WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tanıma-Velayet-Nafaka Taraflar arasındaki davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm velayet davası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * Türk Medeni Kanununun 337/1. maddesi gereği velayet kanunen annede olup, verilen kararın bu hususu tespit niteliğinde olmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.04.2008 (pzt.)...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: 5237 sayılı TCK'nın 234/3. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda on sekiz yaşını bitirmeyen çocuğun annesi ile babasının çocuk üzerinde sahip oldukları velayet haklarının koruma altına alınması nedeniyle atılı suçun mağdurunun velayet hakkında haiz anne ile baba olduğu ve dosya içinde bulunan nüfus kayıt örneğine göre mağdurun anne babasının boşandığı ve velayet hakkının anne ...'a verildiği, anneye yokluğunda verilen hükmün tebliğ edildiği ancak bir temyiz talebinde bulunmadığı anlaşılmakla, hükmü temyize hakkı olmayan mağdur ... vekilinin vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 25.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Toplanan delillerden; velayet kendisine verilen davalı babanın, velayet görevini yerine getirmediği yahut ihmal ettiği ortak çocuk ile davacı anne arasındaki kişisel ilişkiyi velayet hakkını kötüye kullanacak şekilde engellediği hususları kanıtlanmış değildir. Şu hale göre, mahkemece davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.11.2016 (Pzt.)...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Şikayet yokluğu nedeniyle kamu davasının düşmesi İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5237 sayılı TCK'nın 234/3. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda on sekiz yaşını bitirmeyen çocuğun annesi ile babasının çocuk üzerinde sahip oldukları velayet haklarının koruma altına alınması nedeniyle atılı suçun mağdurunun anne ile baba olması ve çocuk ... velayet hakkına sahip babası ... kovuşturma evresinde verdiği ifadesinde sanıktan şikayetçi olmadığını beyan etmesi karşısında, velayet hakkına sahip olmayan anne ... vekilinin hükmü temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 21.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Toplanan delillerden; velayet kendisine verilen davalı babanın, velayet görevini yerine getirmediği yahut ihmal ettiği, müşterek çocuk ile davacı anne arasındaki kişisel ilişkiyi, velayet hakkını kötüye kullanacak şekilde engellediği hususları kanıtlanmış değildir. Uzman raporları da dikkate alındığında davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.04.2015(Pzt.)...

            Anayasa Mahkemesi’nin 25.06.2015 ve 2013/3434 numaralı, 11.11.2015 tarih ve 2013/9880 numaralı, 20.07.2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararlarında ise; velayet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebin, velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olması sebebiyle Anayasa’nın 20. maddesi kapsamında ele alınması gereken bir hukuki değer olduğunu, koruma, bakım ve gözetim hakkı veya benzer terimlerle ifade edilen velayet hakkı kapsamında, çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığını, eşlerin evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda olduğunu, erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının, velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil ettiğini, çocuğun bir aileye mensubiyetinin belirlenmesi amacıyla bir soyadı taşıması ile nüfus kütüklerindeki kayıtların...

              Şöyle ki; Türk Medeni Kanununun 336.maddesine göre boşanma halinde velayet, çocuk kendisine bırakılan tarafa ait olup velayet hakkı sahibinin ölümü durumunda çocuğun velayeti doğrudan sağ eşe geçmez. Velayet altında bulunmayan çocuk vesayet altına alınır ise de aslolan velayet olup sağ olan babanın velayetin kendisine tevdii hususunda dava açtığı anlaşıldığından, öncelikle bu davada, babanın velayet görevini layıkıyla yerine getirip getirmeyeceğinin, çocuğun üstün yararı gözetilerek belirlenmesi gerekir....

                Ağır Ceza Mahkemesi kararı ile babanın küçükler üzerindeki velayet hakkı askıya alınmıştır. Bu nedenle velayetin kaldırılması için dava açılmasına gerek kalmamıştır. Bu durumda velayet kendiliğinden anneye geçmez ise de aslolan velayet olup annenin her zaman velayetin kendisine verilmesini isteme hakkı vardır. Açıklanan bu durum karşısında mahkemece, vesayete ilişkin hükümlerin kamu düzenine ilişkin olduğu da gözetilerek, davanın anneye ihbar edilmesi, velayet hususunda beyanının alınması, anne tarafından velayetin kendisine verilmesi yönünde dava açılması halinde sonucunun beklenmesi, toplanan ve toplanacak olan bütün deliller birlikte değerlendirilip hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

                  ortak çocuk...’nın velayet hakkının anneye verilmesi gerektiği yönündeki bilirkişi raporuna karşın kardeşlerin bir arada bulunmaları gerektiği belirtilerek tarafların ortak çocukları 1999 doğumlu..., 2011 doğumlu ..., 2004 doğumlu ... ve 2006 doğumlu ...’nın velayetleri davalı babaya verilmiştir....

                    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04.06.2021 NUMARASI : 2020/107 ESAS, 2021/268 KARAR DAVA KONUSU : Nafak KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 30 yıldır evli olduklarını, bu evlilikten reşit 4 müşterek çocuklarının bulunduğunu, evlendiklerinden beri geçinemediklerini, davalının toplum içinde sürekli rencide ettiğini, kızı ve damadıyla bir olup hakkında asılsız şikayetlerde bulunduklarını, davalının kötü tutum ve davranışları sebebiyle müşterek haneyi terkettiğini, 7 aydır fiilen ayrı yaşadıklarını, rahatsızlıkları nedeniyle çalışamadığını, sürekli başkalarının yardımı ile geçindiğini, davalının emekli olduğunu, ek iş yaptığını, gelirinin iyi olduğunu, ancak kendisine hiçbir...

                    UYAP Entegrasyonu