WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili dava dilekçesinde, yaşlı ve kanser dahil bir çok hastalık geçirmesinden ve kronik rahatsızlıklarından faydalanılıp ortakları T5 adına vekaletname çıkartılmasını sağladıklarını ve bu vekalet ile satış yapıldığını beyan etmiş olup, iddianın açıklanan içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle özellikle vekaletin tehdit (korkutma-ikrah) ve baskı sonucu alındığı iddiası aynı zamanda ve bunun sonucu olarak vekaletin kötüye kullanılması iddiasını da içerdiğinden mahkemece davanın vekaletin kötüye kullanılması olarak nitelendirilmesinde usule aykırılık görülmemiştir....

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle;murisin tasarruf ehliyeti olmadığını, davalılardan T6 muris olan annesinin verdiği vekaleti kötüye kullandığını, taşınmazlardan bir kısmını diğer davalı Sedat'a satışmış gibi gösterdiğini, bir kısım taşınmazı da üçüncü kişilere devrettiğini,bir kısım taşınmazın kamulaştırıldığını, satışlardan ve kamulaştırma işleminden elde edilen paraları murise vermediğini, taraf teşkilinin sağlanmadığını, tüm mirasçıların davada yer almasının zorunlu olduğunu, murisin sağlığında vekaletin kötüye kullanıldığı iddiası ile davalıya dava açmamış olmasının vekaletin kötüye kullanılmadığını göstermediğini bu nedenle kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 353. Maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır. Dava; ehliyetsizlik ve vekaletin kötüye kullanma nedenine dayalı tazminat talebine ilişkindir. İstanbul Adli Tıp Kurumu 4....

    kötüye kullanılması gerekçesine dayanılarak dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verildiği, bu kararın Yargıtay incelemesi sonucu onanarak 03.03.2008 tarihinde kesinleştiği dosya kapsamından anlaşılmakta olup bu hususlar çekişmesizdir....

      Davacı vekil edenin, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı olarak uğradığı zararı, en azından taşınmaz satış bedelini davalı vekilden talep edebileceği açıktır. Davacı tarafından, taşınmaz satış işlemleri için davalıya vekaletname verilmiş ve davalı da vekil sıfatı ile taşınmazı üçüncü şahıslara satmıştır. Davacı vekili de vekaletin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı alacak ve alacaklı olduğunun tespitini talep etmiştir. Davacı vekilinin dava dilekçesinde alacak istemini, Alanya 2. İcra Müdürlüğünün 2014/322 E sayılı takip dosyasında ödediği bedelin istirdadı ve ödemek zorunda kalacağı bedel kadar alacaklı olduğunun tespiti şeklinde açıklaması sonucu değiştirmeyecektir. Kaldı ki mahkemenin kabulünün aksine dava dilekçesinde takip nedeni ile borçlu olmadığının değil ödemek zorunda kalacağı bedel kadar alacaklı olduğunun tespiti ile birlikte dava tarihine kadar ödemiş olduğu bedelin tahsili talep edilmiştir....

      e intikalinin vekalet yoluyla gerçekleşmesinin davacı tarafından istendiğini, vekaletin temsil yetkisi dahilinde kullanıldığını bildirip, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle işlemin yapıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, dayanılan hukuki sebebe ilişkin ileri sürülen hususlar kanıtlandığına göre; davalıların temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 6.429.23.-TL.. bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 02.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/286 Esas KARAR NO : 2023/449 DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) DAVA TARİHİ : 12/05/2021 KARAR TARİHİ : 13/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket hesabından şirketi temsil ve ilzama yetkili kişiler tarafından verilen usule uygun bir talimat olmaksızın hesabından toplam 67.015,00 TL tutarında para çekildiğini iddia ederek söz konusu paranın çekim tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin, dava konusu olayla ilgili olarak söz konusu çalışanının güveni kötüye kullanma suçundan mahkemeye verildiğini...

          Şti. arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri imzalandığını, sözleşmelere göre, yüklenici şirketin edimlerini yerine getirmediğini, kendilerine verilen vekaleti kötüye kullanarak sözleşme gereği teminat olarak bırakılan 22 numaralı bağımsız bölümün yüklenici şirketin yetkili temsilcisi olan ... eliyle davalı ... adına tescil edildiğini öne sürerek vekaletin kötüye kullanıldığından bahisle davalı ... adına kayıtlı olan 22 numaralı bağımsız bölüme ait tapunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı ...'ın vekalet görevini kötüye kullandığı, diğer davalının ise vekil sıfatıyla hareket eden davalı ... ile ortak hareket ettiklerinden vekalet görevini kötüye kullandığını bildiği, davacıya karşı davalıların sorumlu oldukları gerekçeleriyle davanın kabülu ile 22 numaralı bağımsız bölümün davacı adına tesciline karar verilmiştir....

            Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı ve davalı arasından bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığını, vekaleten yapılan işlemler vekaletin kötüye kullanılması olduğunu, vekaletin ne amaçla kullanılması gerektiği davalıların işlemlerinden görülebildiğini, davalı ..., müvekkili şirket hesabındaki parayı kendi şahsi hesabına geçirdiğini, kötü niyetli hareket ettiğini, davalıların, kiracı şirketi müvekkiline değil kendi ortaklarına devir etme borcu altna girdiğini, davalıların takas -mahsup talebinde bulunulamayacağını, belirtilerek istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının usuli eksiklik ve esas nedenler bakımından bozularak, ilk derece mahkemesine iadesine, İstanbul ... İcra Müdürülüğü ... Esas sayılı icranın tehirine yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....

              İddianın ileri sürülüş biçimi ve içeriğinden, davacıların vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayanarak miras payı oranında iptal-tescil isteğinde bulunduğu görülmektedir. Miras bırakanın ölüm tarihine göre terekesi elbirliği mülkiyetine tabidir. Davacı dışında başkaca mirasçıların bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir. Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğinde ki muris muvazaası ve elatmanın önlenmesi gibi davaların dışında vekalet görevinin kötüye kullanılması, ehliyetsizlik vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan birisinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçılarının davada muvafakatlarının sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği (T.M.K. 640 md.) tartışmasızdır....

                Mahkemece, ''Somut olayın incelenmesinde; dava vekaletin kötüye kullanılmasından mütevellit alacak davasına hasredilmiş olup, alacağın varlığı ve miktarı yapılacak yargılama sonunda belli olacağından, davacı vekilinin, davalı adına kayıtlı tüm taşınmazlar ile menkul niteliğindeki araçlar üzerine ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine '' şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, HMK 389. Maddesindeki şartların oluştuğundan bahisle tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Ancak istenen tedbirin içeriği dava konusu olmayan taşınmazlara hak ve alacaklara yöneliktir. Dava; hesap verme ve özen borcunun yerine getirilmemesi iddiasına dayalı vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine yöneliktir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır....

                UYAP Entegrasyonu