Sözleşme dışı ilave işler sebebiyle açılan davalar hukuki niteliği itibariyle vekâletsiz iş görmeden kaynaklanan davalardır. Eser sözleşmelerinden kaynaklanan alacak davalarında uygulanan 5 yıllık zamanaşımı süresi, vekâletsiz iş görmeden kaynaklanan davalarda uygulanamaz. Vekâletsiz iş görmeden kaynaklanan davalarda, işin yapıldığı tarihte yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanır. Dava konusu edilen işlerle ilgili olarak davalı idarenin 03.06.2005 tarihli cevabi yazı tarihine göre dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresi dolmadığından, mahkemece zamanaşımı def'inin reddi ile işin esasının incelenmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmiş olması doğru olmamış bozulması gerekmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/11/2018 NUMARASI : 2018/343 ESAS, 2018/472 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın husumet nedeniyle reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Başkanı Necip Baş tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının kat maliki bulunduğu İstanbul İli, Şişli İlçesi, Harbiye Mah. 776 Ada, 11 parselde kayıtlı bulunan taşınmazın 6306 saylı afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkındaki kanun kapsamında riskli yapı olarak tespit edildiğini ve yıkımına karar verildiğini, 6306 sayılı yasa gereğince yıkım ruhsatı alabilmek için taşınmazın vergi borcunun bulunmaması gerektiğini...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Dava, vekaletsiz iş görme hükümlerine dayalı alacak istemine ilişkin olup, taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durumda temyiz inceleme görevi dairemize ait olmayıp 13. Hukuk Dairesine ait olduğundan dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na gönderilmesine, 03/06/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/09/2022 NUMARASI : 2017/330 ESAS - 2022/525 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) KARAR : İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/09/2022 tarihli, 2017/330 Esas, 2022/525 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....
Vekâletsiz iş görme, yasal düzenleme uyarınca gerçek (caiz olan) vekaletsiz iş görme ve gerçek olmayan vekaletsiz iş görme olmak üzere ikili bir ayrıma tabiidir. TBK’nın 526 ncı maddesine göre, bir kimsenin vekâleti olmaksızın iş sahibinin menfaatine ve varsayılan iradesine uygun olarak veya onun hukuka ve ahlaka aykırı yasaklaması olmadan gördüğü iş, gerçek vekâletsiz iş görmedir. Gerçek vekâletsiz iş görmede, iş gören iş sahibinin menfaatine ve yararına iş görme iradesi ile hareket etmektedir. TBK'nın 530 uncu maddesinde ise iş görenin başkasının işini kendi menfaatine görmesi suretiyle oluşan gerçek olmayan vekâletsiz iş görme düzenlenmiştir. Bu hükme göre göre iş sahibi, kendi menfaatine yapılmamış olsa bile, iş görmeden doğan faydaları edinme hakkına sahiptir; ancak zenginleştiği ölçüde, iş görenin masraflarını ödemek ve giriştiği borçlardan onu kurtarmakla yükümlüdür....
İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş olan istisnai nitelikte özel mahkemelerdir. 5510 sayılı Kanunun 101. maddesi bu kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların İş Mahkemelerinde görüleceğini hükme bağlamıştır. Buna göre bir davanın İş Mahkemesinde görülebilmesi için taraflar arasında işçi ve işveren ilişkisinin bulunması ve uyuşmazlığın bu ilişkiden kaynaklanması gerekmektedir. Somut olayda, davacı, davalının yetkisi olmadığı halde 3.kişi konumunda olan müşterilerinden olan 2009 yılı ücret alacağını tahsil ettiği iddiasıyla alacak ve tazminat davası açmıştır. Eldeki dosya yönünden uyuşmazlık, vekaletsiz iş görme ve sebepsiz zenginleşme hükümlerinden kaynaklanmakta olup, taraflar arasında iş sözleşmesi bulunmadığı gibi, uyuşmazlık işçi ile işveren arasındaki hizmet aktinden ve İş Kanunundan kaynaklanmamakta olup, davanın ve tarafların yukarıda belirtilen niteliğine göre uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
Diğer bir anlatımla, vekaletsiz iş görmeden kaynaklanmakta olan dava, hizmetten yararlandığı ileri sürülen kat maliklerine karşı açılmalıdır. Bu durumda, mahkemece; davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esasına girilerek davanın esastan reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK.438/7.maddesi hükmü gereğidir. 3-İkinci bentte açıklanan nedenler ile davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğinden ve hükmün gerekçe kısmı bu şekilde düzeltildiğinden hüküm kısmında davalı lehine takdir edilen vekalet ücretinin de düzeltilmesi gerekmektedir....
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, vekaletsiz ... görmeden doğan alacak iddiasına dayalı takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK.nun 294.maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK.nun 297/2 maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. HMK.nun 298/2 maddesi gereğince de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz....
Bu düzenlemeye göre dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi 1 ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda iş bölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçeleri ile birlikte dosyayı bir ay içinde görevli Daireye gönderecektir. Bu durumda dosya içeriğine, temyiz isteminin kapsamına göre; uyuşmazlık, vekaletsiz iş görme hukukundan kaynaklı olup, Yargıtay (kapanan) 13. Hukuk Dairesinin somut olayda bozma ilamı bulunmasına göre; temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 20.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Eldeki dava ile davacı, 2006 yılında işlediği suç nedeniyle cezaevine girdiğini, bu sırada kardeşi olan davalının 3.kişilerden alacaklarını tahsil ettiğini, davalıya böyle bir yetki vermediği gibi, davalının 3.kişilerden kendi adına tahsil ettiklerini kendisine ödemediğini beyanla alacak davası açmış, davalı ise süresinde zamanaşımı defini öne sürmüştür. Mahkemece, zamanaşımının dolduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Her ne kadar, mahkemece, öğrenme tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, olayın oluş şekli ve taraflar arasındaki ilişki gözönüne alındığında somut olayın Borçlar Kanunundaki vekaletsiz işgörme hükümlerine tabi olduğu anlaşılmaktadır. Vekaletsiz iş görme halinde, 818 sayılı BK (yeni 6098 sayılı BK.), özel bir zamanaşımı süresi öngörmediğinden, BK'nın 125. maddesindeki (6098 sayılı yasa 146.madde) 10 yıllık genel zamanaşımı süresi uygulanması gerekmektedir....