WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacıların istinaf itirazları bakımından yapılan incelemede; İş görenin vekaletsiz görmeden kaynaklanan alacak hakları işi görülenin haksız iktisabı sayılmaz. Bu alacak hakları TBK'nın 147. maddesinde (BK 126.Mad.) sayılanlardan da değildir. Vekaletsiz görme halinde özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden, TBK'nın 146. maddesindeki (BK 125.Mad.) on yıllık zamanaşımı süresi uygulaması gerekmektedir. (Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 04/06/1995 tarihli 15/6 sayılı İBK, HGK'nın 19/10/1960 tarihli ve 13- 14 sayılı kararı). Davanın 23.05.2013 tarihinde açıldığı ve davalıların süresi içerisinde zamanaşımı itirazında bulundukları gözetildiğinde 23.05.2003 tarihinden sonraki talep bakımından hesaplama yapılması gerekeceği muhakkaktır. Ne var ki mahkemece yanılgılı değerlendirme ile talep edilen döneme göre son 5 yıla ilişkin inceleme ve değerlendirme yapılarak sonuca gidildiği görülmekle, karar bu yön itibariyle usul ve yasaya aykırıdır....

Bu hükme göre göre sahibi, kendi menfaatine yapılmamış olsa bile, görmeden doğan faydaları edinme hakkına sahiptir; ancak zenginleştiği ölçüde, görenin masraflarını ödemek ve giriştiği borçlardan onu kurtarmakla yükümlüdür. Görüleceği üzere gerçek olmayan vekâletsiz görmede, görende başkasının işini görme iradesi bulunmamaktadır. İş gören başkasının hukuk alanına girerek bir görmekte ise de bu işi kendi işi olarak kendi menfaatine yapmaktadır. Kanundaki bu hükme göre sahibi, kendi menfaatine yapılmamış olsa bile gerçek olmayan vekaletsiz işgörmeden doğan faydaları edinme hakkına sahiptir....

Bu hâlde, uyuşmazlığının hukuki niteliğinin vekaletsiz görmeden kaynaklanması nedeniyle davalı dağıtım şirketinin tazmin sorumluluğunun 818 sayılı Kanun'un 413 üncü maddesi uyarınca belirlenmesi ile bu bağlamda dağıtım tesisinin inşası için yapılan masrafın davalı dağıtım şirketinden tahsiline karar verilmesi gerekmiş, tacir olan taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari işten kaynaklandığı, bu nedenle davacı şirketin vekaletsiz görmeden kaynaklanan alacağı için 3095 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca avans faizi işletilmesi gerekmiş ve aşağıda yazılı olduğu şekilde karar verilmesi gerekmiştir....

    Bu hâlde, uyuşmazlığının hukuki niteliğinin vekaletsiz görmeden kaynaklanması nedeniyle davalı dağıtım şirketinin tazmin sorumluluğunun 818 sayılı Kanun'un 413 üncü maddesi uyarınca belirlenmesi ile bu bağlamda dağıtım tesisinin inşası için yapılan masrafın davalı dağıtım şirketinden tahsiline karar verilmesi gerekmiş, tacir olan taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari işten kaynaklandığı, bu nedenle davacı şirketin vekaletsiz görmeden kaynaklanan alacağı için 3095 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca avans faizi işletilmesi gerekmiş ve aşağıda yazılı olduğu şekilde karar verilmesi gerekmiştir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/05/2018 NUMARASI : 2014/230 ESAS - 2018/250 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) KARAR : Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/05/2018 tarihli, 2014/230 Esas, 2018/250 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....

    SAYILI DOSYASI DAVA : Alacak (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 18/03/2014 KARAR TARİHİ : 10/02/2021 Mahkememizde görülmekte olan alacak (vekaletsiz görmeden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl dava, davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilin yurt dışında bilişim sektöründe faaliyet gösteren firmalarla sözleşme imzalayarak ürün ithal ettiği, bu firmalardan dava dışı Alman şirketi ... ile distribütörlük sözleşmesi imzalandığını, müvekkil şirketin faaliyete başladığını, ancak bu sözleşmenin imzalanması için adı geçen Alman şirketin .... distribütörü olduğu iddia olunan davalı şirketin ödenmesi gereken borcunun bu şirket adına ödenmemesi nedeni ile davacı tarafından ödendiğini , alacağın temellük edildiğini, bu nedenle ödenen 42.755,52 Euronun tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

      uyuşmazlığın çözümü vekaletsiz görme hükümlerine tabi olup, mahkemece uyuşmazlığın çözümünde vekaletsiz görmeden doğan alacağın tabi olduğu 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 125. maddesi (6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 146. maddesi)’nde belirtilen zamanaşımı süresine göre değerlendirilme yapılması gerekirken yerinde olmayan yazılı gerekçe ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 20/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. .......

        Vekaletsiz görme 6098 sayılı TBK. m.526-531 arasında düzenlenmiştir. Vekaletsiz görmenin kapsamına hem hukuki hemde maddi fiiller girer. Bir kimsenin hukuken yetkili veya yükümlü olmaksızın bir başkası veya kendi yararına bir başkasının işini görmesinden doğan hukuki ilişkiye, vekaletsiz görme denir. (Prof. Dr. Fikret EREN - BORÇLAR HUKUKU ÖZEL HÜKÜMLER, Ankara-2015, s.829) Vekaletsiz görme nedeniyle taraflar arasında kurulan ilişki sözleşme ilişkisi değildir. Bununla birlikte, vekaletsiz görmede bir borç kaynağı olup, burada gören ile sahibi arasında kanuni bir borç ilişkisi kurulmaktadır. (Age, s.829) Vekaletsiz görme ikiye ayrılmaktadır. Bunlar; "gerçek vekaletsiz görme" ile "gerçek olmayan vekaletsiz görme"dir. Gerçek vekaletsiz görmede kendi içinde tekrar "caiz vekaletsiz görme", "caiz olmayan vekaletsiz görme" olmak üzere ikiye ayrılmaktadır....

          ESASTAN İNCELEME RAPOR SONUCU: Dava, vekaletsiz görme nedenine dayalı olarak açılmış alacak davasıdır. HMK'nun 341/2 maddesinde "Miktar veya değeri 3.000,00- TL'yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....." HMK'nun 341/4 maddesinde "Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda kararda asıl talebin kabul edilmeyen bölümü 3.000,00- TL'yi geçmeyen taraf istinaf yoluna başvuramaz." hükümleri düzenlenmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava konusu uyuşmazlık, mahkemenin nitelendirmesinde de belirtildiği gibi taraflar arasındaki vekaletsiz görme sözleşmesinden kaynaklı alacak takibine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2014 tarihinden itibaren; a) Borçlar Kanununun ikinci kısmında yeralan sözleşmelerden (İstisna akti hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararların inceleme görevinin Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait olduğunun, b) 2797 sayılı Yasada belirtilen değişiklik sonucunda anılan Yasanın 14.maddesinde Asliye ayırımının kaldırılarak Sulh-Asliye Mahkemesinden ittihaz olunan ve yukarıdaki sözleşmelere göre verilen kararların inceleme merciinin Yargıtay 13.Hukuk Dairesi olduğu belirlendiğinden; Yasanın amir hükümleri sonucunda kararın inceleme mercii Yargıtay 13.Hukuk Dairesinde yapılacağından temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır....

            UYAP Entegrasyonu