Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı-davacının istemi, Ankara 3.Aile Mahkemesinin 2019/692 esas ve 2019/897 sayılı ilamındaki , " yatılı kişisel ilişkininin" kaldırılması ve dava dilekçesinde belirtiği şekli ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesidir. Davacı-davalının dava dilekçesinde, söz konusu ilamda yer alan dini bayram lar ve anneler gününde kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması yönünde de bir talebi bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesince asıl davanın "asıl davanın kısmen kabulü ile Ankara 3....

dava etmiş, mahkemece davalı-karşı davacının velayetin değiştirilmesi davasının reddi ile davacı-karşı davalının iştirak nafakasının artırılması davasının kısmen kabulü ve tarafların kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi taleplerinin de kabulüne karar verilmiştir....

    Bundan ayrı, davacı vekili taraflar arasında görülen ve davalı anne tarafından açılan kişisel ilişkinin kaldırılmasına ilişkin dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürmekte ise de; asıl olan velayet olduğu gibi davacı tarafından eldeki davada velayetin değiştirilmesi istenildiğinden, velayetin değiştirilmesi talebinin kabulü halinde davalı anne tarafından açılan kişisel ilişkinin kaldırılması davasının konusu kalmayacağından mahkemece kişisel ilişkinin kaldırılmasına ilişkin dava sonucu beklenilmeden karar verilmesinde de bir yanlışlık görülmemiştir. İlk derece makhemesince "dinlenen tanık beyanlarına göre davacının mahkemenin tesis ettiği görüş günlerinde çocuğu görmeye gitmediği, bu yönde bir çok kez tutanak tutulduğu, davacı tarafça davalı tarafından görüşün engellediğinin ve davalı annenin velayeti kötüye kullandığının ispatlanamadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir....

    Şartların değişmesi halinde her zaman velayetin değiştirilmesi yeniden dava edilebilir. Velayet, kamu düzenine ilişkin olup bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunlu olup, yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. Buna göre velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğuracağı onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde asıl olan küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır....

    Anayasa Mahkemesi'nin 25/06/2015 ve 2013/3434 numaralı, 11/11/2015 tarih ve 2013/9880 numaralı, 20/07/2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararlarında ise; velayet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebin, velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olması sebebiyle Anayasa'nın 20....

    Mahkemece davacının velayetin nezi ve değiştirilmesi taleplerinin feragat nedeniyle reddine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş ise de; tarafların boşanmalarına ilişkin ilamda velayet düzenlemesi yapılmadığı, çocuğun evlilik içinde doğduğu (TMK m. 285/1) anlaşılmaktadır. Velayet kamu düzenine ilişkindir. Velayet durumu askıda bırakılamayacağı için öncelikle velayet düzenlemesinin yapılması ve sonucu uyarınca kişisel ilişki konusunda karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre temyize konu diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26.02.2015 (Prş.)...

      Velayet hakkı anne ve baba için normal şartlarda çocuğun ergin olmasına yani onsekiz yaşını tamamlamasına kadar devam eden geçici bir haktır. Boşanma nedeniyle velayet hakkının sırf anneye verilmiş olması çocuğun soyadının değiştirilmesi için haklı bir neden sayılmadığı gibi, hukuki mevzuat da buna cevaz vermemektedir. Bir an için mevzuatın böyle bir duruma izin verdiği kabul edilse dahi sonradan gelişen sebeplerden dolayı çocuğun yararı açısından velayetin babaya yeniden verilmesi hallerinde bu kez baba, velayet hakkına dayanarak tekrar çocuğun soyadını değiştirmek isteyecektir. Madem ki velayet kimde ise çocuk onun soyadını taşıyacaktır, o halde baba bu haktan mahrum edilemez. Böyle bir uygulamanın nüfus kayıtlarının güvenilirliğini ve istikrarını zedeleyeceği ve asıl bu gibi uygulamaların çocuğun ruh hali üzerinde çok derin ve etkili travma yaratacağı açıktır....

        değiştirilmesi davasının kabulüne, çocuğun velâyetinin babaya verilerek anne ile kişisel ilişki tesisine ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının reddine karar verilmiştir IV....

          ikrar ettiğini, davalı annenin devlet memuru olduğunu ve gündüz çalıştığını, müşterek çocuğa bu süreçte bakacak kimsenin olmadığını, davalının çalıştığı saatlerde çocuğun ''Bir Buket Umut'' adlı ne olduğu belli olmayan bir yere bırakıldığını ileri sürerek velayet hakkının müvekkiline verilmesini, bunun mümkün olmaması durumunda geceleri de kapsayacak şekilde, çocuğun babanın yanında haftanın bir kaç günü, yaz tatili ve ara tatilde kalabilmesini sağlayacak şekilde baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, boşanmakla velayeti davacı anneye verilen küçük "Nevzat"ın adının "Murat" olarak düzeltilmesi istenmiş, mahkemece çocuğun babası davaya dahil edilmeden davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, velayet hakkına dayanılarak açılan, evlilik birliği içinde doğan ve boşanma sonucu velayeti anneye verilen çocuğun adının değiştirilmesi istemine ilişkindir. Ad ve soyadının değiştirilmesi ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve tescil olunur. 2525 sayılı Soyadı Kanununa göre taşınması zorunlu önad ve soyadı, Türk Medeni Kanununun 27. maddesi hükmünün kapsamındadır....

            UYAP Entegrasyonu