Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

değiştirilmesi talebinin reddine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm tesisi yoluyla İlk Derece Mahkemesi'nin müşterek çocuk ile anne arasında boşanma hükmü ile tesis edilen kişisel ilişkinin kaldırılması ve yeniden daha kısıtlı olacak şekilde kişisel ilişki tesis edilmesine dair olan 2 ve 3 numaralı maddelerin hüküm fıkrasından çıkartılmasına karar verilmiştir....

    Dosya kapsamına alınan sosyal inceleme raporuna göre, müşterek çocukların baba ile birlikte yaşadıkları, idrak çağında olan çocuklar Emirhan ve Beyza Sultan'ın baba ile birlikte yaşamayı tercih ettikleri, babanın çocuğun bakımını üstlendiğinin rapor edildiği, davalı babanın velayet görevini fiilen yerine getirdiği, babanın yaşam şartlarının çocukların yaşantısına uygun olduğu, babanın velayet görevini kötüye kullandığının ispatlanamadığı, davacı annenin kişisel ilişkinin engellendiğini iddia etmiş ise de kişisel ilişkinin icrası için yaptığı yasal girişimin engellendiğini ispat edemediği anlaşılmakla, davanın reddi yerinde görüldüğünden davacının istinafının reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının kişisel ilişkiye yönelik 1. bendinin hükümden çıkarılmasına, yerine "velayet hakkı anneye verilen müşterek çocuk ... ile baba arasında çocuğun yaşı ve ilerleyen dönemlerde çocuğun yaşı ile yeni gelişmelere bağlı olarak kişisel ilişki sürelerinin yeniden değiştirilmesi mümkün olduğundan, her ayın 1. ve 3. hafta sonları Cumartesi saat 17.00'den Pazar günü akşam saat 17.00’ye kadar, dini bayramların 2. günü saat sabah 11.00’den 3. günü saat 11.00'e kadar, her yıl Ağustos ayının l. günü saat 10.00'dan 7 Ağustos akşamı saat 17.00'ye kadar kişisel ilişki kurulmasına" sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu bölümünün düzeltilmiş şekliyle, temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1.bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi...

      Aile Mahkemesi'nin 2014/34 XX 147/130 K sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin kendisine verildiğini, davalının kişisel ilişki günlerini ihmal ettiğini ve çocuğa gereken ilgiyi göstermediğini, zaman zaman çocuğa sorunlar yaşatarak çocuğun psikolojisinin bozulmasına sebep olduğunu, kendisini sürekli tehdit ettiğini, sürekli yalan ve iftiralar attığını, müşterek çocuğun davalının bu tutumlarından dolayı polislerden korktuğunu, müşterek çocuğun davalı ile görüşmek istemediğini, bu yüzden ağladığını beyanla çocukla kurulan kişisel ilişkinin kısıtlanmasını talep ve dava etmiştir....

      Anayasa Mahkemesi’nin 25.06.2015 ve 2013/3434 numaralı, 11.11.2015 tarih ve 2013/9880 numaralı, 20.07.2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararlarında ise; velayet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebin, velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olması sebebiyle Anayasa’nın 20. maddesi kapsamında ele alınması gereken bir hukuki değer olduğunu, koruma, bakım ve gözetim hakkı veya benzer terimlerle ifade edilen velayet hakkı kapsamında, çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığını, eşlerin evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda olduğunu, erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının, velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil ettiğini, çocuğun bir aileye mensubiyetinin belirlenmesi amacıyla bir soyadı taşıması ile nüfus kütüklerindeki kayıtların...

      Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddî olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK.m.324). Velayetin düzenlenmesinde ana ve babalık duygularının tatmini gözetilmekle birlikte, asıl olan çocuğun üstün yararıdır (TMK md. 339). Velayet hakkı anneye ait olmakla birlikte babanın da babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, yatılı olacak şekilde çocukla düzenli ve sürekli bir kişisel ilişki kurmak ve bu ilişkiyi elde etmek hakkı mevcuttur. Aynı zamanda bu ilişki çocuk yönünden de bir haktır. Sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde bu hak kaldırılabilir veya sınırlanabilir....

        Dosya kapsamında alınan uzman raporu, çocuğun uzmandaki beyanı, uzmanca yapılan gözlem dikkate alındığında özellikle uzmanın anne ile kısa süreli görüş belirlenmesine yönelik görüşü de göz önüne alındığında anne ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin çocuğun psikolojik ve sosyal gelişimi üzerindeki etkisi, kişisel ilişkinin velayet verilmeyen ebeveyn yönünden bir hak olduğu, yaşanan süreç nedeni ile kısıtlamanın yerinde olduğu, kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması koşullarının oluşmadığı, tamamen kaldırmanın çocuğun menfaatine olmadığı kanaati oluşmakla davacı erkeğin kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasına yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        Kişisel ilişkiyi düzenleyen TMK'nun 323. maddesine göre, "Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir." hükmü düzenlenmiştir. İştirak nafakasını düzenleyen 4721 sayılı TMK'nun 182/2 maddesine göre, velayet kendisine verilmeyen eş, müşterek çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Hakim istem halinde irad biçiminde ödenmesine karar verilen bu giderlerin gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir. 4721 sayılı TMK'nun 328 m.sine göre, ana ve babanın bakım gücü çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. 4721 sayılı TMK'nun 329 ve 330. m.lerine göre de, küçüğe fiilen bakan ana ve baba diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir....

        Sayılı kararı ile tanınıp tenfiz edildiğini ve bu kararın 13/06/2016 tarihinde kesinleştiğini, ancak tanıma davasında ve Avusturya Mahkemesi kararında müvekkil ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına ilişkin herhangi bir karar bulunmadığını, bu nedenle geçici ortak velayetin tesisi ile çocuğun müvekkile teslim edilmesine, bu mümkün değil ise en azından müvekkilin Türkiye'de bulunacağı 19 Temmuz ile 1 Ağustos tarihleri arasında müvekkil ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişkinin kurulmasına ve çocuğun müvekkile teslim edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazının kabulü ile davanın Siverek Aile Mahkemesinde görülmek üzere dosyanın Siverek Aile Mahkemesine gönderilmesine, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 19/07/2022 tarihli tensip ara kararının 8. Ve 9....

        Sınıf öğrencisi olduğu, Almanya'daki eğitim öğretim süresinin başlangıç ve bitiş tarihlerinin, sömestr tatilinin süresinin ilk derece mahkemesince araştırılmadığı, bu hususlar bilinmeksizin kurulan şahsi ilişkinin çocuğun eğitim hayatını olumsuz yönde etkileyebileceği, şahsi ilişki ana baba açısından bu duyguların tatminine yönelik bir araç ve aynı zamanda bir hak ise de bu hakkın kullanımındaki temel hareket noktasının çocuğun yararı olduğu, öğrenci olan ortak çocuğun hangi tarihlerde eğitim ve öğretiminin bittiği bilinmeden kurulan şahsi ilişkinin infazının çocuğun eğitim öğretim hayatını kesintiye uğratabileceği, bu durumun da çocuğun yararına ters düşeceği ayrıca dosya kapsamı ve düzenlenen sosyal inceleme raporundan çocukla baba arasında 7 yıl boyunca hiç bir temasın olmadığının anlaşıldığı, çocuğun Almanya'da farklı bir kültürde yetiştiği, çocuğun birden Türkiye'deki yaşama ayak uydurmasının kendisinden beklenemeyeceği bu hususun hem Almanya'da yapılan istinabe duruşmasında dinlenen...

        UYAP Entegrasyonu