet davasını açmakta hukuki yarar olmadığı gerekçesiyle red kararı verilmesi gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılması istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....

          Anayasa Mahkemesi’nin 25.06.2015 ve 2013/3434 numaralı, 11.11.2015 tarih ve 2013/9880 numaralı, 20.07.2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararlarında ise; velayet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebin, velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olması sebebiyle Anayasa’nın 20. maddesi kapsamında ele alınması gereken bir hukuki değer olduğunu, koruma, bakım ve gözetim hakkı veya benzer terimlerle ifade edilen velayet hakkı kapsamında, çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığını, eşlerin evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda olduğunu, erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının, velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil ettiğini, çocuğun bir aileye mensubiyetinin belirlenmesi amacıyla bir soyadı taşıması ile nüfus kütüklerindeki kayıtların...

          Türk Medenî Kanununun 419/3. maddesi uyarınca, velayet altında bırakılmalarına karar verilen ergin kısıtlı ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda "velayet" hükümleri uygulanacaktır. Bu hükümleri uygulayacak görevli mahkeme ise, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesidir. Bu durumda uyuşmazlığın ... Asliye (Aile) Mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye (Aile) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 29/06/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            Aile Mahkemesi TARİHİ : 02/10/2014 NUMARASI : 2013/487-2014/595 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından velayet, kişisel ilişki süresi ve ziynet eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı kadın vekili 27.04.2015 tarihli dilekçe ile protokol gereği velayet hususunda anlaşmış bulunduklarını beyan etmiştir. Protokol kapsamında tarafların beyanları da alınarak velayet hususunda bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. 2-Davacı-karşı davalı erkeğin ziynet eşyası alacağı ile ilgili temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Ziynet eşyası alacağının hüküm altına alınan toplam tutarı 1328 TL. olup, temyiz edilebilirlik sınırının altında kaldığından (HUMK.md.438/1); kesin niteliktedir....

              Türk Medeni Kanununun 419/3. maddesine göre velayet altında bırakılmalarına karar verilen ergin kısıtlı ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda "velayet" hükümleri uygulanacaktır. Bu hükümleri uygulayacak görevli mahkeme ise 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca Aile Mahkemesidir. Bu durumda uyuşmazlığın Akpınar. Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Akpınar Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 15.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu