Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Velayet ve kişisel ilişki düzenlemesine ilişkin karardan önce psikolog, pedagog ve ya sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlar tarafından her iki tarafın yaşadığı ortamda ayrı ayrı inceleme yapılması, taraflarla ve çocukla görüşmek suretiyle velayet ve şahsi ilişki düzenlenip düzenlenmeyeceği, şahsi ilişkinin süresi konusunda ayrıntılı rapor alınması gerekli iken bu hususta rapor alınmadan karar verildiği görülmüştür. İstinaf incelemesinin yapılabilmesi için tarafların tüm talepleri hakkında delillerin değerlendirildiğini gösterir biçimde usulüne uygun toplanmış delillerin dosyada bulunması zorunludur. Kabule göre de; hafta sonları için düzenlenen kişisel ilişkinin neden yatısız olarak düzenlendiği de açıklanmaksızın yatısız kişisel ilişki düzenlenmesi doğru bulunmamıştır....

Ancak çocuk adına yasal temsilcisi tarafından açılan davalar ile ergin kişiler tarafından açılan haklı nedene dayalı adın değiştirilmeleri davalarında adı değiştirilecek olanın yaşı itibari ile iradesini belirtme durumunun söz konusu olmaması ve velayet hakkının değişmesi halinde bu defa çocuğun velayet hakkına sahip veli tarafından yeniden adın değiştirilmesinin istenebileceği, bu durumda çocuğun sosyal statüsü, zihinsel gelişiminin de olumsuz etkileneceği gibi kendine özgü durumlar sebebi ile haklı neden kavramı ergin kişilerin açtıkları adın değiştirilmesi davalarına göre daha dar yorumlanmalı ve çok istisnai durumlarda çocuğun adının değiştirilmesine karar verilmelidir. (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 02.10.2019 tarih ve 2019/4689 esas 2019/8434 karar sayılı kararı ) “…İsim (öz veya soy) kişiliğin ayrılmaz bir ögesidir. Kişi bunula anılır ve tanımlanır. İsmin bu işlev ve niteliği onun sahibi olan kişi tarafından benimsenmesi ile anlam ifade eder....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba tarafından, velayet talebinin reddi, kişisel ilişki süresinin kısaltılan bölümleri, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden, davalı anne tarafından ise, kişisel ilişki süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, velayeti annede bulunan ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilerek, “aynı şehirde oturmaları hali" ve “farklı şehirde oturmaları hali" için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir...

    gerekçesi ile; "1- Davacı ÖMER REFİK ÖZERDEM (TC-)'in kişisel ilişkinin kaldırılması veya sınırlandırılmasına yönelik davasının REDDİNE, 2- Ayrıca tarafların velayet hakkı konusunda ve çocukla kişisel ilişki konularında DANIŞMANLIK HİZMETİ almaları konusunda uyarılmalarına, bunun yapılmasında çocuğun gelişimi ve gelecekteki yaşamı için çok önemli sonuçlar doğuracağı belirtilerek bu hizmeti Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Antalya İl temsilcileri ile görüşmek suretiyle yapmaları konusunda uyarılmalarına, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının İl Müdürlüğüne bu dosya ile ilgili olarak tarafların her ay alacakları randevu ile ilgili olarak gerekirse çocuğun da dinlenilmesi suretiyle gerekçeli kararda belirtilen çocukla ilişkiler ve çocuğun gelişimi konusunda farkındalıkların artırılması ve DANIŞMANLIK HİZMETİNDEN yararlanmalarının sağlanmasının istenilmesine,"karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Artırılması-Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Nafakanın Kaldırılması Olmadığı Takdirde Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından velayetin değiştirilmesi, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi, iştirak nafakasının kaldırılması, talebin kabul edilmemesi halinde ise nafakanın azaltılması, yoksulluk nafakasının kaldırılması taleplerinin reddi ile iştirak nafakasının artırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece hükmolunan iştirak nafakasının yıllık miktarı 3.600 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 3.920 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, velayeti altında bulunan kızı ...'nin soyadının kendi soyadı olan....olarak değiştirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı ... dava dilekçesinde, boşanma nedeniyle velayeti altındaki kızı ...'nin soyadının kendi soyadı olan .... olarak değiştirilmesini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava boşanma sonucu velayeti kendisine bırakılan annenin çocuğunun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi istemine ilişkindir. Somut olayda Türk Medeni Kanununun velayet hükümleri uygulanacağından ve Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen içtihatlara (HGK.'...

        , bu yön gözetilerek kişisel ilişki tesis edilmesi gerektiği, kişisel ilişki kurulmasındaki amacın, analık ve babalık duygularının tatmini yanında çocuğun psikolojik ve sosyal gelişiminin sağlanması olduğu, kişisel ilişkinin, çocuk ile velâyet kendisinde olmayan baba arasındaki bağların güçlendirilmesi amacına uygun olması gerektiği, değişen koşullara göre,çocuğun yaşı ve eğitim durumu gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesinin gelecek yıllarda her zaman istenebileceği,velâyeti davalı anneye bırakılan ortak çocuk ile baba arasında, uygun süreli ve yatılı kalacak şekilde kişisel ilişki kurmak gerektiği,baba arasında,babalık duygusunun tatminini sağlamaya ve aynı zamanda çocuğun yaşına uygun şekilde kişisel ilişki kurulması gerektiği, tarafların boşandığı tarihte ortak çocuk...’ın 2 yaşında olduğu,iş bu dava tarihi itibariyle ortak çocuğun 4-5 yaş aralığında olduğu, ortak çocuğun eğitim çağında olduğu bu nedenle her hafta kurulacak kişisel ilişkinin çocuğun menfaatine uygun olmadığı...

          Velayet ve Kişisel ilişki düzenlenirken gözönünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun üstün yararıdır (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m. 1; TMK m. 339/1. 34.3/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b). Çocuğun üstün yararını belirlerken: onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları; boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Kişisel ilişki düzenlemesi kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. Tarafların davayı kabulü de tek başına hukuki sonuç doğurmaz....

          Ancak mahkeme, bu kişisel ilişkinin, davalı annenin kardeşi, çocuğun dayısı Kenan ile onun eşi Yasemin gözetiminde kurulmasına da karar vermiştir. Kendilerinin gözetiminde kişisel ilişki kurulmasına karar verilen Kenan ve Yasemin davanın tarafı olmadığı gibi, kendilerine yükümlülük yüklenmesine dair karar verilmeden önce bu konudaki görüşlerine de başvurulmamıştır. Ayrıca kişisel ilişki ile; velayet kendisinde olmayan ebeveyn ile onun yakınları arasındaki akrabalık bağlarının güçlendirilmesi, çocuğun sağlıklı ruhsal ve ahlaki gelişim kazanması amaçlanmaktadır. Aksi halde gözetim altında kişisel ilişki, çocuk ile davacılar arasındaki bağların güçlendirilmesi amacına aykırı düşer. Dosyada gözetim altında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun yüksek yararına uygun olacağına ilişkin bir delil ve olgu da bulunmamaktadır. Ayrıca çocuğun yaşı dikkate alındığında kişisel ilişkinin bitiş saatinin gece 21.00 olarak belirlenmesi de doğru bulunmamıştır....

            Temyiz Sebepleri Davalı baba ... vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; müvekkil üzerinden ceza yargılamasındaki mahkumiyet hükmü kesinleşmeden velayetin kaldırılması kabul edilemeyeceğini, eksik inceleme ile usul kanuna aykırı karar oluşturulduğunu, çocuğun teslim edildiği davacı çocuğa bakacak manevi ve maddi birikime sahip olmadığını, verilen karar nedeniyle aylardır çocuğu ile görüşemediğini, dosyaya sunulan raporu kabul etmediklerini, davanın reddi ile velayetin müvekkilde bırakılmasına, çocuğun tedbiren ve neticeten hala Merve Şahin'e teslimine, çocuğun teslimi yönünde karar verilmeyecekse çocuğun velayet sahibi baba Enis AdemŞahin'in tutukluluğu ve bulunduğu yer ile mesafe değerlendirilerek diğer müvekkiller hala Merve Şahin ve diğer halalar ile çocuğun görüşebilmesi için tedbiren bir haftalık kişisel temasa ilişkin karar verilmesi yönünde istinaf kararının belirtilen talepler yönünden bozulmasını talep ederek kararı kabul edilen velayetin kaldırılması davası ve kişisel ilişki...

              UYAP Entegrasyonu