WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemenin velayet sahibi annenin tek başına yani babanın muvafakati olmaksızın çocuğun ismini değiştiremeyeceğini belirttiğini, boşanma halinde velayet hakkı kendisine tanınan anne veya baba tarafından kullanılacağını, küçük Eymen'in velayet hakkının annesinde bulunmakta olduğunu, velayet hakkına sahip olan anne veya babanın bu kapsamda isim değişikliği davası açmasına herhangi bir yasal engel bulunmamakla birlikte haklı nedenin varlığı halinde isim değişikliği davası açmaya - yasal düzenlemeler ve Yargıtay kararları dikkate alındığında - velayet sahibi tarafından tek başına hak ve yetkisi olduğunun kabul edildiğini, bu noktada Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararı sonucunda velayet hakkı kapsamında velayet hakkına sahip anneye önemli bir hak tanıdığını, evliliğin feshi veya boşanma hallerinde, velayet hakkı kapsamındaki yetkiler dâhilinde olan çocuğun soyadının belirlenmesi hususunun düzenlendiği 21.6.1934 tarihli...

Kararda yer alan, nafaka yükümlülüğüne ilişkin hükmün, Türkiye’de icra olunabilmesi için, bu bölümle ilgili tenfiz kararı verilmesi zorunludur. (5718 s. MÖHUK m.50/1) Tanıma kararı, yabancı karardaki nafaka yükümlülüğü ile ilgili hükme icra edilebilirlik kazandırmaz. Nafaka alacaklısı, velayet kendisine bırakılan davacı (anne) olduğuna ve çocuğun ergin olduğu tarihe kadar birikmiş nafaka alacağını icra ettirmekte annenin hukuki yararı bulunduğuna göre, çocuğun, tenfiz ve tanıma davasının açıldığı 25.7.2006 tarihinde ergin olmasının hukuki önemi bulunmamaktadır. “Nafaka Yükümlülüğü Konusundaki Kararların Tanınması ve Tenfizine İlişkin (2.10.1973 tarihli) Lahey Sözleşmesi” (R.G. 16.2.1983 sayı:17961); münhasıran nafaka yükümlülüğüne ait olmayan, nafaka yükümlülüğü yanında başka bazı hükümleri de ihtiva eden yabancı mahkeme kararlarının, yalnızca nafaka yükümlülüğü ile ilgili bölümüyle sınırlı olarak uygulanabilir....

    Bu madde uyarınca, ilamda hüküm altına alınan iştirak nafakasının alacaklısı, müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eştir. Velayet hakkı küçüğün reşit olması ile sona ereceğinden, bu tarihte iştirak nafakasının da sona ereceği tabidir. Ancak çocuğun reşit olduğu tarihe kadar ödenmeyerek biriken nafaka alacağı bulunduğu takdirde, velayet hakkı kendisine verilmiş olan eş tarafından çocuğun reşit olduğu tarihten sonra da bu alacak takibe konu edilerek ödenmesi istenebilir. Somut olayda; velayeti anne ...’a verilen müşterek çocuk İlayda’ya velayeten ... tarafından ... 2. Aile Mahkemesi'nin 2004/848 E.- 2005/307 K. sayılı ilamına istinaden, 30/07/2013 tarihinde, ... 17. İcra Müdürlüğü'nün 2013/10367 sayılı takip dosyası ile birikmiş ve işleyecek nafaka talebinde bulunulmuştur....

      Bu nedenle iki tarafın da kısmen haklı çıkması halinde yargılama giderlerinin taraflar arasında paylaştırılacağına ilişkin HMK'nun 326/2 maddesi hükmü nafaka davalarında uygulanmaz. Yapılan bu açıklamalar ışığında; nafaka yükümlüsüne göre ekonomik yönden güçsüz olan nafaka alacaklısı tarafından açılan nafaka bağlanması veya bağlanan nafakanın değişen şartlar nedeniyle artırılması istemli davaların kısmen kabul edilmesi halinde, yargılama giderlerinin (ve bu giderlere dahil olan vekalet ücretinin) davalı tarafa yükletileceği, ayrıca davanın reddedilen kısmı nedeniyle davalı lehine yargılama giderine (ve vekalet ücretine ) hükmedilmeyeceği kabul edilmiştir....

      ın reşit olduğu tarihten itibaren nafaka talep edilemeyeceğini belirterek takibin iptaline karar verilmesi talep edilmiş; mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile, asıl borç miktarının 27.900 TL olduğu tespit edilerek fazla istenen 2.400 TL nafaka alacağının iptaline karar verilmiştir. Boşanma veya ayrılık vukuunda, çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf, gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür (TMK. md. 182). Bu madde uyarınca, ilamda hüküm altına alınan iştirak nafakasının alacaklısı, müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eştir. Velayet hakkı küçüğün reşit olması ile sona ereceğinden, bu tarihte iştirak nafakasının da sona ereceği tabidir. Ancak çocuğun reşit olduğu tarihe kadar ödenmeyerek biriken nafaka alacağı bulunduğu takdirde, velayet hakkı kendisine verilmiş olan eş tarafından çocuğun reşit olduğu tarihten sonra da bu alacak takibe konu edilerek ödenmesi istenebilir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayet-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayet kamu düzenine ilişkindir. Yargılamanın her aşamasında re'sen göz önünde bulundurulur. Davacı anne dava dilekçesinde müşterek çocuklar ve kendisi için nafaka isteği ile birlikte çocukların geçici velayetlerinin de kendisine verilmesini talep etmiştir. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hali gerçekleşmişse hakim velayeti eşlerden birine verebilir (TMK m.336/2). Toplanan delillerden; tarafların ayrı yaşamaya başladığı ve müşterek çocuklar 2001 doğumlu ... ve 2006 doğumlu ... 'in anne yanında kaldığı anlaşılmaktadır....

          Bu madde uyarınca, ilamda hüküm altına alınan iştirak nafakasının alacaklısı, müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkına sahip ebeveyndir. Velayet hakkı küçüğün ergin olması ile sona ereceğinden, bu tarihte iştirak nafakasının da sona ereceği tabidir. Ancak çocuğun ergin olduğu tarihe kadar ödenmeyerek biriken nafaka alacağı bulunduğu takdirde, velayet hakkına sahip ebeveyn tarafından çocuğun ergin olduğu tarihten sonra da bu alacak takibe konu edilerek ödenmesi istenebilir. Zira nafaka, velayet hakkı kendisine verilen eşe çoçuğun bakım ve eğitimine harcaması için verilmiştir ve onun tarafından istenilmesinde usul ve yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır (Yargıtay 12. HD 08/11/2018 E.2018/4628- K. 2018/11066 vb. kararları) . O halde, ilk derece mahkemesince bu yönde değerlendirme yapılarak sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir....

          MAHKEMESİ Uyuşmazlık, boşanma ile feri olan nafaka, velayet ve tazminat istemilerine ilişkin olup, hüküm nafaka ile tazminat istemleri yönünden temyiz edilmiştir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, 29.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...AİLE MAHKEMESİ Dava konusu uyuşmazlık, velayet ve nafaka talebine ilişkin olup, bağımsız açılan nafaka davası bulunmamaktadır. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 13.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              İlk derece mahkemesince davacının ise çocuğu teslim aldıktan sonra aynı şekilde çocuğu davalı anne ile görüştürmemesi, taraflar arasında husumet oluştuğu, bu durumun duruşma salonunda dahi görüldüğü, davacı babanın davalı anneye karşı çocuğun yanında olması nedeniyle daha sert ve olumsuz tutum içine girdiği, müşterek çocuğun anne ile olan bağlarının devamı için gerekli olan kişisel ilişkinin kurulması konusunda zorluk çıkardığı dikkate alındığında, ortak olarak düzenlenen velayetin değiştirilmesi talebi, mahkememizde oluşan davacı tarafından, anne ile çocuğun bağlarının koparılmasına sebep olabileceği endişesi nedeniyle yerinde bulunmamış, mahkeme kararı ile ortak velayet olarak düzenlenen velayet kararının değiştirilmesi ile davacının velayet değişikliği davasının reddine karar verilmiştir gerekçesi ile davacının ortak velayet düzenlenmesi kararının değiştirilmesi ve velayet değişikliği davasının reddine karar verilmiş ise de velayetin ortak kullanılması için bu konuda taraflar arasında...

              UYAP Entegrasyonu