DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK'nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ödünç ve haksız fiil iddialarına dayalı alacak ve tazminat istemlidir. Davacı; muhtelif tarihlerde davalılara ödünç verdiğini, bakiye ödenmemiş 50.000,00 TL alacağının bulunduğunu, alacağını istediğinde davalıların tehdit ettiklerini, psikolojik baskı uyguladıklarını ileri sürerek 50.000,00TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini ve maddi zararının karşılanmasını talep ve dava etmiş,07/11/2019 tarihli ıslah dilekçesini sunarak 200.000- tl.manevi tazminat ile maddi zararının karşılanması talebinde bulunmuş, 26/11/2019 tarihli celsede taleplerini açıklayarak ödünç sözleşmesinden kaynaklı 50.000,00 TL alacak ile 200.000,00 TL manevi tazminat talep ettiğini bildirmiştir. Davalı taraf; davacıdan ödünç almadıklarını, davacının iddialarının haksız ve yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
Aynı Tarifenin "Manevi tazminat davalarında ücret" başlıklı 10. maddesinde ise "(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. (4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir." düzenlemesi yer almaktadır. HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Bakılmakta olan dava, 30.000,00 TL maddi, 70.000,00 TL manevi tazminat istemiyle açılmıştır....
Dava, özel sağlık kuruluşunda gerçekleştirilen tedaviden kaynaklı yakınma nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteklerine ilişkindir. Mahkemece, olay tarihinde davalının kamu görevlisi olduğu, olayın davalının görevi sırasında ve görev nedeniyle meydana geldiği, Anayasa'nın 129/5 maddesi ile 657 Sayılı Devlet Memurları Yasasının 13/1 maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davalarının, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabileceği, kamu görevlisi aleyhine adli yargı yerinde dava açılamayacağı, davalı doktora husumet yöneltilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, davalının olay tarihinde çalıştığı sağlık kuruluşu özel hastane statüsünde olup, yönetiminde kamunun bir etkinliği bulunmamaktadır....
Mahkemece, davanın haksız fiile dayalı tazminat davası olduğu, BK 60. madde gereğince bir yıllık zaman aşımına tabi olup, bir yıllık zamanaşımının dolduğu belirterek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı Gönül, hamileliği döneminde davalı doktorun kontrolünde olduğunu, davalının gerekli özeni göstermeyip gerekli testleri yapmaması neticesinde oğlu Kadirin Down sendromlu doğduğunu, bu olayda davalının kusuru ve ihmali olduğunu ileri sürmüş, davacılar bu nedenle maddi ve ve manevi tazminat istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı ise, aradaki akdi ilişkiyi kabul etmiş ancak kurusu olmadığını, davanın zaman aşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Davadaki ileri sürülüşe ve kabule 2007/15290-2008/4548 göre davanın temelini vekalet sözleşmesi oluşturmaktadır.Eş deyişle dava, davalı doktorun vekalet sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusuna dayanmaktadır.(BK 386,390 Md)....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... (......) vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 17/10/2014 gününde verilen dilekçe ile evlilik birliği devam ederken üçüncü kişiyle birlikte olma iddiasına dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 31/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem sebebiyle manevi tazminat tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davacılar 05/11/2018 tarihli dilekçelerinde ise; davalarını ıslah ettiklerini 50,000,00 TL maddi ve 50,000,00 TL manevi olmak üzere her bir davacı için tazminat istediklerini, toplamda 200,000,00 TL maddi ve manevi olmak üzere tazminat talep ettiklerini belirtmişlerdir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava :466 sayılı Kanuna göre tazminat talebi Hüküm :2517,33 TL maddi, 5000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine....
Ne var ki manevi tazminat davalarında tarifenin 10/2. maddesi uyarınca davalı için hükmedilecek vekalet ücreti davacı için hükmedilen vekalet ücretini geçemeyecek olmasına rağmen daha fazla olacak şekilde vekalet ücretine karar verilmesi isabetli olmamıştır. Bu nedenle, davacı vekilinin manevi tazminat davasında bu yöne ilişkin istinaf başvurusu yerindedir. 3- Yukarıda açıklanan nedenlerle, maddi tazminat davası yönünden HMK'nın 353/1- a/6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, manevi tazminat davası bakımından ise HMK 353/1- b/2. maddesi uyarınca vekalet ücreti yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek suretiyle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
Esas KARAR NO : 2021/337 DAVA : 5846 Sayılı Kanundan Kaynaklı Tecavüzün Durdurulması, Ref'i DAVA TARİHİ : 30/10/2019 BİRLEŞEN DAVA : 5846 Sayılı Kanundan Kaynaklı Maddi ve Manevi Tazminat BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 30/10/2019 BİRLEŞEN DAVA : 5846 Sayılı Kanundan Kaynaklı Maddi ve Manevi Tazminat BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 13/01/2020 KARAR TARİHİ : 06/10/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/12/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan 5846 Sayılı Kanundan Kaynaklı Tecavüzün Durdurulması, Ref'i / 5846 Sayılı Kanundan Kaynaklı Maddi ve Manevi Tazminat / 5846 Sayılı Kanundan Kaynaklı Maddi ve Manevi Tazminat davalarının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili 30/10/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ... isimli kitabın çevirisini davalı şirketçe karşılıklı yapılan sözleşme gereğince tek başına ve eksiksiz yapan kişi olduğunu, çeviri bedeli sayfa başına ücretlendirme yöntemiyle yapılan kitabın çevirisini 17.08.2015 tarihinde bitirdiğini, davaya...
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, ayıplı maldaki ayıbın üretim hatası olduğu, davacının değişim talebinde haklı olduğu, ayıplı araç üzerinde bulunan aksesuarlar ile oto teyp ve hoparlör sistemlerinin iadesinin gerektiği, maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden ise maddi tazminat talebine ilişkin talebini ispat edemediği, manevi tazminat talebi yönünden ise ayıplı mal satımı nedeniyle oluşan zarar, davacının iç huzurunu bozacak bir nitelikte olgu olmadığından manevi tazminat istemi kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, aracın yenisi ile değişimine, araç aksesuarlarının iadesine, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....