Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar velayet annede ise de çocuğunun adının değiştirilmesi durumunda babasının da ilgili olması nedeni ile sıfatı bulunduğundan kararı temyiz etme hakkı olduğunun kabulü ile mahkemenin temyiz talebinin reddine dair 10.08.2016 tarihli ek kararının kaldırılmasına karar verilerek temyiz itirazları doğrultusunda hükmün esası incelenmiştir. Ad ve soyadının değiştirilmesi ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve tescil olunur. 2525 sayılı Soyadı Kanunu'na göre taşınması zorunlu önad ve soyadı, Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesi hükmünün kapsamındadır. Ne var ki; adın haklı sebeple değiştirilmesine ilişkin dava, kişisel durum sicilindeki mevcut kaydın değiştirilmesini ve düzeltilmesini gerektirdiğinden esas itibarıyla "nüfus kaydının düzeltilmesi" niteliğindedir. TMK'nun 339/5. maddesine göre, çocuğun adını ana ve babası koyar. Dolayısı ile çocuğun adının değiştirilmesi baba ...'...

    Velayet düzenlemesinde: çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde asıl olan küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Çocuğun bu konulardaki üstün yararını belirlerken; çocuk yetişkin biri olmuş olsaydı, kendisini ilgilendiren bir olayda, kendi yararı için ne gibi bir karar verebilecekti ise, çocuk için karar verme makamındaki kişinin de, aynı yönde karar vermesi; yani çocuğun farazi düşüncesi esas alınacaktır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu uyarınca velayet, çocukların bakım, eğitim, öğretim ve korunması ile temsil görevlerini kapsar. Velayet, aynı zamanda ana babanın velayeti altındaki çocukların kişiliklerine ve mallarına ilişkin haklan, ödevleri, yetkileri ve yükümlülükleri de içerir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Ortaç Çocuğun Soyadının Velâyet Hakkına Sahip Annenin Soyadı İle Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, çocuğun soyadının annesinin soyadı ile değiştirilmesi istemine ilişkindir....

        Ancak, ana önceki evliliğinden dolayı çifte soyadı taşıyorsa çocuk onun bekarlık soyadını taşır" Ergin olmayan çocuğun, doğumla veya kan bağına dayanan soybağının yahut da yapay soybağının (evlat edinme) kurulmasıyla kazandığı soyadının; velayet hakkına sahip olan ebeveyn ya da çocuk vesayet altında ise vasisinin talebiyle değiştirilip değiştirilemeyeceği sorunu, 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 321. maddesi hükmü ve soybağının hükümleri esas alınarak çözülecektir....

          , sabit işi ve düzenli geliri bulunduğu, ortak çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından birlikte karşılanacağı, nafaka takdir edilirken küçüğün giderlerinin makul sınırlar içinde tespit edilerek velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerektiği, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, nafakanın tayin edildiği tarihten itibaren aradan geçen süre, müşterek çocuğun yaşına uyumlu olarak artan ihtiyaç düzeyi, çocuğun giderleri, annenin gelir durumuna göre bu giderlere yapacağı katkı oranı ile davacı-karşı davalının gelir durumu, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davalı-karşı davacının iştirak nafakasının arttırılması talebinin kabulüne, karşı dava yönünden iştirak nafakasının arttırılması ve kişisel ilişkinin azaltılması talepleri birbirinin ferisi niteliğinde talepler olmayıp ayrı ayrı harca (maktu/nispi ) tabi olduğu, kişisel ilişkinin azaltılması...

            Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddî olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK.m.324). Velayetin üzenlenmesinde ana ve babalık duygularının tatmini gözetilmekle birlikte, asıl olan çocuğun üstün yararıdır (TMK md. 339). Velayet hakkı anneye ait olmakla birlikte babanın da babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, yatılı olacak şekilde çocukla düzenli ve sürekli bir kişisel ilişki kurmak ve bu ilişkiyi elde etmek hakkı mevcuttur. Aynı zamanda bu ilişki çocuk yönünden de bir haktır. Sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde bu hak kaldırılabilir veya sınırlanabilir....

            Davacı-karşı davalı kadın vekilinin; erkeğin kabul edilen davası ve kadının reddedilen kişisel ilişkinin arttırılması davasına yönelik istinaf başvurularının incelenmesinde; Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarının birici fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önelim sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK md.324). Velayet düzenlemesinin yanı sıra kişisel ilişki kurulurken de; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı"dır (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m. 1; TMK m. 339/1. 34.3/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b)....

            Temyiz Sebepleri Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını aynen tekrarla müşterek çocuğun velâyete ve kişisel ilişkiye yönelik olarak beyanının alınmadığını, dosya içeriğindeki mevcut sosyal inceleme raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını belirterek kararın asıl davasının reddi, karşı davanın kabulü, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Asıl dava müşterek çocuğun velâyetinin değiştirilmesi, karşı dava ise kişisel ilişkinin kaldırılması veya sınırlandırılması istemine ilişkin olup, uyuşmazlık konusu müşterek çocuk ile baba arasında tesis edilen kişisel ilişkinin usule, yasaya ve çocuğun üstün menfaatine uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....

              Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını Türk Medeni Kanununun 324. maddesinin (1.) fıkrasında gösterilen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki hakkı kendilerinden alınabilir (TMK m. 324/2). Tarafların müşterek çocuğu 2008 doğumludur. Kendisine kişisel ilişki hakkı tanınan davalının, bu hakkını amacına aykırı olarak kullandığını kabule yeterli delil mevcut olmadığı gibi, kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzurunun ciddi olarak tehlikede olduğuna ilişkin bir delil de bulunmamaktadır. Bir çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır....

                Dava, velayetin kaldırılması kararından sonra küçüğe atanan vasiye karşı TMK'nın 351/2.madde kapsamında açılan velayetin geri verilmesi davasıdır. TMK'nın 351/2.madde kapsamında '' velayetin kaldırılmasını gerektiren sebep ortadan kalmış ise hakim re'sen ya da ana veya babanın istemi üzerine velayeti geri verir. '' Velayet düzenlemesi kamu düzeni ile ilgili olup velayet düzenlenirken analık, babalık duygularından önce çocuğun geleceği, ihtiyaçları, bedeni ve fikri gelişimi öncelikle dikkate alınmalıdır. Kısacası velayetin düzenlenmesinde asıl olan çocuğun üstün yararıdır. Velayet düzenlemesinde asıl olan çocukların yararıdır ve bu düzenlemede ana ve babanın yararı ile çocuğun yararı çatıştığı takdirde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gerekir. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. ve Çocuk Haklarının Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6....

                UYAP Entegrasyonu