Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ilişkinin kaldırılmasını dava etmiş, davalı karşı davacı baba ise iddiaların asılsız olduğunu, annenin bir yıldır çocukla kişisel ilişkiyi engellediğini belirterek, çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini istemiş, mahkemece; babanın çocuğa küfür ettiği ve tokat attığı gerekçesiyle kişisel ilişkinin kaldırılması davasının reddine, baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin sınırlandırılması ile her ayın 1. haftası Cumartesi günü saat 09.00 dan akşam saat: 17:00 a , dini bayramların 2. günü saat: 09:00 dan akşam saat: 17.00' e kadar kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir....

    Çocuk ile ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi; çocuk ve velayet kendisinde bulunmayan ana veya baba için bir haktır (Çocuk Hakları Sözleşmesi md.9/3). Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md.4/2). Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Yapılan incelemede; 20/11/2012 doğumlu Esma Nur, tarafların gayriresmi birlikteliklerinden dünyaya gelmiş olup davacı baba tarafından tanıma senedi ile tanınmıştır....

    Dosyanın incelenmesinden, davacı ve davalının Bergama 1.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 25/01/2016 tarihinde kesinleşen kararı ile boşandıkları, 27/11/2013 doğumlu müşterek çocuk Asya Candan'ın velayetinin davacı anneye verildiği, annenin velayet hakkının halen devam ettiği anlaşılmaktadır. Dava, yukarıda da açıklandığı üzere velayet hakkına sahip anne tarafından açılan, evlilik içinde doğan çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesi isteğine ilişkindir. Dava bu nitelendirmeye göre, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 13.11.2017 tarih, 2016/22515 Esas, 2017/12544 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere çocuğun halen soyadını taşıdığı davalı baba Seracettin'in de hak ve hukukunu etkileyeceğinden, babanın pasif husumet ehliyeti bulunmaktadır....

    in reşit olduktan sonra açacağı soyadı değiştirilmesi davası sırasında incelenecek hususlar olup velayet altında bulunan çocuğun annesi tarafından çocuğa velayeten açılan davada inceleme konusu yapılamayacağı dikkate alınmadan yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 11.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Aile mahkemesinin 2015/164 Esas - 2016/391 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, çocuğun velayetinin anneye verildiğini, boşanma davasının devamında davalı erkeğin 1 kez icra kanalıyla çocuğu görme girişiminde bulunduğunu, sonrasında bir daha çocuğu göme girişiminde bulunmadığını, baba olarak yükümlülüklerini yapmadığını, nafaka ve diğer yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davacı kadın ile çocuğun soyadlarının farklı olmasının kadın ve çocuk açısından gündelik hayatlarında sorunlara yol açtığını, çocuğun annesi olduğunu belgelemek için nüfus kayıt örneği ve boşanma ilamını ibraz etmek zorunda kalındığını, günlük hayatta sürekli bu tür sorunlarla karşılaşıldığını, davalı erkeğin çocuğa ilgisiz davrandığını, arayıp sormadığını, kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olduğunu, soyadının değiştirilmesi yönündeki talebin velayet kapsamındaki yetkiler çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle çocuk Hanne Cansu açıkgözün soyadının annesinin soyadı olan Demirok olarak değiştirilmesine...

      Aile Mahkemesinin 2013/689 Esas, 2014/40 Karar sayılı ilamıyla boşandıklarını, 15/10/2012 doğumlu ortak çocuk Devrim'in velayetinin anneye verildiğini, öğrenim hayatına başlayan çocuğun annesiyle soyadı farklılığı sebebiyle arkadaş ve sosyal çevresinde yadırganmaktan, anne ve babasının boşanmasıyla ilgili sorulara muhatap olmaktan manevi olarak yıprandığını, annesinin soyadını almak istediğini, okulunda ve resmi kurumlarda çocuğun soyadı farklılığının bürokratik sorunlara neden olduğunu ileri sürerek, çocuğun "ADAGÜL" olan soyadının annesinin soyadı olan "KARAN" olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile) DAVA TÜRÜ : Velayet Hakkına Sahip Annenin Çocuğun Soyadının Kendi Soyadı İle Değiştirilmesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, velayet hakkına sahip annenin çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 01/07/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; soyadının değiştirilmesi istenen T4'nın doğum günü olan 27/08/2009 tarihinde anne ve babanın resmen evli olmadıkları, anne ve baba 24/09/2009 tarihinde evlenmiş ve beyanlarına göre baba ile çocuk arasında soybağı anne ve babanın evlenmesiyle kurulduğu, bu nedenle küçük Ege, Türk Medeni Kanununun 321.maddesine göre ailenin diğer bir deyimle babanın soyadını aldığı, böylece bu çocuk reşit oluncaya kadar veya baba Türk Medeni Kanununun 27.maddesindeki koşulları kanıtlayarak soyadını değiştirmedikçe soyadı değiştirme konusu yasal olarak kapandığı, bu çocuğun anne ve babasının sonradan 12.11.2015 tarihinde boşanmış olması sadece boşanma ve velayet hakkı nedeniyle anneye böyle bir dava açma hakkı bahşetmeyeceği, boşanma ilamı uyarınca babasının çocukla kişisel ilişki tesis etme hakkı bulunması ve bu nedenle anne ve babanın ister istemez karşılaşması dikkate alındığında davacının dilekçesinde ileri sürdüğü...

        , çocuğun ileriki hayatında küçük düşmemesi için babanın soyadının iptali ile çocuğun soyadının nüfusa annenin soyadı olan Erdoğan olarak tashihine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Çünkü çocuğun sosyal, kültürel, fiziksel ve psikolojik yönden olumlu gelişimi, ilerde toplumda zararlı davranışlarının ortaya çıkmasını da engelleyecektir (..., Velayet Hukuku, ... 2000 s.33). Çocuğun üstün yararı gereği, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir. Somut olayda, idrak çağındaki çocuklar ... ve ... ..., 27.09.2019 tarihli celsede dinlenilmiş, çocuklar davacı anneyle soy isimlerinin farklı olması sebebiyle, okul hayatında arkadaşları tarafından dalga geçildiğini bu nedenle kendilerini kötü hissettiklerini duruşmada belirtmişlerdir....

          UYAP Entegrasyonu