"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Uyuşmazlık vekalet ilişkisine dayalı olup, vekaletin kötüye kullanılması suretiyle tahsil edilen kira bedellerinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 13.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 31.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, vekaletin kötüye kullanılması iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun l4.maddesi uyarınca 1. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 1. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE 21.2.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Medeni Kanunu'nun (TMK) 3. maddesi anlamında iyi niyetli ise yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa, vekil ile yaptığı sözleşme geçerlidir ve vekil edeni bağlar. Vekil vekalet görevini kötüye kullansa dahi bu husus vekil ile vekalet eden arasında bir iç sorun olarak kalır, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olamaz. Ne var ki, üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması, TMK'nın 2. maddesinde yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olarak kabul edilmelidir. Söz konusu yasa maddesi buyurucu nitelik taşıdığından hakim tarafından kendiliğinden (resen) göz önünde tutulması zorunludur. Aksine düşünce kötü niyeti teşvik etmek en azından ona göz yummak olur....
İddianın ileri sürülüş biçimi itibarıyla, davada vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayanıldığı görülmektedir. Bilindiği üzere; vekaletin hile ile alındığı iddiası aynı zamanda vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasını da kapsayacağı gerek Yargıtay uygulamalarında ve gerekse doktrinde benimsenmiştir. Borçlar Kanununun temsil ve vekalet akdini düzenleyen hükümlerine göre, vekalet sözleşmesi büyük ölçüde tarafların karşılıklı güvenine dayanır. Vekilin borçlarının çoğu bu güven unsurundan, onun vekil edenin yararına ve iradesine uygun davranış yükümlülüğünden doğar. 6098 s. Türk Borçlar Kanununda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde (818 s. Borçlar Kanununun 390.) maddesinde aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir....
un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tazminat, birleştirilen dava ise vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir....
Davalı, müşterek murisleri olan babasının vefat etmeden önce vekaletini aldığını, kamulaştırma karşılığı paraları murislerine verdiğini, sağlığında murislerinin vekaletin kötüye kullanıldığına dair bir iddiası olmadığını kaldı ki vekalet kötüye kullanılsa dahi bunun vekil ile vekalet eden arasında bir iç sorun olarak kaldığını bu nedenle davanın reddini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalı ile anlaşmalı boşanmayı teminen 08.07.2009 tarihinde tanzim edilen protokolde boşanma kararının kesinleşmesi halinde kayden maliki olduğu 1224 ada, 9 parselde yer alan 18 nolu bağımsız bölümün davalıya temlikini sağlamak üzere adı geçenin bildireceği kişiye satış yetkisi içeren vekaletname verileceğinin kararlaştırıldığını, ancak 12.11.2009 tarihli oturumda anlaşmalı boşanmadan vazgeçtiklerini, buna rağmen davalı ile el ve işbirliği içinde hareket eden vekil ...’ın protokol ve vekaletin geçersiz olduğunu bildiği halde çekişmeli taşınmazı 18/11/2009 tarihinde davalıya devrettiğini, vekil ile davalı ... arasında akrabalık ilişkisi olduğunu, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, aşamalarda taşınmazın temlik edilmesi karşısında HUMK’nun 186. maddesi uyarınca davayı...
İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının beyanlarının gerçeğe aykırı olduğunu, diğer davalıya sadece Antalya'da bulunan taşınmaza ilişkin işlem yapılması yönünde vekaletname verildiğini ancak davanın sadece müvekkiller aleyhine açıldığını, davacının tüm mal paylaşımına ilişkin önceden vermiş olduğu özel vekaletnameler mevcutken ve yapılan tüm işlemlerden haberi varken, Antalya'da bulunan ve çok daha değerli olan iki villanın devrine ilişkin hiçbir dava açmaması sadece müvekkiller aleyhine böyle bir dava açması hakkın kötüye kullanıldığını gösterdiği gerekçeleriyle kararın kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Dava, vekaletin kötüye kullanılması hukuki sebebine dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile taşınmaz alımı için gönderilen 60.000 Euro ve 11.000 TL nin, manevi tazminat olarak 5000 TL tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, yazlığının bakım ve tadilatı aşamasında aralarında dostluk kurulduğunu adına arsa alınması için davalıya vekaletname ile para verdiği halde arsa alınmadığını ileri sürerek ödediği paranın tahsili ile birlikte manevi tazminat isteminde de bulunmuştur. Mahkemece, davacı yararına manevi tazminata da hükmedilmiştir. TBK'nun 56.maddesinde manevi tazminat “Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” şeklinde düzenlenmiştir....
Ayrıca, vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilerek vekil ile sözleşme yapan kimse hakkını kötüye kullanan kötü niyetli kişi durumundadır. Davanın dayanağı olan vekaletname, satış ve ipotek yetkilerini içermekte olup davacı, asıl irade ve yetkisinin taşınmaz üzerinde ipotek tesisine ilişkin olduğunu ileri sürmüş davacı tanıkları da bu iddiayı doğrulamıştır. Vekaletin taşınmaz satışı için düzenlendiğini davalılar kanıtlayamamıştır. Somut olayda, , çekişme konusu 44 ada 11 parsel sayılı taşınmazdaki (48/730) arsa paylı 1 nolu dükkan davacı ... adına kayıtlı iken, ......