Bu nedenle hâkim, böyle bir davada tarafların ekonomik durumlarındaki değişikliği araştırıp, iddianın ispat edilmesi halinde tarafların gelirleri arasında bir oranlama yaparak, önceki nafaka takdirinde sağlanan dengeyi koruyacak bir karar vermelidir. Somut olayda; velayet hakkı annede olan müşterek çocuk B. D.’in 2002 doğumlu olduğu, davacının kendi beyanına göre, aylık 1.030,00 Avro maaşı olduğu, 2014 yılında iş göremezlik nedeniyle emeklilik talep ettiği, işlemlerinin devam ettiği, davalının ise ekonomik ve sosyal durumunun tespit edilemediği anlaşılmıştır....
Velayet değişikliği ile birlikte talep edilen iştirak nafakasının velayetin ferisi mahiyetinde olması nedeni ile iştirak nafakasına hükmedilmesi, davacıya ayrı vekalet ücreti hakkı bahşetmez. Davacı lehine iki ayrı vekalet ücreti takdiri hatalı olup davalının vekalet ücretine yönelik istinafı kabul edilerek tek ücreti vekalete hükmedilmiştir. Davacının geçici velayet talebi tensip 10 numaralı ara karar ile reddedilmiş, yargılamanın konusu velayet değişikliği olduğundan ve esas hükümle çözülecek konu hakkında tedbir kararı verilemeyeceğinden ret kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. HKK'nın 329. Maddesi uyarınca küçüğe fiilen bakan anne veya baba diğerine karşı çocuk adına nafaka talep edebilir. Somut olayda, çocuğun davacı yanında kaldığı sabit olduğundan, çocuk lehine uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmemesi doğru bulunmamıştır. TMK'nın 329....
yönünden HMK'nın 382/2- b-13 ve 362/1- ç maddeleri gereğince, nafaka yönünden HMK'nın 6763 sayılı Kanun ile değişik 362/1- a maddesi uyarınca istinafa konu yıllık nafaka miktarı 107.090,00 TL'nin altında kalması nedeni ile kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi....
yönünden HMK'nın 382/2- b-13 ve 362/1- ç maddeleri gereğince, nafaka yönünden HMK'nın 6763 sayılı Kanun ile değişik 362/1- a maddesi uyarınca istinafa konu yıllık nafaka miktarı 107.090,00 TL'nin altında kalması nedeni ile kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi....
Aile Mahkemesinin 2019/228 Esas, 2019/720 Karar sayılı ilamı ile ile velayet değiştirilerek davacı anneye verilmiş, çocuk için nafakaya hükmedilmemiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Yine Türk Medeni Kanunu'nun 327/1.maddesinde; Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1. maddesi hükmü gereğince; ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. (TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur....
Bu nedenle hâkim, böyle bir davada tarafların ekonomik durumlarındaki değişikliği araştırıp, iddianın ispat edilmesi halinde tarafların gelirleri arasında bir oranlama yaparak, önceki nafaka takdirinde sağlanan dengeyi koruyacak bir karar vermelidir. Somut olayda; velayet hakkı annede olan müşterek çocuk Z. E. ’in 2005 doğumlu olduğu, devlet okulunda okuduğu, davacı annenin aylık maaşının primlerle birlikte 6000-7000 TL olduğu, davalının nafakayı ödeyememesi nedeniyle aldığı tazyik hapsi yüzünden oluşan sabıka kaydı nedeniyle iş bulmakta zorlandığı, eşinin ailesine ait restoranda zaman zaman çalıştığı, internet borcunu dahi ödeyemez duruma geldiğinden icra takiplerine maruz kaldığı anlaşılmaktadır....
Mahkemece, velayet değişikliği talebinin reddine, kişisel ilişkinin genişletilmesi talebinin kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından velayet değişikliği talebinin reddi kararı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırı gördüğü takdirde bunu re'sen gözetir. TMK' nun 183. ve 349'ncu maddelerinde yer alan hükümlere göre, yeni olguların zorunlu kılması ve küçüğün menfaatinin gerektirmesi halinde velayet sahibi değiştirilebilir....
Küçüğe fiilen bakan ana ve baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. (TMK madde 329/1) Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkânları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. İlk derece mahkemesince, nafaka takdir edilirken; çocuğun, yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
Bu madde uyarınca, ilamda hüküm altına alınan iştirak nafakasının alacaklısı, müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eştir. Velayet hakkı küçüğün reşit olması ile sona ereceğinden, bu tarihte iştirak nafakasının da sona ereceği tabidir. Ancak çocuğun reşit olduğu tarihe kadar ödenmeyerek biriken nafaka alacağı bulunduğu takdirde, velayet hakkı kendisine verilmiş olan eş tarafından çocuğun reşit olduğu tarihten önce de, sonra da bu alacak takibe konu edilerek ödenmesi istenebilir. Zira nafaka, velayet hakkı kendisine verilen eşe çocuğun bakım ve eğitimine harcaması için verilmiştir ve onun tarafından istenilmesinde usul ve yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır. TMK'nun 328. maddesine göre de, babanın çocuğuna bakma mükellefiyeti onun reşit olmasıyla sona erer. Küçük reşit olduktan sonra da eğitimine devam ediyorsa bu takdirde, kendisi yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık, boşanma ile ferileri olan velayet, tazminat ve nafaka istemlerine ilişkin olup, mahkemece verilen hüküm; davalı tarafça velayet, tazminat ve nafaka istemleri yönünden temyiz edilmiştir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 29.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....