WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vekaletsiz görme hükümleri TBK’nın 526- 531.maddeleri arasında yer almaktadır. Vekaletsiz görme, "bir kimsenin hukuken yetkili veya yükümlü olmaksızın bir başkası veya kendi yararına bir başkasının işini görmesinden doğan hukuki ilişki" olarak tanımlanabilir. Vekaletsiz görme nedeniyle taraflar arasında kurulan ilişki sözleşme ilişkisi değildir. Bununla birlikte, vekaletsiz görme de bir borç kaynağı olup, burada görenle sahibi arasında kanuni bir borç ilişkisi kurulmaktadır. TBK’nın 526. maddesine göre, bir kimsenin vekâleti olmaksızın sahibinin menfaatine ve varsayılan iradesine uygun olarak veya onun hukuka ve ahlaka aykırı yasaklaması olmadan gördüğü , gerçek vekâletsiz görmedir. Gerçek vekâletsiz görmede görenin asıl amacı, sahibine yardım etmektir; bu niyetle bir başkasının hukuk alanına müdahale eder. Öte yandan vekilin, yaptığı masrafların ve verdiği avansların da faiziyle birlikte müvekkilce ödenmesi gerekmektedir(TBK m.510/1)....

Bununla birlikte, vekaletsiz görme bir borç kaynağı olup, burada görenle sahibi arasında kanuni bir borç ilişkisi kurulmaktadır. Vekaletsiz görme, gerçek vekaletsiz görme ve gerçek olmayan vekaletsiz görme olarak ikiye ayrılmaktadır. Gerçek olmayan vekaletsiz görme, TBK'nun 530.maddesinde düzenlenmiş olup bu maddeye göre; bir kişinin, yetkisiz olarak ve kendi ya da üçüncü kişi menfaatine veya sahibinin yasaklamasına aykırı olarak bir görmesi suretiyle başkasının hukuk alanına müdahale etmesi halinde, elde etmiş olduğu menfaati, sahibine devretmesi gerekir. TBK'nun 526. maddesinde, bir kimsenin vekaleti olmaksızın sahibinin menfaatine ve varsayılan iradesine uygun olarak veya onun hukuka ve ahlaka aykırı yasaklaması olmadan gördüğü , gerçek vekaletsiz görme olarak açıklanmıştır. Gerçek vekaletsiz görmede görenin asıl amacı, sahibine yardım etmekte olup, bu niyetle bir başkasının hukuk alanına müdahale edilmiş olur....

    Değerlendirme Temyiz olunan kararda belirtilen diğer gerekçelere ve özellikle davacı vekilinin dava dilekçesinin talep sonucu kısmında ve ön inceleme duruşmasında açıkça yapılan harcama bedellerinin iadesini talep etmiş olmasına, her ne kadar fesihten kaynaklı zarar talebi şeklinde açıklamada bulunmuş ise de söz konusu talebin haksız fesihten kaynaklı tazminat talebi değil yukarıda da açıklandığı üzere vekaletsiz görmeden kaynaklı alacak olarak değerlendirilmesi gerektiği ve hukuki nitelendirme hakime ait olmakla zarar nitelendirmesinin bağlayıcı olmadığı, dolayısıyla talep sonucunda bahsedilmeyen ve davanın açılışında ayrıca harçlandırılmayıp kısmen de olsa talep edilmeyen kar kaybı tazminin ıslah yolu ile davaya eklenemeyeceğine dair Bölge Adliye Mahkemesi gerekçesinin yerinde bulunduğunun anlaşılmasına göre, davacı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir. VI....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 11/04/2013 gününde verilen dilekçe ile vekaletsiz görme nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 09/02/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava; manevi tazminat istemine ilişkin olup dava dilekçesinde belirtilen dava değeri 10,00 TL’dir.Bu tür davalarda manevi tazminatın bölünmezliği ilkesi gözetilerek dava değeri sonradan ıslah yolu ile de olsa artırılamayacağından,10,00 TL üzerinden açılan bu davada verilen hüküm miktar itibariyle temyizi kabil değildir. Bu nedenle, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, vekaletsiz görme nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay13.Hukuk Dairesi’ne aittir. SONUÇ: 13.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu daireye gönderilmesine, 31.10.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

          Vekâletsiz görme, yasal düzenleme uyarınca gerçek (caiz olan) vekaletsiz görme ve gerçek olmayan vekaletsiz görme olmak üzere ikili bir ayrıma tabidir. TBK’nın 526. maddesine göre, bir kimsenin vekâleti olmaksızın sahibinin menfaatine ve varsayılan iradesine uygun olarak veya onun hukuka ve ahlaka aykırı yasaklaması olmadan gördüğü , gerçek vekâletsiz görmedir. Gerçek vekâletsiz görmede, gören sahibinin menfaatine ve yararına görme iradesi ile hareket etmektedir. TBK'nın 530. maddesinde ise görenin başkasının işini kendi menfaatine görmesi suretiyle oluşan gerçek olmayan vekâletsiz görme düzenlenmiştir. Bu hükme göre göre sahibi, kendi menfaatine yapılmamış olsa bile, görmeden doğan faydaları edinme hakkına sahiptir; ancak zenginleştiği ölçüde, görenin masraflarını ödemek ve giriştiği borçlardan onu kurtarmakla yükümlüdür. Görüleceği üzere gerçek olmayan vekâletsiz görmede, görende başkasının işini görme iradesi bulunmamaktadır....

            DAVA : Alacak (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 16/06/2022 KARAR TARİHİ : 07/03/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 15/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA VE SAVUNMA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı şirket hac ve umre turizm faaliyeti gösteren bir şirket olduğunu, müvekkilinin ise davalı şirketin bu tür faaliyet yürüttüğünü bildiğinden dolayı takın çevresinden tanıdığı kişilere bu şirketi önermiş ve kayıt yaptırmalarına yardımcı olduğunu, hacı adayları bunun neticesinde ... Turizm Ltd....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/425 Esas KARAR NO : 2021/736 DAVA : Menfi Tespit (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 02/05/2017 KARAR TARİHİ : 01/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesine özetle:01/02/2015 tanzim, 31/05/2015 vade tarihli ve 20.000,00-TL bedelli bononun keşidecisinin müvekkili gözüktüğü, bahse konu bono dayanak yapılarak müvekkiline ... 36....

                nun 526 vd. maddeleri uyarınca, vekaletsiz görme hükümlerine göre davalılardan talep edebileceği anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varılmıştır. Gerekçeli karar başlığında; davacının adresinin yazılmaması ve davanın vekaletsiz görmeden kaynaklanmasına rağmen dava alt konusunun "Ticari Satımdan Kaynaklanan" şeklinde yazılması 6100 sayılı HMK.'nun 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir. Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.'...

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/10/2020 NUMARASI : 2020/363 E 2020/321 K DAVA KONUSU : Alacak (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ: Davacı vekilinin 16/10/2020 havale tarihli dava dilekçesi özetle; müvekkilin davalının maliki olduğu Kaleyazısı Mahallesi, Batur Sokak, No:24 adresinde bulunan taşınmazı kiracı sıfatı ile kullandığını, müvekkilin söz konusu taşınmazı yaptığı işe göre düzenleyip davalının rızası dahilinde taşınmaza masraflar yaptığını, ardından davalı tarafından açılan tahliye davası neticesinde müvekkilin mezkur taşınmazı tahliye etmek zorunda kaldığını, müvekkilin söz konusu taşınmaz üzerinde yaptığı faydalı ve ilave masrafların vekaletsiz görme ve sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda talep edilebilmesi için bu alacak davasını açma zorunluluğu hasıl olduğunu, Yargıtay kararlarında kiracının taşınmaza ilişkin yaptığı masrafların sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda her zaman istenebileceğinin açık bir...

                UYAP Entegrasyonu