Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT : Davacı tarafından davaya konu aracın davalı ---- aldıklarını, aracın sol ön kapısının değişmiş olduğunu ve aracın diğer yerlerinde ---- arasında yüksek düzeyde boya olduğunu, bu şekilde aracın ayıplı olduğunu, araçtaki ayıbın satılmak istenmesi sırasında ortaya çıktığını iddia ederek aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine karar verilmesine bunun mümkün olmaması halinde davalıya ödenen ücretlerin iadesine karar verilmesini ve ---- manevi tazminata hükmedilmesi talebi ile eldeki davayı açtığı, davalılar tarafından verilen cevap dilekçeleri ile davanın zaman aşımına uğradığı, aracın ayıplı olmadığı ve manevi tazminatın koşullarının gerçekleşmediği iddiası ile davanın reddine karar verilmesini talep edildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili tarafından --------indirilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Dava, ticari nitelikteki satım sözleşmesinden kaynaklı ayıp iddiasına dayalı maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir....

    Maddesine göre avans esasına göre hesaplanan temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 4-Davacı --- manevi tazminat davasının KABULÜ ile, ----- manevi tazminatın davanın açıldığı ----tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek 3095 sayılı Yasanın 2/2....

      ... ... için de, 2.660 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm, bu kez de taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların tüm, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 1-Taraflar arasındaki ilişki vekalet sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, dava, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusuna dayanmaktadır....

        Davacı tarafça manevi tazminat miktarının düşük olduğu istinaf konusu edilmiştir. Davalının % 80 kusurlu olması, davacının % 11 malul kalması ve paranın satın alma gücü birlikte değerlendirildiğinde mahkemece takdir edilen 12.000,00 TL manevi tazminat dairemizce de az kabul edilmiştir. Davacının bu yöndeki istinaf talebi haklı görülerek manevi tazminat miktarının takdiren 20.000,00 TL olarak kabulünün hakkaniyet uygun olacağı kanaatiyle düzeltilmek suretiyle yeniden karar verilmek üzere yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Yerel mahkemece manevi tazminat yönünden kabul ve red kararı verilmesine karşın maddi ve manevi tazminat alacakları yönünden taraflar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmemesi hatalıdır. Yapılması gereken maddi tazminat ve manevi tazminat alacakları ayrı ayrı ele alınarak ve her bir alacak yönünden kabul ve red miktarlarına göre taraf lehine vekalet ücretine hükmetmektir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49 ve 50. maddeleri kapsamında haksız şikayet eyleminden kaynaklı olarak manevi zararı oluştuğu iddiasına ilişkin açılan alacak davasıdır. İlk derece mahkemesince, tazminat talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekilinin mahkemenin görevine ilişkin yaptığı istinaf başvurusunun incelenmesinde; Dosya kapsamından, Adana Baro Başkanlığı'nın 2018/158 Şik....

        Her ne kadar yerel mahkemece davacı taraflarca talep edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının toplamı üzerinden vekalet ücretine hükmolunmuş ise de, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/4 maddesi uyarınca manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda manevi tazminat açısından avukatlık ücretine ayrı bir kalem olarak hükmedilmesi gerektiğinden ve 10/3 maddesi uyarınca bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunacağından, AAÜT 3/2 maddesi uyarınca red sebebi ortak olan tüm davalılar lehine reddedilen maddi tazminat yönünden 2.180,00 TL ve manevi tazminat yönünden ise, her bir davacının reddedilen manevi tazminat talebi yönünden ayrı ayrı 2.180,00 TL vekalet ücretine hükmolunması gerekirken yazılı olduğu şekilde daha fazla vekalet ücretine hükmolunması isabetsiz olup, davacılar vekilinin istinaf itirazlarının bu nedenle kısmen kabulü...

        Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13/2. maddesi gereğince hükmedilen vekalet ücreti kabul ya da reddedilen tutarı geçemez. Somut olayda, davalılar arasında muvazaanın varlığı kabul edilmiş olmakla birlikte dava muvazaa iddiasına dayalı alacak (eda) davası niteliğinde olduğundan ve alacak talebi yönünden 266,82 TL hüküm altına alındığından, davacı lehine hükmedilecek olan vekalet ücreti bu tutarı geçemez. Kabul şekline göre davacı lehine266,82 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 1.980,00 TL vekalet ücretinin hüküm altına alınması da isabetli olmamıştır. SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 02.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, hekim hatası iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Davanın temeli vekalet sözleşmesidir.(TBK 502-506) 2. Vekil, vekalet görevine konu işi görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı iş ve işlemlerin, davranışların özenli olmayışından doğan zararlardan dolayı sorumludur. Mesleki iş gören vekil özenle davranmak zorunda olup, en hafif kusurundan bile sorumludur (TBK 400). O nedenle doktor ve hastanenin meslek alanı içinde olan bütün kusurları hafif de olsa sorumluluğun unsuru olarak kabul edilmelidir. 3. Vekil, hastanın zarar görmemesi için, mesleki tüm şartları yerine getirmek, hastanın durumunu tıbbi açıdan zamanında ve gecikmeksizin saptayıp, somut durumunun gerektirdiği önlemleri eksiksiz bir şekilde almak, uygun tedaviyi de yine gecikmeden belirleyip uygulamak zorundadır....

            (2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. (4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir." düzenlemesini içermektedir. Kararda reddedilen manevi tazminat için davalı lehine karar verilmemiştir. Davalı vekili vekalet ücretini, temyiz konusu yapmıştır. Dosya kapsamına göre reddedilen manevi tazminat yönünden vekalet ücretine karar verilmemesi usule ve yasaya aykırıdır....

              , 3- Tazminat davasına dayanak teşkil eden ceza davasının yargılaması sırasında beraat hükmü ile birlikte davacı lehine 2.640 TL vekalet ücretine de hükmedildiği gözetilmeden 2.640 TL‘nin maddi zarara eklenmesi suretiyle maddi tazminatın fazla tayini, 4- Davanın kısmen kabul edilmesi karşısında davacı lehine toplam tazminat miktarına göre karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince bir tek nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi bu miktarın maktu vekalet ücretinin altında olması halinde ise vekalet ücretinin maktu vekalet ücretine yükseltilmesi gerekirken kabul edilen maddi ve manevi tazminat miktarları için ayrı ayrı maktu vekalet ücretine hükmedilmesi, 5- Yapılan temyiz incelemeleri sırasında, aynı konu ve tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla dava açıldığının tespit edilmesi nedeniyle, hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, davacı...

                UYAP Entegrasyonu